Geçen hafta dün, Selahattin beyin bir tescilli yalanını (1 Aralık 2022, dava duruşması kaydı), kaynağını vererek yayınladım…

Gelen saygısızlık-terbiyesizlik-iftira “yorum”larına ayıracak ne vaktim ne uygun konumum var şüphesiz. Vakit buldukça engeller veya Twitter'a rapor ederim.

Ama ilk gelenini buraya almak zarurî oldu. Zira “Hoca intikam peşindesin…” diyen Ali Ekber Aslaner adlı şahsın bir “bir yazar” olduğunu öğrendim: Hem de; hem gözlüklü hem keçi-sakallı hem de kelli-felli olandan! Peki nerede yazar? Örgüte en-yakınlığıyla bilinen günlük bir gazete olan Yeni Yaşam gazetesinde!

yeniyasamgazetesi5.com/ortak-vatan-taahhudunden-inkara-cozum-demokratik-cumhuriyette

O gün, kendisine aşağıdaki mini-notu düştüm:

Neyin peşinde olduğumu bilmiyor değilsiniz… NE peşinde olduğumu benden daha iyi bildiğinizi biliyorum! Yakında daha “yakından” göreceksiniz sevgili yazar-okumaz… Kendinize biraz sabır telkin ediniz!”

Ses-seda vermeyeceğini bilerek notu bıraktım tabi ki! Çünkü; onun ve sınıfsal-cinsinin (“Tarihin Sünepe Sınıfı çocukları” dediğim), benim neyin peşinde olduğumu bildikleri kadar ben de bu sınıf-türünün ne peşinde olduğunu biliyorum.

Bu sınıfın, en azından kamuoyu önünde “Ya bu söylenen gerçekten bir yalan mı değil mi?” gibi bir soruyu soracak kadar —bir toplumsal tasa ile ilgilenecek kadar— toplumsal namusu yoktur. Millete doğruları söyleme namusu… Bu böyle!

Mesela “yazar” olmayan bir takipçimiz, yüzlerce Youtube, Google ve benzeri herkese açık kaynağın birinden bulduğu Aljazeera'nin haberini yazının altına koymuş (aşağıda). Bu yazarımızın aklının bir köşesinden bu geçmez!

Ve “buYalanıNiyeSöyledi?” serisini, en son “Yürü bay Kemal!” diyen sesini duyduğumuz bay Selahattin'den — ve partisinden (çünkü HDP sitesinde bu yalan hâlâ duruyor) — önce bir özür, sonra da asıl itiraf gelene kadar sürdüreceğim…

Önce milletten bu yalanı düzeltme özrü; sonra da bu baş-tetikçinin “lider” edildiği Ova Eliti sınıfının, 6 yıl süren İmralı-odaklı diyaloğun Erdoğan liderliğindeki devletle değil de başka bir “paralel devlet” ile yürütüldüğüne; hem Öcalan'ı hem Kandil'i nasıl inandırıp aldattığının millete itirafı…

İşte ben, “intikama” değil bu namusa kilitliyim ey okumaz-yazar!

Evet “yazar-okumaz”dır, çünkü; o altına “İntikam peşindesin hoca” dediği yazının altında şu satırlar DA vardı:

Kapıları çalan benim / Kapıları birer birer / Gözünüze görünemem / Göze görünmez ölüler

Ölüler konuşamaz / Ölüler yazamaz / Ölüler çizemez... Heykeller de !

Ön-hazırlığıyla 6 gün-hafta-ay değil, 6 yıl süren o sürecin faciaya çevrilmesiyle başlayan çatışmalı ortamda, İHD kayıtlarına göre: Temmuz 2015'ten Temmuz 2020'ye kadar 5 bin 365 insan yaşamını yitirdi. Ve artı, sonrası yılların kayıpları... Bu sadece İHD'nin bildikleri!.. Hendeklerde yitirilenlerin “rakamı” yok bu bilançoda !!!

