Bu başlığın kıskançlık konusunu ele alacağını ilk başta düşünmek imkansız. Ama bahsedeceğim konu patolojik – ileri düzeyde – hastalık boyutunda kıskançlık.

Kişiler arasında sıkça rastlanan bir durum; anlatması, itiraf etmesi ve bazen kabullenmesi son derece zor. Bu durumu yaşayan da, buna maruz kalanda bazen nedenini anlamakta zorlanıyor. Takıntılı kıskançlık durumunun temeli ise kişinin kendisine olan güvensizliği. Tedavi edilmesi gereken, edilmediği takdirde yıkıcı etkileri olan psikolojik bir rahatsızlık.

Patolojik kıskançlık “bende yoksa kimsede olmasın” düşüncesinin ilerleyen durumu.

Belirtileri ise; olmadık- hayali senaryolar oluşturmak ve bunlara inanmak, bir kişiyi her şeyden ve herkesten kıskanmak, sevdiği kişiden veya eşinden ayrılma durumunu bir fobi olarak yaşamak, aşırı saldırganlık ve şiddet eğilimi göstermek, basit bir olayda dahi aşırı tepkiler vermek, kıskanılan kişiyi kısıtlamak- baskı altına almak.

Belirtileri yaşatılan kişi tarafından son derece korkunç olan bu durum ikili ilişkileri tabi ki olumsuz etkilemekte. Seven kıskanır, ben çevreye güvenmiyorum, sana olan sevgimden dolayı bu şekilde davranıyorum şeklinde savunmalar içeren bu davranış zamanla karşı tarafın her hareketinin kontrol altına alınması ile sonuçlanır. Bu kontrol hali de bir süre sonra yeterli gelmeyip uydurulan senaryolarla karşı tarafa suçlamalarda bulunulur.

Ne yazık othello sendromunu yaşayan kişi kendini kontrol edememektedir. Yaptıklarının ona makul gelmesi de büyük bir sorundur.

Tedavi edilmesi şart olan bu rahatsızlık kişinin günlük yaşam dengesini de alt üst eder. Karşı cinsle uzun süreli ve sağlıklı bir ilişki kurmasını engeller. Genel olarak çevre tarafından fark edilmeyen bu durum sadece eşin veya sevgilinin bulunduğu kısıtlı bir alanı etkiler. Bu nedenle patolojik kıskançlık yaşayan kişiler doktorluk, avukatlık veya ev hanımlığı gibi işlerini yapabilirler. Çevre tarafından diğer kişilikleri diyebileceğimiz bu durum asla fark edilmeyebilir.

Ne yazık ki kadın cinayetlerinin altında yatan en önemli sebep bu durumdur. Kişinin partnerini yakın takibe alması örneğin, gittiği yerden birkaç dakika geç gelmesi, kıyafetinde bir saç telinin bulunması veya paylaştığı bir fotoğrafın farklı kişiler tarafından beğeni alması fitili ateşleyebilir.

Othello sendromu yaşayan birey sürekli hüzünlü, mutsuz, çaresiz bir ruh haline bürünerek; eşinin ya da partnerinin hayatını koordine etmeye, onun arkadaş çevresini, davranışlarını belirlemeye çalışabilir. Bu bir süre sonra kıskançlık hissedilen bireyi depresyona sürükler.

Mutlaka tedavi edilmesi gereken bu durumda kişinin kendini fark etmesi çok mümkün olmamaktadır. Özellikle aile ve partnerin desteği ile tedaviye yönlendirilmesi gerekir.

QOSHE - Othello Sendromu - Havva Pınar Öztan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Othello Sendromu

3 0
01.12.2023

Bu başlığın kıskançlık konusunu ele alacağını ilk başta düşünmek imkansız. Ama bahsedeceğim konu patolojik – ileri düzeyde – hastalık boyutunda kıskançlık.

Kişiler arasında sıkça rastlanan bir durum; anlatması, itiraf etmesi ve bazen kabullenmesi son derece zor. Bu durumu yaşayan da, buna maruz kalanda bazen nedenini anlamakta zorlanıyor. Takıntılı kıskançlık durumunun temeli ise kişinin kendisine olan güvensizliği. Tedavi edilmesi gereken, edilmediği takdirde yıkıcı etkileri olan psikolojik bir rahatsızlık.

Patolojik kıskançlık “bende yoksa kimsede olmasın” düşüncesinin ilerleyen durumu.

Belirtileri ise; olmadık- hayali senaryolar oluşturmak ve bunlara inanmak, bir kişiyi her şeyden ve herkesten kıskanmak, sevdiği kişiden veya eşinden ayrılma durumunu bir fobi olarak yaşamak, aşırı saldırganlık ve şiddet eğilimi göstermek, basit bir olayda dahi aşırı tepkiler vermek, kıskanılan........

© Hürses


Get it on Google Play