ÇOK değil, on yıl önce, Hakkari Mergabütan’da (Mera) kayak yapılabileceğini söyleyene şüphe ile bakardım…

Bırakın daha yukarı çıkmayı, Şubat’ın bu günlerinde Durankaya beldesine varmak dahi ciddi sorundu…

Bu denli sıkıntılı olan, Irak ve İran’ın sınır komşuluğu yapığı Hakkari'de dağ başında dün Kayak Festivali vardı…

Her ne kadar 5’incisinin yapıldığı belirtilse de ulusal olarak ikincisi yapılıyor.

Önce pandemi, sonrasında da deprem, Festivalin yapılmasına mani olmuş, ulusal anlamda ancak bir kez gerçekleştirilebilmiş.

Hakkari merkezden 20 dakika gibi bir sürede ulaşılan Mergabütan’da Kayak Merkezi 2 bin 500 metre yükseklikte; pist başlı ise 3 bin metrede...

ÜÇ BİN METREDEKİ MUTLULUK

Biz Ankaralılar aslında bin metre rakımda bulunduğumuz için kendimizi yüksekte yaşıyor sanırız; 3 bin metreye çıktığınızda dağlar ve Alpler'i andıran muhteşem manzarası yüksekliğin ne demek olduğunu öğretiyor…

Kent merkezini kale gibi koruyan Sümbül Dağı’nı solunuza alıp tırmandığınız Hakkari Buzul Cilo dağ serisinin bir parçasında yer alan Mergabütan’a vardığımızda gördüğümüz tablo da etkileyiciydi.

Şunu çok rahat söyleyebilirim ki Türkiye’nin yaşı en küçük kayak sporcuları burada…

Profesyonel kayakçıların yanında o denli tecrübe kazanmışlar ki birçoğu 6-8 yaşında olmalarına karşın, kar üzerinde koşuyor gibi gidiyorlar.

Onların bir üzerindeki 15 yaş grubunda olanlar ise olayı bitirmiş; 3 bin metreden bir inişleri vardı ki etkilenmemek elde değil…

Belli ki uzun süredir kayak yapıyorlar, hemen hepsinin yüzü kara yansıyan güneş ve soğuğun etkisinden kararmış…

Şurası açık ki yakın gelecekte milli kayak takımının ağırlıklı sporcuları bu Merkez’den çıkacak…

Bir zamanlar ürkek, çekingen yüzlerde bugün gülümseme ve özgüven hakim…

Gençlerin bazıları ile sohbet ederken, içlerinden biri önemli bir noktaya dikkat çekti:

“Hakkari’de yaşıyorum buraya servisle geldim, para ödemedim; tesiste üstümü değiştirdim yine hiçbir para ödemedim. Telesiyej, teleski ve pist için de para vermedim…”

Sohbet ederken, Vali yardımcıları Buğra Karadağ ve Tayyar Emre Muratoğlu yanıma geldi.

Aktardıklarına göre sadece kayak bölgesinde değil, kentte de su parası ve taşıma bedava yapılmış; bir hayırsever kentte yaşayanların su borcunu ödemiş…

Ayrıca belediye otobüslerinin bedava olması için de Belediye'ye ödemede bulunmuş...

HALKLA BÜTÜNLEŞİK...

Bu veriler arasında Habertürk TV yayınına arkadaşım Çetiner Çetin ile birlikte Vali Ali Çelik’i aldık…

Deprem döneminde Hatay’da koordinatör Vali olarak ne denli çaba gösterdiğine bizzat tanıklık etmiştim.

Vali yardımcılarıyla bu kez Hakkari'de buluşmuş; önemli işlere imza atmış.

O denli ki bugüne kadar çok rastlanmadık şekilde halkla iç içe yaşam sürmeye de başlamışlar...

Bizzat tanık oldum, Hakkari İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Necip Çarıkcıoğlu da dün halkın arasında sivil kıyafetleri içinde rahat bir şekilde dolaşıyordu.

Aslında yıllar önce Vali Yazıcıoğlu'nun başlattığı halkla birlikte, yan yana yürüme yolunu onlar da seçmişti; bunun getirisinin çok büyük olacağını söyleyebilirim...

