Avrupa'nın en formda ekiplerinden biri ile eşleşilince doğal olarak endişe verici bir kura eşleşmesi olarak nitelenen St. Gilloise maçlarının ilkinde tur neredeyse geçilmişti. Geri kalan 90'da önemli olan dezavantajlı bir duruma düşmeden ve sakatlık vermeden çeyrek finale adım atmaktı.

Bu amacı düşünen İsmail Hoca, Ryan Kent'e 11'de yer vermişti. Djiku-Jayden tandemi (ki bence Becao yokken en ideal ikili) Ferdi-Osayi ve İsmail ile tahkim edilmişti. Bu tür maçlar, yoğunluğu Türkiye ligi ile kıyaslanamayacak maçlar. Durup dinlenemiyorsunuz. Sürekli hareketli olmazsanız top alamıyorsunuz. Kimse kimseye rahat pas yaptırmıyor ayrıca. Bu maçların dezavantajı ülke liginden kat be kat yorucu olması. Avantajı ise Fred gibi Batshu gibi Djiku gibi Jayden gibi Osayi gibi bu tempolara alışık oyunculara "ohh be dünya varmış" dedirten kaliteli fizik antrenmanı.

İlk devre istenilen oyundan bir tık uzakta ama 0-0 bitirildi. 2. devreye misafir ekip çok iyi başladı. Sol stoperleri Japon oyuncuyu, Lapoussin ve Eckert ile 3'lü eşleştirip İrfan'ın da zaaf yarattığı sağ kenardan etkili geldiler. Kartal, klasik 60. dakika değişikliği ile İrfan - Fred yerine evladı Zajc'ı ve Tadic'i oyuna sürdü ama top tutması beklenen bu ikiliden verim alınamadı. Dalga dalga gelen rakip ataklarda Djiku ve Jayden'ın cansiperane savunması bir kez açık verdi, Rasmussen Ferdi'den uzun olduğu için kafayla golü attı. Ondan sonraki 10 dakika kabus. Rakip bir gol daha atsa F.Bahçe büyük ihtimalle elenirdi. Zaten taktik bilgisi çok yeterli olmayan teknik ekibin panik olunca nasıl dağlara taşlara yaptığını biliyoruz. Djiku çizgideki müdahalesi ile 2. golü engelleyemese 2. bir Valerenga faciası işten bile değildi. Dzeko ve MHY hamlesi rakip dalgasını kırsa da MHY'nin yine ve yeniden sakatlanıp çıkması ile maç bitti. Tur geçildi ama ileriye dönük ümitsizliklerle. Kurada Plzen hariç çeyrek finalde hiçbir rakibe karşı favori olmaz F.Bahçe.. Bu kadar zayıf taktik bilgisi; olmayan duran top repertuarı; son haftalarda hemen her futbolcunun yaşamaya başladığı adale sakatlığından da iyice belli olan fizik antrenman eksiklikleri ile yarı final için Plzen'i kurada çekmek lazım. Tabi İsmail Kartal dünkü son derece edilgen oyunu ve mağlubiyeti, bozulan bir toteme de bağlayabilir. Ne de olsa Ceferin'in misafirliği dolayısıyla Ali Koç da maçtaydı. Yine mükemmel bir hakem yönetimi izledik. Rezil ötesi hakemlerimiz feyz almışlar mıdır? Sanmam. Tur için tebrikler.

QOSHE - Taktikten mi, totemden mi? - Serdar Ali Çelikler
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Taktikten mi, totemden mi?

277 0
15.03.2024

Avrupa'nın en formda ekiplerinden biri ile eşleşilince doğal olarak endişe verici bir kura eşleşmesi olarak nitelenen St. Gilloise maçlarının ilkinde tur neredeyse geçilmişti. Geri kalan 90'da önemli olan dezavantajlı bir duruma düşmeden ve sakatlık vermeden çeyrek finale adım atmaktı.

Bu amacı düşünen İsmail Hoca, Ryan Kent'e 11'de yer vermişti. Djiku-Jayden tandemi (ki bence Becao yokken en ideal ikili) Ferdi-Osayi ve İsmail ile tahkim edilmişti. Bu tür maçlar, yoğunluğu Türkiye ligi ile kıyaslanamayacak maçlar. Durup dinlenemiyorsunuz. Sürekli hareketli olmazsanız top alamıyorsunuz. Kimse kimseye rahat pas yaptırmıyor ayrıca. Bu maçların dezavantajı ülke liginden kat be kat yorucu olması. Avantajı ise Fred gibi Batshu gibi Djiku gibi Jayden gibi Osayi gibi bu tempolara alışık oyunculara "ohh be........

© Habertürk


Get it on Google Play