Kamuoyunda “Seçilbank”, “Fatih Terim Fonu”, “Futbolcuların Fonu” gibi isimlerle anılan saadet zinciri davasından tutuklanan Denizbank Levent Şubesi Müdürü Seçil Erzan’ın gerek savcılıkta, gerekse de 20 Kasım’da yapılan ilk duruşmada verdiği ifadelerde; “Korkuyorum, ismini kesinlikle vermek istemiyorum” dediği kişi hakkında verdiği tek ip ucu Kapalıçarşı’da “tefecilik” yapan biri olduğuydu.

Erzan’ın savcılıktaki ifadesinde kimlerden para aldığını anlatırken o kişiden “Nazlı Can ile tam tarihini hatırlayamadığım bir gün Kapalıçarşı’da birinden para almıştım ancak bu şahıstan korktuğum için halihazırda ismini kesinlikle vermek istemiyorum” diye bahsetmiş.

Nazlı Can da ifadelerinde Kapalıçarşı’daki “saklanan” ismi açıklamamış.

Sır gibi saklanan isme uygun profil aranırken eldeki tek ip ucu Erzan’ın ifadelerinde geçen, “Kapalıçarşı” ve “tefeci” kelimelerinden ibaretti.

Erzan’ın para alışverişi yaptığı Siirtli Atilla Baltaş ve Süleyman Aslan hakkında yorum yapanların kafası karışık.

Haklı olarak.

Zira “korktuğu adamlar” bunlar olsaydı, isimleri geçmezdi.

Kapalıçarşı esnafı boş durmadı. Tezgah arkası sohbetler iki isme kilitlendi.

Elimde belge olamadan isimlerini yazamam, ancak güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgiye göre Kapalıçarşı’nın Arap ülkelerinde de mağazası ünlü bir mücevheratçısı, Erzan’a 3 milyon dolar vermiş. Mağazanın fotoğrafını gönderdiler, vitrin boşalmış. Erzan’a verdiği parayı da Kapalıçarşı’nın en “hatırlı” esnaflarından birinden almış.

Türkiye 1997 yılında Titan ile saadet zinciri sistemi ile tanıştığında, dolandırıcılık soruşturması yürüten dönemin Hazine Müsteşarlığı bu sisteme “Para Tarikatı” ismini takmıştı.

Tarikat adı o günlerdeki kadar gizemli değil artık, bir yüzük markası bile olabiliyor. “Saadet “ daha az bulunan bir şey, biz fonculara “saadet zinciri” demeyi sürdürelim.

MOCİ: O VİDEOYU POLİSE BEN VERDİM

Televizyon haberlerinde ve dijital haber sitelerinde 29 Kasım 2023 tarihinden itibaren dönmeye başlayan “Seçil Erzan Tehdit edildim dedi, Görüntüler ortaya çıktı” videosu Mali Şube sorgusunu da gündeme taşıyor.

Savcılık henüz şüpheliler ve tefecilerle ilgili soruşturmasını tamamlamadı. Henüz Seçil Erzan’dan şikâyetçi olan 19 kişinin iddianameye yansıyan ifadelerini görüyoruz.

Kamuoyuna yansıyan görüntüyü çeken ve Erzan’ın “Moci” diye hitap ettiği Mojtama Haghani ile görüştüm.

Haghani söz konusu haberde iddia edildiğinin tersine o videoyu kendisinin çekip polise verdiğini söylüyor.

Ayrıca Kapalıçarşı esnafı değil, ticaretle uğraşan İran asıllı bir iş insanı olduğunu ve 18 yıldır Türkiye’de yaşadığını vurguluyor.

Seçil Erzan’a resmi bir belge olmadan, banka kaydı olmadan 200 bin doları vermesini ise eşi Seda ile Erzan’ın Kocaeli Üniversitesi’nden arkadaş olması nedeniyle kurdukları uzun yıllara dayanan dostlukları ile açıklıyor.

Haghani ile Erzan’ın para alışverişi 2022 yılında başlıyor.

