Doğa felaketinin yaşandığı Erzincan’ın İliç ilçesinde 2010 yılından beri çalışan Çöplük Altın Madeni’nde çalışan bir işçi verdiği TV röportajında, "Kat dediğimiz bir sistem var. 23 kattan sonrasına yığılma yapmak çok riskli. Kayan yer 33 kat. Doğal olarak kaldırmadı. Her gün bu faciayı bekliyorduk" diyor.

Halktv’deki programında madencilik dosyası açan İsmail Küçükkaya’ya maden sahasından bağlanan Ferit Demir’den, işletme şirketi Anagold Madencilik çalışanı 11 kişinin gözaltına alındığını öğreniyoruz.

Devletin çeşitli kurumlarından 800 kişilik kurtarma ekibi, maden sahasından taşan ve içinde ağır metaller barındıran 10 milyon metreküp toprağın içinde kaybolan 9 işçiyi arıyor.

Sömürge madenciliğinde yaşanan çevre felaketinin büyüklüğü, ekonomik gerekçeleri anlamsız kılsa da şirketlerin doymazlığına bakmakta yarar var.

Gazeteci İbrahim Gündüz, 2022 yılında yayımlanan “Altın Girdap” kitabında dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerini paylaşıyor.

2019 yılında 24 altın madeni ruhsatından 39 ton altın üretilmiş. Altın ruhsatlarından 36 milyon 257 bin 570 TL, altın içeren kompleks madenlerden ise 262 milyon 355 bin 247 TL “devlet hakkı” tahakkuk etmiş.

Yani devlet 2019 yılında bu madenlerden toplam ruhsat ve devlet hakkı olarak 298 milyon 500 bin TL gelir elde etmiş.

Gündüz, doğal yaşamı tahrip eden “sömürge madenciliğinden” devletin gelirinin hiç de kayda değer bir rakam olmadığını açıklamak için bu gelir ile üniversite öğrencilerinden alınan harçları karşılaştırıyor.

2021 yılında üniversite sınavlarına giren 2 milyon öğrenci yaklaşık 360 milyon lira sınav harcı ödemiş.

Yine bakanlık açıklamasına göre 2020 yılında elde edilen 42 ton dore altından (saf altın) 2 milyar 400 milyon dolar gelir sağlandı.

Devlete bundan 48 milyon dolar kalıyor.

Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in devlet hakkının yüzde 30’a ulaştığını dikkate alan hesabına göre, Türkiye’ye 720 milyon dolar kaldığını belirtiliyor.

Bu paranın içinde madencilerin ağaç kesme asit ve siyanür dinamit, kesme, mazot, siyanür masrafları bulunuyor.

2020 yılında açık hava madencilerinin net karı 1 milyar 680 milyon dolar oluyor. Özet olarak son 20 yılda devletin adına altın madenciliği denilen “açık hava kimyasal fabrikalarından” devletin kazancı 500 milyon doları geçmediğinin altını çizen Gündüz, tahrip edilen tarım sektörüne dikkat çekiyor:

“Türkiye yalnızca fındık gelirlerinden yılda 2 milyar dolar kazanıyor. Gediz Ovası’nın yıllık geliri 3-4 milyar dolar. Çanakkale, Balıkesir, GAP Bölgesi ve Anadolu’nun daha birçok bölgesinde tarım gelirleri altın madenciliğinin ülkeye sağladığı gelirden kat be kat daha fazladır.”

Meclis Plan Bütçe Komisyonu’nda Enerji Bakanlığı bütçesi görüşülürken Enerjiden Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, 14 Ekim 2022’de 43 madencinin göçük altında kalarak yaşamını yitirdiği Amasya kömür maden faciasını hatırlatarak “Kaç madenci ölürse bir bakan istifa eder” diye
sormuştu…

Yavuzyılmaz, İliç maden sahasında da aynı soruyu sorsa sonuç alır mıydı?

Elbette alamazdı.

