6 Şubat depremiyle yıkılan , neredeyse yok olan Hatay’ı önümüzdeki yerel seçimlerde kimin kazanacağı en az İstanbul’u kimin kazanacağı kadar önemli.
Hatay sıradan bir kent değil.
Konumu nedeniyle stratejik. Çok dinli, çok kültürlü, farklı etnik kökenden gelenlerin oluşturduğu yapısı nedeniyle çok hassas ve değerli. Tarım alanları , limanı , tarihi eserleri ile çok zengin.
Yetmedi Suriye savaşı nedeniyle yoğun göçmen akını altında.. Öyle ki Reyhanlı neredeyse Suriye’nin bir kasabası.
Hatay bu kadar önemli önemli olmasına da en önemli ilçeleri Antakya, Samandağ, Arsuz ‘a depremden beri el değmedi.
Antakyalı dostlarımla, tanıdıklarımla konuşuyorum sık sık.
Dertliler, üzgünler , umutsuzlar.
Antakya merkez karanlığa mahkum. Gece sokağa çıkmak imkansız. Anlattıklarına göre güvenlik sorunu hala devam ediyor. İskenderun’da ve Antakya’da alt yapı çöktüğü için sokakları , meydanları kötü kokular kaplamış durumda.
Az hasarlı binalar hala bekliyor. Güçlendirme yapılması gereken binalara dokunamıyorlar. Devletin desteği olmadan güçlendirme başlayamıyor. Para yok,imkan yok,proje yok. Antakya’nın merkezinde yaşayanların bir bölümü Arsuz’a yazlık evlerin olduğu ilçeye göçmüşler. Bu durum Arsuz’un büyük sorunlarla karşı karşıya kalmasına neden olmuş. Arsuz başı boş bırakıldı diye şikayet ediyorlar. İsteyen istediğini yapıyor ne denetim var ne planlama, hızlı büyüme var ama alt yapı yok diyorlar.
Diğer ilçelerde çadır kentleri su basıyor. Konteynır kentlerde kalanlar çamurun içinde yaşıyorlar . Isıtma yok , elektrik ya yok ya kaçak . İş yok , usta yok, esnaf yok …
Yetmedi Antakya’da ve Defne’de “mülksüzleştirme” hızla devam ediyor.
Hatay Barosuna göre Antakya ve Defne’de yaklaşık 50 bin kişi arazisini, tarlasını, mülkünü kaybedecek.
İmar planı yok, planlama yok , tarlalar arsalar sahiplerine sorulmadan hazineye devredilme tehlikesiyle karşı karşıya.
Bu sadece mülkiyet hakkı nedeniyle sorunlu değil aynı zamanda demografik yapının değiştirilmesi anlamına da geliyor. Konuştuğum Antakyalı tanıdıklarım sağlıklı bir göç ve entegrasyon planı olmadığı için çoğu Antakyalının Suriye’den gelenlere yer açıldığına inandıklarını söylüyor.
Hatay’ın dengeleriyle oynanıyor.
Şimdi hal böyleyken muhalefet partileri ne yapmalı ne söylemeli ? Hatay’ı nasıl kazanacaklar?
CHP Lütfü Savaş ile devam dedi. Muhafazakar oyları alabileceği düşünülüyor. Konuştuğum Antakyalılar Suriyeli göçmenler ile ilgili söylemlerinin tek kozu olduğunu söylüyorlar. Muhafazakar oyların CHP’ye gitme şansını ise iktidarın elinde tüm imkanlar varken neredeyse imkansız görenler çoğunlukta.. Belki bir miktar iktidardan oy çalar ama kazanması için yeter mi emin değiliz diyenler de var. Yıkılan bazı binaların ruhsatlarında Lütfü Savaş’ın imzası olması ciddi bir sorun . CHP’nin güçlü olduğu yerlerde bile kaybetme riski ile karşı karşıya kaldığı yorumu yapılıyor.
Uzun yıllar sivil toplum örgütlerinde çalışmış Antakyalı bir dostum şöyle dedi.
“Durum o kadar kötü ki iktidar “bana oy verirsen bu durum değişir bana oy vermezsen bu şartlarda yaşamaya mahkum olursun” diyor. Burada insanların şu an tek önceliği normal hayata geri dönmek . O nedenle normal bir seçim gibi parti tercihlerine fazla kafa yormayacaklar. Hatta geleneksel tercihlerini bile değiştirebilirler eğer hayat şartlarını değiştirebileceğine inanacakları adaylar çıkmaz ise “
Bu da CHP açısından ilçe adaylıklarının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. CHP ilçe adaylarını henüz açıklamadı. Defne’de Samandağ’da Alevi oyları CHP’ye gidiyordu. Bu oyları tutabilecekler mi?
Depremden sonra çok yoğun ve etkili çalışan TİP’ e gelince
TİP ilçelerde güçlü olduğunu düşünüyor. Defne ,Samandağ, Arsuz ‘da bu seçimde iddialılar, kazanacaklarına inanıyorlar. Peki CHP ile ilçelerde ittifak yapamazlar mı? TİP kaynaklarım “Keşke .CHP yüzde 1 lik sağ partilerle işbirliği yaptı geçen seçim. Bizi arayıp sormadılar bile bu seçim için.. Oysa biz ilçelerde çok güçlüyüz. CHP dahil HDP ve sol partilerle işbirliğine açığız” diyorlar .
Büyükşehir için de CHP’nin adayının açıklanmasının ardından aday çıkarma eğilimi güçlenmiş TİP’te... Hafta sonu yapılacak Parti Meclisi toplantısında karar alacaklar. Üzerinde düşündükleri bir seçenek daha var .Ana kente sol partilerin ittifakıyla ortak bir aday çıkarmak.
TKP’de Defne ‘de çok iddialı. Depremden önce başlamışlar ve Defne’yi almak için kolları sıvamışlar. Depremden sonra TKP de çok etkili ve yoğun çalıştı ilçede. Adayları da belli. Hizam Hasırlı. Arap Alevilerin oylarını ve diğer adaylardan memnun olmayan seçmenin oyunu kesin alıyoruz diyor TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan . Adayları belli olduğu için de diğer sol partilerin ve TİP’in aday çıkarmak yerine TKP’nin adayını desteklemesinin seçim başarısını getireceği görüşünde. CHP ‘nin büyükşehir adayını ise desteklemeyecekler. Aday çıkarıp çıkarmayacakları henüz netleşmemiş.
Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayan , Hatay halkının oylarını yok sayan iktidara yerel seçimlerde güçlü bir cevap verilmesi çok önemli olacak.
Ancak iktidarın adaylarından çok elindeki imkanları yarışacak Hatay’da .
Muhalefetin ise seçmenleri ikna etmek için çok planlı, stratejik ve net bir söylem geliştirmesi gerekecek.
Çökülen ya da çökülmesi planlanan araziler, yapılacak olan konutlar, tarihi dokunun korunması, restorasyon çalışmaları, alt yapının modernizasyonu, sosyal dengenin korunması, göç politikaları, nüfus dengesinin bozulmasına karşı önlemler..
Liste uzayıp gidiyor. Var mı seçmeni ikna edecek bir çalışma, proje , strateji? Hatay seçmenini ikna etmek için çok çalışmak gerekecek.

