Beklenen “tokat” geldi: Fakat beklediğimizden “biraz” daha sert oldu… Daha doğrusu “kroşe yumruk” oldu. Bunun bir “nakavt yumruğu” olup olmaması, Erdoğan liderliği ile ilgilenen Devlet Aklı'nın yumruğu çözümleyiş yetisine bağlı olacak!

Evet: “Her şerde bir hayır vardır”, doğrudur. Fakat her şerde hayrın olması, onun tepside insanın önüne geleceği anlamına gelmez! O, Allah'ın insandaki “parçası” olan Akıl/İzan/Vicdan üçlü bütünleşik varlığın, varlığını “hatırlaması” ile ortaya çıkar…

Erdoğan liderliğindeki Devlet için TEK çıkış yolu kaldı, bu hayra varması için: Öcalan'ın dolaysız/vekil-siz müdahilliğindeki bir Kürt Ova (yasal) dinamiği ile bir YOL bulmak… Yani Çözümsüzlük Cephesi sözcüsünün ağzından Kürdistan'ın zoraki işgaliyle ortaya çıkan gasp hukukunun sonlandırılması" gibi ÇÖZMEME hinliklerine karşı teyakkuzda olmak… Yani, İmralı paradigmasının omurga projesi olan:

Birleşme-Bütünleşme-Büyüme (3-B) fizibilitesine odaklanmak…

Zira mevcut Ova Eliti'nin, yasal zemin dinamiğini bir Kürt CHP'si (yedek CHP) derekesine getirmekte olduğunu Öcalan; ilk Newroz mektubunda (2013), binyıllık Türk-Kürt ilişkilerinin “Misak-ı Millinin gerçek sınırları” vizyonu ile öngörmüştü. “İlgili” herkesin, bu mektubun ilgili cümlelerinin yeniden çözümünü yapması elzemdir!

Gerçek anlamında, bu kardeşlik hukukunda fetih, inkâr, ret, zorla asimilasyon ve imha yoktur, olmamalıdır. “Kayyum” ve “Operasyon” denen bu sosyal-intihar uçurumuna uzak olmaya azamî dikkat ile; bunun DEVLET'in değil, hem asıl Örgüt'te hem Kürt sosyolojisinde 33 yıldır istikrarla tescillenen Asıl İrade'nin işi olduğunu anlamakta gecikilmemesi hayatîdir…

Bu hayatiyetle birlikte: Bilgi-Yürek-Ruh sacayağındaki bir odaklanma ve sentezlenme pratiği olmazsa-olmazdır!

Öte yandan Ak Parti eliti; öncesi bir-kaç seçim sonucunu “Tencerenin götürmediği hükümet yoktur” denen sosyal tabiatı ciddiye almadı… “Bu bizde geçersizdir” deme aymazlığının derin-uykusundan çıkıp “Titre ve kendine dön!” etmezse kendini, sonuç beklenmedik-ötesine geçer: Tencere (yani ekonomi) sadece hükümeti değil Devlet'i de götürür!

Ve ekonomimizin “orta direk” kaleminin bu 40 yıllık çatışma kangreninin masrafları-artı-yolsuzlukları olduğunu görmeye yanaşmaz isek eğer; kurduğumuz 16 devletin 15'i akıbetine sürüklenme ihtimalini, kimsenin küçümsemeye hakkı yoktur!

Yani; ekonomi kovamızın altı deliktir ve bu delik Bir değil İkidir… Ve bu deliklerden 2'ncisi olan YOLSUZLUK deliği ASKERÎ MASRAF deliğinden çok daha büyüktür…

Bunu herkes biliyor, ama ne kadar büyük olduğunu kimse bilmiyor!

QOSHE - Beklenen ‘Tokat’ - Ali Kemal Özcan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Beklenen ‘Tokat’

16 0
02.04.2024

Beklenen “tokat” geldi: Fakat beklediğimizden “biraz” daha sert oldu… Daha doğrusu “kroşe yumruk” oldu. Bunun bir “nakavt yumruğu” olup olmaması, Erdoğan liderliği ile ilgilenen Devlet Aklı'nın yumruğu çözümleyiş yetisine bağlı olacak!

Evet: “Her şerde bir hayır vardır”, doğrudur. Fakat her şerde hayrın olması, onun tepside insanın önüne geleceği anlamına gelmez! O, Allah'ın insandaki “parçası” olan Akıl/İzan/Vicdan üçlü bütünleşik varlığın, varlığını “hatırlaması” ile ortaya çıkar…

Erdoğan liderliğindeki Devlet için TEK çıkış yolu kaldı, bu hayra varması için: Öcalan'ın dolaysız/vekil-siz müdahilliğindeki bir Kürt Ova (yasal) dinamiği ile bir YOL bulmak… Yani Çözümsüzlük Cephesi sözcüsünün ağzından Kürdistan'ın zoraki işgaliyle ortaya çıkan gasp hukukunun sonlandırılması" gibi ÇÖZMEME hinliklerine karşı........

© Hür Haber


Get it on Google Play