Anagold’a “Toprak kayma riski yoktur” diyerek “ÇED olumlu” olumlu raporu veren dönemin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve yerine gelen mevcut Bakan Mehmet Özhaseki, tarımsal alanın yok edilmesine rıza gösteren Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, iş güvenliği ve iş
sağlığından sorumlu Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ve maden ruhsatları veren Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar geri dörtlü gibi…

Maden sahasında açıklamaları İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya yaptı; adeta kabinenin liberosu…

Asıl önemli noktaya geliyoruz.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Bayraktar’ın facianın ikinci günü İliç Çöpler Altın Madeni’ne yaptığı ziyarette kullandığı şu ifade gözden kaçmamalı, zira ABD’li ortağa sitem ediyor:

“Şirketin (Anagold’u kasdediyor) özellikle yönetim düzeyinde bir zafiyet içerisinde olduğunu görüyoruz çünkü hala söz konusu yabancı şirketin temsilcileri burada değiller. Ama bu konuya da özellikle arama kurtarma sürecini bitirdikten sonra yoğun bir şekilde bakacağımızı ifade etmek istiyorum."

Bakan SSR Mining’e sopa sallamıyor mu?

SSR Mining’in iştiraklerinden Anagold’un 2023 yılında 7.3 milyon dolar vergi borcu silinmiş, Artvin’de Çalık’ın ilettiği bakır ve altın maden sahasına ortaklık izni çıkmış. İliç felaketi yaşanmış. Beylerden ses yok!

Çöpler Altın Madeni 2010 yılından beri, ABD’li madencilik devi SSR Mining iştirakleri arasında bulunduğu Alacer Gold’un yüzde 80 ve Çalık Grubu’nun şirketi Lidya Madencilik’in yüzde 20 ortak olduğu Anagold tarafından işletiliyor.

Rekabet Kurumu 28 Nisan 2023 tarihinde Artmin Madencilik’le ilgili “Birleşme ve Devralma” Kararı şöyle:

“Lidya Madencilik Sanayi ve Ticaret AŞ ve Mariana Turkey Limited'in ortak kontrolü altındaki Artmin Madencilik Sanayi ve Ticaret AŞ'nin ortak kontrolüne Alacer Gold Corp. aracılığı ile SSR Mining Inc.in de dahil olması işlemine izin verildi.”

Bu karar bizi Artvin’e götürüyor.

Enerji şirketleri matruşka gibidir, içinden şirketler çıkar. Son noktayı bulmak kolay değildir. Para şirketler arasında dolaşır. İliç sahasının hakim ortağı Alacer’in içinden Mariana Turkey Limited diye bir şirket çıkıyor. Mariana Turkey Birleşik Krallık’ın vergi cenneti Manş Denizi adalarından Guernsey’de kayıtlı
pasif bir holding şirketi.

Mariana Turkey şirketinin adresi, tüm vergi cennetlerinde olduğu gibi bir posta kutusu: PO Box 186 Royal Chambers St Julian's Avenue St Peter Port GUERNSEY GY1 4HP.

Rekabet Kurulu’nun aldığı kararın önemi çok geçmeden ortaya çıkıyor.

Dünya gazetesinden Kerim Ülker’in haberi 11 Mayıs 2023 tarihli haberinden öğreniyoruz ki, 14 Mayıs yerel seçimlerinden önce Türkiye’ye en son yatırım, SSR Mining’den gelmiş.

ABD’li madencilik devi SSR Mining, Çalık Grubu’nun iştiraklerinden Artvin’deki Hod Maden’in yüzde 40’ını satın alıyor.

ABD’li şirket, 120 milyon doları peşin ödeyecek. Geri kalan 150 milyon dolarlık ödeme ise anlaşmanın ertesi yılından itibaren belirli sürelerde gerçekleştirilecek.

Çalık Grubu Lidya Madencilik ve Alacer Gold tarafından 2009 yılında kurulan Anagold Madencilik’e ait Çöpler Altın Madeni işletmesinin ikizi de böylece doğmuş oluyor.

Hod Maden sahasındaki cevherin; 2015 yılında yapılan sondaj çalışmaları sonucunda sadece Türkiye’de değil, dünyada da son 10 yılda yapılan en önemli keşiflerinden biri olduğu ileri sürülüyor.

Hod Maden’in yüzde 70’i Çalık iştiraki, kalan yüzde 30’luk hisse ise madenlere finansman sağlayan Kanada merkezli Sandstorm şirketine ait.