QOSHE - Hatay’ı Kazanmak mı Kaybetmek mi?… - Şirin Payzın
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Hatay’ı Kazanmak mı Kaybetmek mi?…

28 1
16.01.2024

6 Şubat depremiyle yıkılan , neredeyse yok olan Hatay’ı önümüzdeki yerel seçimlerde kimin kazanacağı en az İstanbul’u kimin kazanacağı kadar önemli.
Hatay sıradan bir kent değil.
Konumu nedeniyle stratejik. Çok dinli, çok kültürlü, farklı etnik kökenden gelenlerin oluşturduğu yapısı nedeniyle çok hassas ve değerli. Tarım alanları , limanı , tarihi eserleri ile çok zengin.
Yetmedi Suriye savaşı nedeniyle yoğun göçmen akını altında.. Öyle ki Reyhanlı neredeyse Suriye’nin bir kasabası.
Hatay bu kadar önemli önemli olmasına da en önemli ilçeleri Antakya, Samandağ, Arsuz ‘a depremden beri el değmedi.
Antakyalı dostlarımla, tanıdıklarımla konuşuyorum sık sık.
Dertliler, üzgünler , umutsuzlar.
Antakya merkez karanlığa mahkum. Gece sokağa çıkmak imkansız. Anlattıklarına göre güvenlik sorunu hala devam ediyor. İskenderun’da ve Antakya’da alt yapı çöktüğü için sokakları , meydanları kötü kokular kaplamış durumda.
Az hasarlı binalar hala bekliyor. Güçlendirme yapılması gereken binalara dokunamıyorlar. Devletin desteği olmadan güçlendirme başlayamıyor. Para yok,imkan yok,proje yok. Antakya’nın merkezinde yaşayanların bir bölümü Arsuz’a yazlık evlerin olduğu ilçeye göçmüşler. Bu durum Arsuz’un büyük sorunlarla karşı karşıya kalmasına neden olmuş. Arsuz başı boş bırakıldı diye şikayet ediyorlar. İsteyen istediğini yapıyor ne denetim var ne planlama, hızlı büyüme var ama alt yapı yok diyorlar.
Diğer ilçelerde çadır kentleri su basıyor. Konteynır kentlerde kalanlar çamurun içinde yaşıyorlar . Isıtma yok , elektrik ya yok ya kaçak . İş yok , usta yok, esnaf yok …
Yetmedi Antakya’da ve Defne’de “mülksüzleştirme” hızla devam ediyor.
Hatay Barosuna göre Antakya ve Defne’de yaklaşık 50 bin kişi arazisini, tarlasını, mülkünü kaybedecek.
İmar planı yok, planlama yok , tarlalar arsalar sahiplerine sorulmadan hazineye devredilme........

© HalkTV


Get it on Google Play