Haghani, aynı yıl Denizbank Florya Şube Müdürü olan Erzan’ın kendisine bankada özel bir “Fatih Terim Fonu” oluşturduğunu ve fonun tamamlanması için 500 bin doların eksik olduğunu söylediği aktarıyor.

Haghani bunun üzerine 45 günlüğüne yüzde 20 faiz önerisini kabul edip, 200 bin doları parça parça bankacı Erzan’a teslim ediyor.

İddianamede yer alan “borç-alacak çizelgesinde” Moci Hagfani olarak kaydedilen sütunun “Alınan”, “Ödenen”, “Borç” hesaplarında bu 200 bin dolar aynen yer alıyor.

Haghani fon alacağını konu ettiğinde Erzan’dan sıklıkla Denizbank Florya Şubesi’nde mesai arkadaşı Selçuk’un adını geçirdiğini belirtiyor.

Haghani aksanlı Türkçesi ile malum videonun öyküsünü “Haberlerde paylaşılan videoyu ben çektim. 9 Haziran 2023 günü Vatan Caddesi’nde Mali Şube’de polise verdiğim ifademde bunu belirttim. Videoyu teslim ettim. Videonun çekildiği sokak Seçil’in evinin önü. Arabanın camından görülen arazide, bir gayrimenkul projesi başlıyor. Boş ve terkedilmiş dağın başı bir yer değil.” diyerek anlatmaya başlıyor.

Erzan’ın videoya yansıyan yüzü gözü ağlamaktan şişmiş halini, sizin “sorgucu” tutumunuzu nasıl açılarsınız diye sorduğumda, 7 Nisan gününe dönüyor:

-Seçil, Süleyman Amca dediği şahısla buluşturmak üzere bana 7 Nisan günü saat 16.00’a randevu verdi. O randevuya birlikte gidip, Süleyman beye borçlu olmadığım halde Seçil’e destek olmak için imzaladığım 14 milyon liralık senedi geri alacaktık.

-Görüşme Süleyman Aslan’ın Florya’daki ofisinde gerçekleşecekti. Bütün alacaklara farklı yerlerde saat 16.00’ya randevu vermiş.

- Eşim, Erzan’ın teyzesinin oğlu Tanın da olayı takip ediyordu. Ben İstanbul’da randevuya gideceğimi düşünürken Seçil’in Çorlu yolunda olduğu ve intihar edecek olmasından kuşkulanıldığı söylenildi.

-Arabama atlayıp Seçil’in annesinin evine gittiğimde Nazlı Can ile karşılaştım. “Seçil’i bıraktım, gidiyorum” dedi. Bankanın BBDK’ya sunduğu çizelgede Nazlı Can’ın (Nazlı Can’ın fonun eski müşterilerden olduğu gösteriliyor. Eski ödemesinden 200 bin dolar artıya geçen Nazlı Can, son ödemesi olan 500 bin doları geri alamamış) kullandığı araçtaydı. İki araba arka arkaya gelmişlerdi. Nazlı Can diğer araçla evin önünden ayrıldı. Erzan aracında kaldı.

-Erzan’ın yanına gittim. “Bana bunu nasıl yaparsın. Baban vefat ettiğinde, annen felç geçirdiğinde, her durumda senin yanında olduk.” diye sitem ettim. Perişan haldeydi, söyleyecek yalanı da kalmamıştı. Arabama doğru ilerlerken orada bulanan Erkan Ergene yanıma oturdu. O da Seçil’e 300 bin dolar kaptırmış. (Alacak listesine göre Ergene’ye önceki hesaplardan 330 bin dolar fazla ödeme yapılmış.) Çitfçiymiş. Erkan arabadan inince Seçil koşarak onun boşalttığı koltuğa oturdu. “Ne konuştunuz” diye sormaya başladı. “Bizi nasıl kandırdığını konuştuk. Borçlu olmadığımı kanıtlamam lazım. Bir video çekeyim” dedim. “Tamam” dedi, itirafını videoya çektim. Konuşurken gayet rahat olduğu videodan da farkedilebilir.

