Gelecek Partisi yönetim kurulu üyesi ve İstanbul milletvekili Selim Temurci öyle bir çıkış yaptı ki…
Parti seçimlerden sonra dahi konuşulmadığı kadar çok konuşuluyor birkaç gündür.
Önce tv100’de katıldığı televizyon programında arkadaşımız Kübra Par’ın sorusuna “Murat Kurum’un önde olduğunu düşünüyoruz” diye cevap verdi, sonra da Sözcü’de İsmail Saymaz’a “AK Parti kitlesi ile karşı karşıya gelmemek için partimin İstanbul adaylığını reddettim” dedi.
Gelecek Partililer CHP sıralarından milletvekili oldukları için başta CHP’li ve İYİ Partili çevreler olmak üzere muhalif tabanda büyük tepki çekiyorlar. Haksız şekilde çok koltuk elde ettikleri, CHP ile güç pazarlığı yaptıkları iddia ediliyor.
Ben açıkçası hem DEVA hem Gelecek hem de Saadet Partisi'ne yönelik bu rencide edici dili ve adeta diyet ödetmek isteyen bakış açısını yanlış buluyorum.
Geçtiğimiz aylarda Ahmet Davutoğlu’nun düzenlediği kahvaltıda Sayın Davutoğlu da bu yaklaşımdan çok rahatsız olduğunu söylemiş, “Bize adeta hırsız muamelesi yapıldı” demişti.
CHP’ye ihanet mi etti?
Selim Temurci’nin yukarıda hatırlattığım çıkışları üzerine yine benzer bir hava oluştu.
Temurci ihanetle, CHP’yi ‘satmakla’, fırsatçılık yapmakla suçlanıyor hatta mayıs seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’na değil Tayyip Erdoğan’a oy attığı dahi iddia edildi.
Polemik büyüdüğü ve son demeci yeni soru işaretleri yarattığı için ben de Selim Bey’i aradım.
Çok doluydu. Kendisine ve partisine yönelik linç atmosferinden bıkmış izlenimi veriyordu.
Uzun uzun konuştuk.
Sohbetin yazılmamak kaydıyla dediği kısımlarını ayıkladıktan sonra aldığım notlardan önemli bulduklarımı bugün sizinle paylaşacağım.
Önce mayıs seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’na değil de Tayyip Erdoğan’a oy verdiği iddiası…
‘Bizi öteki görüyorlar’
“Hiç öyle şey olur mu Nagehan Hanım? Sahada Kemal Bey için bizzat çok çalışmış bir insanım. Gerçekten ve elbette ona oy verdim. Bakın 6’lı Masa ortaya çıktığından beri bizi biraz ‘öteki’ görüyorlar. Bu çok yanlış. Ben hakikaten çok yoruldum.”
Sonra devam etti:
“CHP’den seçildik diye her şeye olur dememizi bekliyorlar. Hayatım boyunca doğru bulduğuma doğru, yanlış bulduğuma yanlış demiş bir insanım.
‘Bütçeyi inceleyince her şeyin Ekrem Bey’in söylediği gibi olmadığını gördüm’
Bakın ben iyi bir İstanbulluyum. Bakıyorum, inceliyorum. Plan bütçe komisyonunda görev yaptım. Belediyenin bütçesini inceleyince bazı şeylerin Ekrem Bey’in söylediği gibi olmadığını gördüm.”
Bunun üzerine hemen sordum:
“Nedir kast ettiğiniz?”
“Ekrem Bey sürekli beni engellediniz diyor. İBB’ye Ankara’dan gelen bütçe küçülmüş mü? Hayır baktım oransal olarak azalmamış aksine artmış. Bakın harcamalar, borçlar olarak da baktım. 1,8 milyar Euro borç vardı, 2,2 milyara çıkmış.