Çalık Grubu Erzincan İliç altın madeninin finansmanını da Sandstorn Gold ortaklığında kurdukları Artmin Madencilik üzerinden sağlıyor.

Ruslar tarafından 100 yıl önce Artvin’de yapılan bakır madeni işletmeciliği yapan Hod Madenleri’ni yeniden hayata geçirmek isteyen Çalık Grubu’na Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü “ÇED raporuna gerek yoktur” kararı vermişti.

Rize İdare Mahkemesi, kararı iptal etti. Açılan dava sonucunda, Hod’da inceleme yapmak üzere bir bilirkişi heyeti atadı. 1 Haziran 2016’da ilk keşif yapıldı.

Artvin’de Yukarı Maden (Yukarı Hod) ve Aşağı Maden (Aşağı Hod) bölgesinde sondaja başlayan şirketler altına ulaştıklarını ilan etti ve yabancı ortak Sandstorm Gold yatırım değerlerini yükseltti.

Artvin’in yeşili, dağları neylesin!

QOSHE - Bakan ABD'li Ortağı Deftere Yazdı - Serpil Yılmaz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bakan ABD'li Ortağı Deftere Yazdı

29 35
16.02.2024

Doğa felaketinin yaşandığı Erzincan’ın İliç ilçesinde 2010 yılından beri çalışan Çöplük Altın Madeni’nde çalışan bir işçi verdiği TV röportajında, "Kat dediğimiz bir sistem var. 23 kattan sonrasına yığılma yapmak çok riskli. Kayan yer 33 kat. Doğal olarak kaldırmadı. Her gün bu faciayı bekliyorduk" diyor.

Halktv’deki programında madencilik dosyası açan İsmail Küçükkaya’ya maden sahasından bağlanan Ferit Demir’den, işletme şirketi Anagold Madencilik çalışanı 11 kişinin gözaltına alındığını öğreniyoruz.

Devletin çeşitli kurumlarından 800 kişilik kurtarma ekibi, maden sahasından taşan ve içinde ağır metaller barındıran 10 milyon metreküp toprağın içinde kaybolan 9 işçiyi arıyor.

Sömürge madenciliğinde yaşanan çevre felaketinin büyüklüğü, ekonomik gerekçeleri anlamsız kılsa da şirketlerin doymazlığına bakmakta yarar var.

Gazeteci İbrahim Gündüz, 2022 yılında yayımlanan “Altın Girdap” kitabında dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerini paylaşıyor.

2019 yılında 24 altın madeni ruhsatından 39 ton altın üretilmiş. Altın ruhsatlarından 36 milyon 257 bin 570 TL, altın içeren kompleks madenlerden ise 262 milyon 355 bin 247 TL “devlet hakkı” tahakkuk etmiş.

Yani devlet 2019 yılında bu madenlerden toplam ruhsat ve devlet hakkı olarak 298 milyon 500 bin TL gelir elde etmiş.

Gündüz, doğal yaşamı tahrip eden “sömürge madenciliğinden” devletin gelirinin hiç de kayda değer bir rakam olmadığını açıklamak için bu gelir ile üniversite öğrencilerinden alınan harçları karşılaştırıyor.

2021 yılında üniversite sınavlarına giren 2 milyon öğrenci yaklaşık 360 milyon lira sınav harcı ödemiş.

Yine bakanlık açıklamasına göre 2020 yılında elde edilen 42 ton dore altından (saf altın) 2 milyar 400 milyon dolar gelir sağlandı.

Devlete bundan 48 milyon dolar kalıyor.

Dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in devlet hakkının yüzde 30’a ulaştığını dikkate alan hesabına göre, Türkiye’ye 720 milyon dolar kaldığını belirtiliyor.

Bu paranın içinde madencilerin ağaç kesme asit ve siyanür dinamit, kesme, mazot, siyanür masrafları bulunuyor.

2020 yılında açık hava madencilerinin net karı 1 milyar 680 milyon dolar oluyor. Özet olarak son 20 yılda devletin adına altın madenciliği denilen “açık hava kimyasal fabrikalarından” devletin kazancı 500 milyon doları geçmediğinin altını çizen Gündüz, tahrip edilen tarım sektörüne dikkat çekiyor:

“Türkiye yalnızca fındık gelirlerinden........

© HalkTV


Get it on Google Play