- 8 Nisan’da evinde olduğunu, 9 Nisan’da da aile dostları Hüseyin amcanın kullandığı aracıyla İstanbul’a götürüldüğünü, bankanın gözetimine alındığını öğrendik. Kendisi ile evinin önündeki görüşmemiz son konuşmamız oldu.

Videonun çekildiği yer Google haritasında görülüyor; adres, gün ve saat bilgileri Haghani’nin telefon ekranında kayıtlı:

7 April 2023 – 18:35

Adres: Ulubatlı Hasan Cad. Önerler, 59850/Çorlu Tekirdağ, Türkiye.

Erzan, savcılık ifade kayıtlarına “tefeci” olarak geçen Süleyman Aslan'a yalvardığını gösteren sözkonusu videoda “Süleyman amca sana vermiş olduğumuz Moci'nin ve Nazlı’nın senedinde her ikisinin de hiç bir çıkarı yok. Senden çok rica ediyorum onların senetleriyle ilgili lütfen hiçbir şey yapma. Hemen onları iade et. Hiçbir şey yok çünkü.” diyor.

Video kaydı sırasında Moci diye hitap ettiği Haghani’nin uyarısı üzerine “Moci bir kuruş para almadı.” diye de ekliyor.

6 Nisan’da bankaya ve adli mercilere bir iş insanının yaptığı “dolandırıcılık” ihbarı sonucu Seçil Erzan’ın annesinin Çorlu’daki evine gittiği, 7 Nisan gecesi ünlü futbolcu ve teknik direktör Arda Turan ile yaptığı telefon görüşmesinin kayıtları kamuoyuna yansıdı.

Arda bu konuşmasında hem Erzan’ın hayali fonuna yatırdığı 13 milyon 900 bin dolarından geri ödenmeyen 7.5 milyon dolarını nasıl geri alabileceğini sorguluyor hem de Erzan’ı sabaha kadar “alacak listesi” hazırlaması için ikna etmeye çalışıyordu.

Bu konuşma sırasında Çorlu da olan Erzan’ın yakınlarına 8 Nisan’da güvenlik güçlerine teslim olmayı planladığını ve tutuklanmadan önce son gecesini felçli annesinin yanında geçirmek için İstanbul’dan ayrıldığını söylediği ileri sürülüyor.

Haghani’in avukatı Sabih Sorucu’nun açıklaması:

Basında yer alan “Erzan’ın kurduğu saadet zincirinin içinde olan ve sisteme 10 milyon lira yatıran ‘Muci’ lakaplı İranlı Hakkani, parasını talep ettiği fakat alamadığı Erzan’ı kaçırdı. Boş bir araziye götürüp video çeken Hakkani, Erzan’a söylediklerini tekrarlattı….” iddiasının gerçeği yansıtmadığını vurguluyor:

-Müvekkilin eşi, Seçil Erzan’ın üniversiteden arkadaşıdır. Ve uzun yıllardır ailecek görüşmüşlerdir. Videoya konu Süleyman Aslan’dan, Seçil Erzan 10.000.000 TL para almak için müvekkili kullanmış müvekkilin hiçbir menfaati olmamasına rağmen güven ilişkisi içinde 14.000.000 TL senedi imzalatmış ve senedi Süleyman Aslan’a vermiştir. Daha sonra müvekkil ısrarla “senedi geri almasını, kendisinin bir borcu olmadığını söylemesine” rağmen senet geri alınmayınca müvekkil kendi aleyhine icra takibi yapılması halinde gerçekten bir borcunun bulunmadığını ispat için, Seçil Erzan’ın rızası ile o videoyu çekmiştir. Ayrıca Seçil Erzan’ın “ıssız bir yere götürülüp, darp edildiği, müvekkilin tefeci olduğu” şeklinde bir iddiası da yoktur.