Mesela Sayın İmamoğlu ‘şurada bunu yaptık’ diyor, bakıyorum yapılmamış… Sayıştay raporlarında da gördüm”
Temurci’ye neyi kast ettiğini ve neden bunları şimdi söylediğini sordum. Dediği şuydu:
“Bana sadece iki aday soruldu ben de aralarında bir kıyaslama yaparak değerlendirmede bulundum. Şayet daha fazla aday sorulsa hepsini teker teker ele alırdım. Gördüğüm kadarıyla Ekrem Bey’in işi çok zor. Partisiyle mi uğraşsın, Cumhurbaşkanı ile mi? Konsantrasyonu sadece İstanbul değil.
Murat Kurum daha proje bazlı, İstanbul’a daha odaklı olur diye görüyorum.”
Temurci’nin Gelecek Partisi’nin İstanbul adayı olarak gösterilmesi yönünde partide yaygın bir istek olduğunu geçen hafta ben de yazmış ve ekranlarda söylemiştim. Bu bilgi bana doğrudan parti genel merkezinden gelmişti.
Temurci’ye hem bunu hem de partisinden resmi bir talep olup olmadığını sordum.
“Sayın Genel Başkanımla elbette bu konuda görüşmeler yaptık. Partimin bu yönde isteği olduğunu bana iletmişlerdi ancak resmi bir talep yoktu. Ben ekranda söylediklerimi birkaç gün önce kendisinin yüzüne söylemiştim. Fakat televizyonda bunları söyleyeceğimi elbette bilmiyordu. Ben gelen soru üzerine bir değerlendirme yaptım. Gelecek Partisi olarak hala aday çıkarabiliriz, süreç bitmiş değil.”
Peki Murat Kurum’a kaybettiren olmak istemeyen Selim Temurci neden mayıs seçimlerinde Erdoğan’a kaybettiren olmak istedi? Aradan geçen zamanda ne değişti?
‘En önemli kopuş anı o bildiriydi…’
“Biz Kemal Bey için çalıştık, Türkiye’de kutuplaşmanın önüne geçecek, normalleşmeyi sağlayacak bir süreç olacak diye düşündük ancak ilk turdan sonra Ümit Özdağ ile protokol çıktı ortaya. Her şeyi kabul etmemiz beklendi. CHP’den seçildik diye her şeye evet mi diyeceğiz?
Nagehan Hanım benim için en önemli kopuş anlarından biri 12 şehit verdiğimiz saldırıdan sonra İYİ Parti’nin verdiği terör bildirgesine CHP’nin imza atmak istememesi oldu. Ben her şeye ‘evet demeye mecbur değilim.”
Peki bundan sonra ne yapacak?
“Biz çok doğru karar alamamışız. Bakın ben Milli Görüş kökenliyim. Yeniden Refah Partisi nasıl güçlendi? Cumhur İttifakı’nı doğru bulduğu yerde destekledi ama yeri geldiğinde eleştirdi.”
Yani size göre Gelecek Partisi de Cumhur İttifakı’nı YRP gibi mi desteklemeli?
“Hayır bakın şimdi tek başlarına gidiyorlar, iki blokta da yoklar düşünün AK Parti’den hayal kırıklığına uğramış seçmen hangi partiye gider? Bizim de böyle durmamız gerekir diye düşünüyorum. ”
‘Saadet Partisi’nin adayını sosyal medyadan öğrendik’
Gelecek Partisi’nin Saadet’in adaylarına destek olacağı da çok konuşulmuştu. Onunla ilgili,
“SP’nin İstanbul belediye başkan adayı Birol Aydın bizim arkadaşımız. Ancak adaylığını sosyal medyadan öğrendim. Yalnızca ben değil Sayın Genel Başkan da öyle. Fikir alışverişini geçtim en azından bilgi paylaşımı gerekmez mi?
Bakın şunu hatırlatayım: Hoca biz aday bazlı değerlendiririz, her parti ile görüşüyoruz demişti. Ben de bundan güç alarak önceki günkü açıklamayı yaptım. Biz kategorik olarak bakmıyoruz, doğru yanlış üzerinden bakıyoruz.”
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Rami G Khouri
Ali Fathollah-Nejad
Nikkei Editorial
visit website
