Dün sabah İstanbul Kongre Merkezi’ne vardığımda tahminlerimin ötesinde bir kalabalıkla karşılaştım.

Saadet Partisi İBB adayı Birol Aydın kahvaltılı bir tanıtım toplantısı yapıyordu.

Malum 6’lı Masa’nın yaşadığı hayal kırıklığından sonra ittifakın içindeki tüm partiler farklı yerlere savruldu. Saadet Partisi’nin de görünürlüğü oldukça azaldı.

Partinin genel başkanı Sayın Temel Karamollaoğlu’nun bir takım sağlık sorunları olduğunu duyuyorum, sanıyorum seçim hezimetinin yanı sıra biraz da bu yüzden çok fazla kamuoyunun önünde değil.

Ancak bunlara rağmen İstanbul Kongre Merkezi’nde oldukça fazla insan vardı, medya ilgisi partinin görünürlüğüne kıyasla gayet yüksekti.

Milli Görüş’ün varisi kim olacak, Yeniden Refah mı yoksa Saadet mi bu bayrağı taşıyacak tartışmaları yapılırken son dönemde Yeniden Refah kamuoyunun ilgisi ve estirdiği rüzgar anlamında Saadet’i epey solladı.

Bu bir burukluk ya da rahatsızlık yaratıyor diye tahmin ediyorum ancak elbette açıkça dillendirilen bir şey yok.

O nedenle dün sabah toplantıya giderken en çok YRP ile ilgili tavırlarını merak ediyordum açıkçası.

Kahvaltının ardından lansman toplantısına geçilmeden önce medya yayın yönetmenleri ve yazarlarını özel bir odada sohbete davet ettiler.

Birol Aydın’a Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya ve Dış İlişkiler Başkanı Mustafa Kaya da eşlik ediyordu.

İlk soruyu ben sordum.

Geçtiğimiz hafta Gelecek Partisi İBB adayı olması düşünülen Selim Temurci’nin ‘Murat Kurum’a kaybettiren olmak istemem’ açıklamasından sonra Temurci ile yaptığımız konuşmada Birol Aydın ve Saadet Partisi’ne söz gelmiş, Temurci “Birol Bey’in aday olduğunu sosyal medyadan öğrendik, bize önceden bilgi dahi vermediler” demişti.

“Gelecek Partisi ile kopukluk oldu”

Birol Bey’e Gelecek Partisi’nin kendisini destekleyeceği konuşulduğu halde adaylığına karar verilirken partinin genel başkanı Ahmet Davutoğlu dahil kimseyle neden Saadet Partisi olarak görüş alışverişinde bulunulmadığını hatta bilgi dahi verilmediğini sordum.

“Haklısınız, İstanbul ve Ankara’da Gelecek Partisi ile bir kopukluk oldu’ diyerek partisiyle ilgili önemli bir özeleştiri yaptı bunun üzerine.

“YRP’yi kendimize rakip görmüyoruz”

YRP’ye nasıl baktığı ile ilgili gelen sorulara ise önce “Kendimize rakip olarak görmüyoruz, belki onlar bizi rakip görüyor olabilirler, onu bilemem ama bizim rakibimiz mevcut sorunlar” deyip Necmettin Erbakan’ı andı fakat daha sonra “Erbakan Hocamızın ailesine hürmet ediyoruz ama siyasi bir yol yürüyoruz. Yeniden Refahlı arkadaşlara başarılar diliyoruz ama biz hiçbir partinin kaçış rampası olmayız, başka partilerin kendilerini birtakım oyları almak için konumlandırması durumunda olmayız” diyerek ağır bir göndermede bulundu.

Saadet Partisi kategorik olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne karşı olduğunu söyleyerek CHP ile birlikte hareket ettikleri için pişman olmadıklarını vurguluyor. Birol Aydın “Durduğumuz yerden nedamet duymuyoruz ilkesel bir duruş sergiledik ama o genel seçimdi, bu ise yerel seçim diyerek hem CHP hem AK Parti’ye yeri geldiğinde karşı çıktıklarını vurguluyor.

“Ekrem Bey’in çabasını görmemek mümkün değil fakat…”

Belki de Fatih Erbakan’ın çok eleştirilen “Ekrem İmamoğlu önde görünüyor ” açıklamasının getirdiği temkinle İmamoğlu’na dair soruya

“İstanbul’da son 5 yılda Ekrem Bey’in çabasını görmemek mümkün değil, fakat hala bir çok sorun çözüme kavuşmadı” diye diplomatik bir cevap verdi.

Birol Bey’i dinlerken onunla birlikte 21 siyasi partinin daha İBB adayı olduğu geldi aklıma.

Halbuki bu rakam 2019’da 4’tü.

İttifakın kaybetmesinin getirdiği travma ile masa dağılmakla kalmadı, adeta mikro parçalara ayrıldı.

Ben bunun yanlış strateji olduğuna inanıyorum.

Mayıs seçimlerini kaybettiler ama birbirlerine rakip olarak dağılmak yerine yerel seçimlerde ittifakı sürdürseler kesinlikle şansları daha fazla olurdu.

Saadet Partililerde seçimin kaybedilmesinin ve YRP’nin estirdiği rüzgarın burukluğunu görmemek imkansız.

Fakat DEVA ve özellikle Gelecek Partisi’ndeki dağınıklığı Saadet’te görmüyorum.

Tüm olumsuzluklara rağmen SP köklü ve ideolojik bir parti olmanın getirdiği inançla yoluna devam ediyor.

QOSHE - SP İstanbul adayı Birol Aydın: Biz hiçbir partinin kaçış rampası olmayız - Nagehan Alçı
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

SP İstanbul adayı Birol Aydın: Biz hiçbir partinin kaçış rampası olmayız

40 0
23.02.2024

Dün sabah İstanbul Kongre Merkezi’ne vardığımda tahminlerimin ötesinde bir kalabalıkla karşılaştım.

Saadet Partisi İBB adayı Birol Aydın kahvaltılı bir tanıtım toplantısı yapıyordu.

Malum 6’lı Masa’nın yaşadığı hayal kırıklığından sonra ittifakın içindeki tüm partiler farklı yerlere savruldu. Saadet Partisi’nin de görünürlüğü oldukça azaldı.

Partinin genel başkanı Sayın Temel Karamollaoğlu’nun bir takım sağlık sorunları olduğunu duyuyorum, sanıyorum seçim hezimetinin yanı sıra biraz da bu yüzden çok fazla kamuoyunun önünde değil.

Ancak bunlara rağmen İstanbul Kongre Merkezi’nde oldukça fazla insan vardı, medya ilgisi partinin görünürlüğüne kıyasla gayet yüksekti.

Milli Görüş’ün varisi kim olacak, Yeniden Refah mı yoksa Saadet mi bu bayrağı taşıyacak tartışmaları yapılırken son dönemde Yeniden Refah kamuoyunun ilgisi ve estirdiği rüzgar anlamında Saadet’i epey solladı.

Bu bir burukluk ya da rahatsızlık yaratıyor diye tahmin ediyorum ancak elbette açıkça dillendirilen bir şey yok.

O nedenle dün sabah toplantıya giderken en çok YRP ile ilgili tavırlarını merak ediyordum açıkçası.

Kahvaltının ardından lansman toplantısına geçilmeden önce medya yayın yönetmenleri ve yazarlarını özel bir odada sohbete davet ettiler.

Birol Aydın’a Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya ve Dış İlişkiler Başkanı Mustafa Kaya da eşlik ediyordu.

İlk soruyu ben........

© Habertürk


Get it on Google Play