QOSHE - O Videonun İç Yüzü: Korkulan İsmin Arka Planı - Serpil Yılmaz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

O Videonun İç Yüzü: Korkulan İsmin Arka Planı

62 1
01.12.2023

Kamuoyunda “Seçilbank”, “Fatih Terim Fonu”, “Futbolcuların Fonu” gibi isimlerle anılan saadet zinciri davasından tutuklanan Denizbank Levent Şubesi Müdürü Seçil Erzan’ın gerek savcılıkta, gerekse de 20 Kasım’da yapılan ilk duruşmada verdiği ifadelerde; “Korkuyorum, ismini kesinlikle vermek istemiyorum” dediği kişi hakkında verdiği tek ip ucu Kapalıçarşı’da “tefecilik” yapan biri olduğuydu.

Erzan’ın savcılıktaki ifadesinde kimlerden para aldığını anlatırken o kişiden “Nazlı Can ile tam tarihini hatırlayamadığım bir gün Kapalıçarşı’da birinden para almıştım ancak bu şahıstan korktuğum için halihazırda ismini kesinlikle vermek istemiyorum” diye bahsetmiş.

Nazlı Can da ifadelerinde Kapalıçarşı’daki “saklanan” ismi açıklamamış.

Sır gibi saklanan isme uygun profil aranırken eldeki tek ip ucu Erzan’ın ifadelerinde geçen, “Kapalıçarşı” ve “tefeci” kelimelerinden ibaretti.

Erzan’ın para alışverişi yaptığı Siirtli Atilla Baltaş ve Süleyman Aslan hakkında yorum yapanların kafası karışık.

Haklı olarak.

Zira “korktuğu adamlar” bunlar olsaydı, isimleri geçmezdi.

Kapalıçarşı esnafı boş durmadı. Tezgah arkası sohbetler iki isme kilitlendi.

Elimde belge olamadan isimlerini yazamam, ancak güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgiye göre Kapalıçarşı’nın Arap ülkelerinde de mağazası ünlü bir mücevheratçısı, Erzan’a 3 milyon dolar vermiş. Mağazanın fotoğrafını gönderdiler, vitrin boşalmış. Erzan’a verdiği parayı da Kapalıçarşı’nın en “hatırlı” esnaflarından birinden almış.

Türkiye 1997 yılında Titan ile saadet zinciri sistemi ile tanıştığında, dolandırıcılık soruşturması yürüten dönemin Hazine Müsteşarlığı bu sisteme “Para Tarikatı” ismini takmıştı.

Tarikat adı o günlerdeki kadar gizemli değil artık, bir yüzük markası bile olabiliyor. “Saadet “ daha az bulunan bir şey, biz fonculara “saadet zinciri” demeyi sürdürelim.

MOCİ: O VİDEOYU POLİSE BEN VERDİM

Televizyon haberlerinde ve dijital haber sitelerinde 29 Kasım 2023 tarihinden itibaren dönmeye başlayan “Seçil Erzan Tehdit edildim dedi, Görüntüler ortaya çıktı” videosu Mali Şube sorgusunu da gündeme taşıyor.

Savcılık henüz şüpheliler ve tefecilerle ilgili soruşturmasını tamamlamadı. Henüz Seçil Erzan’dan şikâyetçi olan 19 kişinin iddianameye yansıyan ifadelerini görüyoruz.

Kamuoyuna yansıyan görüntüyü çeken ve Erzan’ın “Moci” diye hitap ettiği Mojtama Haghani ile görüştüm.

Haghani söz konusu haberde iddia edildiğinin tersine o videoyu kendisinin çekip polise verdiğini söylüyor.

Ayrıca Kapalıçarşı esnafı değil, ticaretle uğraşan İran asıllı bir iş insanı olduğunu ve 18 yıldır Türkiye’de yaşadığını vurguluyor.

Seçil Erzan’a resmi bir belge olmadan, banka kaydı olmadan 200 bin doları vermesini ise eşi Seda ile Erzan’ın Kocaeli Üniversitesi’nden arkadaş olması nedeniyle kurdukları uzun yıllara dayanan dostlukları ile........

© HalkTV


Get it on Google Play