Ve çünkü bu bay; bu yalanına mevzu olan o “Seni başkan yaptırmayacağız” ile ünlenmedi. O; zamanın hükümetinin —ve devletinin— Cumhuriyet tarihinde hiç görülmemiş öz ve biçimde, içerik ve boyutta, “29. İsyan” denen örgütün kurucu ve hâlâ lideri Öcalan'ı dolaysız devreye soktuğu 2009'dan 28 Şubat 2015 Dolmabahçe deklarasyonuna kadar, Allah için “Allah razı olsun” mealinde bir tek cümlecik etmeyerek tersine, bu diyaloğu başlatan Erdoğan'a —tam da fıkradaki gibi— “Camcı Bekçisi” olarak en-önde saldırtmakla ünlendirildi!

Dışarda “Cemaat” gladyosu; içerde faşist Kemalistler, faşist “Marxist”ler ve faşist “Kürdcü”ler sacayağı tarafından…

Yine çünkü; bu camcının bekçisi, “Selo-Can” (baş-tetikçi) edilip ünlendirilerek hem devleti hem Öcalan'ı hem Kandil'i aldatacak kadar Uluslararası Komplonun yegâne Ova Eliti figürü diye sahaya sürüldü, ey bay yazar-okumaz! Onun için bu ve arkasındaki unsurları “Tarihin Sünepe Sınıfı çocukları” olarak ilan ettim.

Son olarak çünkü; İnsanlaşma Tarihinde “hakketmeden yenilenlerin, ihanete uğramışların yaşanmamışlık-larının toplam ruhunun bir parçacığı” olduğumu diyerek döndüm öz-vatanıma, 2005 Ekim'inde…

Bilmem anlatabildim mi? Bilincinin “zula”sındaki (altındaki) NE'nin peşinde olduğum gerçekliğimi, bilincinde yeniden tazeleyip bilincinin üstüne bilmem biraz alabildim mi, bay yazar-okumaz AE Aslaner ??

Ali Kemal Özcan
15 Ekim 2023
Kardere

QOSHE - S.Demirtaş bu yalanı niye söyledi?-2 - Ali Kemal Özcan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

S.Demirtaş bu yalanı niye söyledi?-2

3 0
15.11.2023

Geçen hafta dün, Selahattin beyin bir tescilli yalanını (1 Aralık 2022, dava duruşması kaydı), kaynağını vererek yayınladım…

Gelen saygısızlık-terbiyesizlik-iftira “yorum”larına ayıracak ne vaktim ne uygun konumum var şüphesiz. Vakit buldukça engeller veya Twitter'a rapor ederim.

Ama ilk gelenini buraya almak zarurî oldu. Zira “Hoca intikam peşindesin…” diyen Ali Ekber Aslaner adlı şahsın bir “bir yazar” olduğunu öğrendim: Hem de; hem gözlüklü hem keçi-sakallı hem de kelli-felli olandan! Peki nerede yazar? Örgüte en-yakınlığıyla bilinen günlük bir gazete olan Yeni Yaşam gazetesinde!

yeniyasamgazetesi5.com/ortak-vatan-taahhudunden-inkara-cozum-demokratik-cumhuriyette

O gün, kendisine aşağıdaki mini-notu düştüm:

Neyin peşinde olduğumu bilmiyor değilsiniz… NE peşinde olduğumu benden daha iyi bildiğinizi biliyorum! Yakında daha “yakından” göreceksiniz sevgili yazar-okumaz… Kendinize biraz sabır telkin ediniz!”

Ses-seda vermeyeceğini bilerek notu bıraktım tabi ki! Çünkü; onun ve sınıfsal-cinsinin (“Tarihin Sünepe Sınıfı çocukları” dediğim), benim neyin peşinde olduğumu bildikleri kadar ben de bu sınıf-türünün ne peşinde olduğunu biliyorum.

Bu sınıfın, en azından kamuoyu önünde “Ya bu söylenen gerçekten bir yalan mı değil mi?” gibi bir soruyu soracak kadar —bir toplumsal tasa ile ilgilenecek kadar— toplumsal namusu yoktur. Millete doğruları söyleme namusu… Bu böyle!

Mesela “yazar” olmayan bir takipçimiz, yüzlerce Youtube, Google ve benzeri........

© Hür Haber


Get it on Google Play