Nitekim, Hakkarili bir arkadaşım ile sohbet ederken, hayretini hala giderememiş şekilde gözlerini açarak bana şunları anlattı:

“Geçenlerde çarşıda Vali beyi gördüm. Önce inanamadım. Yanına gittim, Vallahi de Vali idi; pazar tezgahından alışveriş yapıyordu. Poşetini de kendi taşıyordu; ver ben taşıyım Valim dedim, izin vermedi...Kendi taşıdı iyi mi!… Geçenlerde Vali Yardımcısını da bizim berberde tıraş olurken gördüm. Tek başınaydı…”

Aslında olması gerekenden söz ediyordu…

Ancak yıllardır terörün buna izin vermediğinin kendisi de farkındaydı…

Aktardığına göre vatandaş da belirli günlerde elini kolunu sallayarak gidip, Vali veya yardımcıları ile görüşme olanağına sahipmiş…

Hatta arkadaşım Facebook’tan mail atmış, Vali Çelik anında yanıt vermiş…

Bu durum bölgede var olan ağaların devlet büyüklerine sadece kendilerinin ulaşabileceği algısını da kırmış… Bölgede bir süredir devam eden kayakçılara yönelik yatırımlar meyvesini de vermiş…

Vali Çelik, topukların serbest bırakılarak, sadece ayak burnunu bağlı kayak ile yapılan ve Kuzey Disiplini adı verilen spor dalında Dünya İkinci ve Türkiye Şampiyonunun Hakkari’den çıktığını söyledi.

Bununla da kalmamış, Alp Disiplini adı verilen, özetle yokuş aşağı kayak yapmak anlamına gelen sportif faaliyette de 17 yaşındaki Hakkarili bir genç Türkiye birinciliğini kazanmış…

HAKKARİ'DE BİR MEVSİM...

Karın üzerinde yedisinden yetmişine herkes dün kayak ve kızak sporu yapıyordu; hem de neşe içinde…

Birçok kayak merkezinde 3 bin 800 liradan başlayan giriş ücretleri bir yana telesiyej, teleski ve kapalı yürüyen bant sistemleriyle pistler de burada ücretsiz…

Daha ilerisi bugüne kadar 10 bini aşkın öğrenciye bilabedel kayak kursu verilmiş; içlerinden iyi olanlara kayak malzemeleri hediye edilmiş…

Tesislerden, konaklama dahil üniversite öğrencilerinin de hiçbir ödeme yapmadan yararlanmaları sağlanmış…

Onat Kutlar ve Ferit Ergün tarafından yazılan, Genco Erkal’ın başrolünü üstlendiği, Erdal Kıral’ın çektiği 1982 yapımı “Hakkari’de Bir Mevsim” filminden eser kalmamış…

Hakkari başkalaşmış…

QOSHE - Mergabütan'ın özgürlüğü - Muharrem Sarıkaya
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Mergabütan'ın özgürlüğü

16 12
11.02.2024

ÇOK değil, on yıl önce, Hakkari Mergabütan’da (Mera) kayak yapılabileceğini söyleyene şüphe ile bakardım…

Bırakın daha yukarı çıkmayı, Şubat’ın bu günlerinde Durankaya beldesine varmak dahi ciddi sorundu…

Bu denli sıkıntılı olan, Irak ve İran’ın sınır komşuluğu yapığı Hakkari'de dağ başında dün Kayak Festivali vardı…

Her ne kadar 5’incisinin yapıldığı belirtilse de ulusal olarak ikincisi yapılıyor.

Önce pandemi, sonrasında da deprem, Festivalin yapılmasına mani olmuş, ulusal anlamda ancak bir kez gerçekleştirilebilmiş.

Hakkari merkezden 20 dakika gibi bir sürede ulaşılan Mergabütan’da Kayak Merkezi 2 bin 500 metre yükseklikte; pist başlı ise 3 bin metrede...

ÜÇ BİN METREDEKİ MUTLULUK

Biz Ankaralılar aslında bin metre rakımda bulunduğumuz için kendimizi yüksekte yaşıyor sanırız; 3 bin metreye çıktığınızda dağlar ve Alpler'i andıran muhteşem manzarası yüksekliğin ne demek olduğunu öğretiyor…

Kent merkezini kale gibi koruyan Sümbül Dağı’nı solunuza alıp tırmandığınız Hakkari Buzul Cilo dağ serisinin bir parçasında yer alan Mergabütan’a vardığımızda gördüğümüz tablo da etkileyiciydi.

Şunu çok rahat söyleyebilirim ki Türkiye’nin yaşı en küçük kayak sporcuları burada…

Profesyonel kayakçıların yanında o denli tecrübe kazanmışlar ki birçoğu 6-8 yaşında olmalarına karşın, kar üzerinde koşuyor gibi gidiyorlar.

Onların bir üzerindeki 15 yaş grubunda olanlar ise olayı bitirmiş; 3 bin metreden bir inişleri vardı ki etkilenmemek elde değil…

Belli ki uzun süredir kayak yapıyorlar, hemen hepsinin yüzü kara yansıyan güneş ve soğuğun etkisinden kararmış…

Şurası açık ki yakın gelecekte milli kayak takımının ağırlıklı sporcuları bu Merkez’den çıkacak…

Bir zamanlar ürkek, çekingen yüzlerde........

© Habertürk


Get it on Google Play