Kimimiz için Tarkan'dan Kış Güneşi, kimimiz için Kenan Doğulu'dan Hiç Bana Sordun mu, bazılarımız içinse Sibel Alaş'tan Adam, Mirkelam'dan Her Gece, Levent Yüksel'den Med Cezir, Burak Kut'tan Benimle Oynama ya da Emel'den Hovarda…

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yaşımız kaç olursa olsun, duyduğumuzda içimizin kıpır kıpır olduğu, yıl ve mekandan bağımsız olarak zamanda ışınlandığımız, ilk notasından sonuna kadar her kelimesini ezbere bildiğimiz "90'lar Türkçe pop" şarkıları mevcuttur. Aklınıza gelebilecek her konuda ayrışmaya bu kadar müsaitken bu tabanda böylesi buluşabiliyor olmamız bana mucizevi geliyor.

Bu akşam Zorlu PSM'de Klas Pop konser serisinin yeni ayağında hayranlarıyla buluşmaya hazırlanan Emir Yargın, "Klas Pop bir 90'lar projesi değil" diyerek ekliyor:

Klas olan tüm pop şarkılarına yer veren bir proje. Ama tabii ki şöyle bir gerçek var, donanımlı pop şarkılarının yüzde 80'i 1990'larda yapıldığı için, doğal olarak 90'lar yoğunlukta.

90'lar Türkçe popun modasının geçmemesi ve Z kuşağına bile marş olmasınıysa şöyle açıklıyor Yargın:

Ülkemizde farklı zaman dilimleri içinde vizyoner insanlar tarafından çok iyi eserler yapılmış. 90'lardaysa sıra popa gelmiş. Pop herkese hitap eden bir tür olarak bilinir, o yüzden de küçümsenir. Ama 90'larda Türkiye'de bu müzik o kadar donanımlı, o kadar vizyoner insanlar tarafından yapılmış ki hem herkese hitap etmiş hem de kaliteden ödün verilmemiş. Bu sebeple hâlâ tüm o kaliteli pop parçaları aynı şekilde güncelliğini koruyor.

Yargın'ın Klas Pop konserleri kapalı gişe geçiyor. Biletler daha konser afişleri duvarları süslemeye başlamadan, günler öncesinden tükeniyor. Yine de ismini daha önce hiç duymamış olanlar için Emir Yargın, kendini "Ruha iyi gelen şeylerle ilgili üretmeyi seven biri" diye tanımlıyor.

"İlk bis tecrübesini 4 yaşında yaşadım"


Turizmci bir ailede büyüyen Yargın, "Ben henüz birkaç haftalıkken annem beni iş yerine götürmeye başlamış" diyerek ekliyor:

O yüzden üç yaşına kadar ofiste, sonrasında da otelde büyüdüm. Çok küçük yaşlarımdan itibaren her yaz otelde çalıştım. Diskolar, barlar, turistler, kavgalar, sarhoşlar… Küçük yaşımda görmediğim şey kalmamıştı. Ben de aslında sahnelerle bir tatil köyünde tanıştım. 4 yaşında 2 bin Alman turistin karşında yaptığım dansla hem hayatımın ilk sahne deneyimini hem de ilk bis tecrübesini yaşamıştım.

Müzikle okul yıllarında tanışan Yargın, "Biraz piyano biraz klasik gitar denedim ama hiçbiri davul gibi olmadı" diyor:

Davula oturduğum an her şey çok farklı ilerledi. Çok büyük bir tutkum vardı ve çok hızlı geliştim.

Tuborg Roxy Müzik Günleri'nde ödül aldığındaysa iş daha da ciddiye bindi.

Müziğe her türlü devam ederdim. Ama herkesin rock sound'lu şarkılar yaptığı bir dönemde Türkçe sözlü elektronik müzikle ödül almış olmak, elektronik müziğe devam etmem konusunda kesinlikle ateşleyici oldu.

İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olan Yargın, turizm sektörünü çok sevmesine rağmen "bir yerde beyaz yakalı olmanın bir kere bile aklından geçmemesini" şöyle açıklıyor:

Çünkü üniversiteyi bitirmeden The Bananas isimli grubumla çok olmasa da para kazanmaya başlamıştım. Daha sonra da reklam müzikleri yaptığım markam Catchy.rocks'ı kurdum. Reklam sektöründe freelancer olarak çok çalıştım aslında. Yani toplantılar, revizyonlar, müşteriler nasıldır iyi bilirim.

Yemekleri kadar muhabbeti için de izleniyor: Çakal Lezzetler

Emir Yargın'ın Klas Pop'tan bile daha çok tanındığı projesi YouTube'daki Çakal Lezzetler kanalı. Yargın'ın kendi tariflerini paylaştığı, paylaşırken bir yandan güldürdüğü, yemekleri kadar muhabbeti için de izlenen yemek kanalı, pandemi döneminde kurtarıcısı olmuş.


2008 – 2020'de "kesinlikle istikrarlı olmamakla beraber" sahnelerde olduğunu söyleyen Emir Yargın, "2019 yine kendi müziğimle festivallerde çaldığım, yeni teklilerimi yayımladığım hızlı bir yıldı" dedikten sonra pandemiyi hatırlatıyor:

Ama pandemiyle beraber her müzisyen gibi benim de bıçak gibi kesildi konserlerim. Elimde insanların ev hapsinde olduğu günleri güzelleştirecek Çakal Lezzetler'im olunca tamamen ona yöneldim. Çakal Lezzetler zaten çok iyi gittiği ve ortada müzik yapılacak bir atmosfer olmadığı için o defteri bir süreliğine kapattım.

"Yemeğin de Klas Pop'unun peşindeyim"


Mutfağa hep ilgili olduğunu ve kamera karşısında "neşeli ve şımarık Emir"i ortaya çıkardığını söyleyen Yargın, yemek yapmaya da küçük yaşlarda başlamış:

Bence ilgim sevdiklerimle güzel vakit geçirmeye verdiğim önemden doğdu. Mutfak anlayışımın içinde imkanlar dahilinde güzellik yaratma durumu oldu hep. Öğrenci evlerinde bile güzel sofralar kurmaya çalışırdım. Benim yemek yapma biçimim yaratıcılık, gözlem, pratik zeka gibi özelliklerin dışa vurulabileceği bir alan. Çok daha teknik, çok daha kurallı yanları da var yemek yapmanın ama ben o taraflarıyla pek ilgilenmiyorum açıkçası. Bir nevi yemeğin de Klas Pop'unun peşindeyim denebilir. Herkese hitap eden ama bir o kadar da kaliteli deneyimlerin peşindeyim.

Klas Pop'u bir çeşit damak zevkine benzeten Yargın, "İyi veya kötü gibi söylemiyorum ama belli bir lezzete odaklanıyorum şarkıları seçerken" diyerek ekliyor:

Şarkıların anlattıklarını, armonik yapılarını ve sound'larını gözeterek bir seçki yapıyorum.

"Eşim Yüksel'in bulduğu Klas Pop ismiyle her şey kafamda oturdu"


Peki ama Klas Pop konsepti nasıl doğdu? Geçen sene Hood Base ekibinin yaptığı Başkası Olma Tarkan Ol gecesinin ilkinde konuk sanatçılardan biri olduğunu söyleyen Yargın, gecenin konseptini şöyle anlatıyor:

Her konuk iki-üç Tarkan şarkısını kendi tarzıyla seslendiriyordu. Benim o gecelerde söylediğim Tarkan performansları çok beğenildi. Instagram'daki küçük video kesitlerini defalarca başa çevirip dinlediğini söyleyen takipçilerim olduğunu duymaya başladım. Takipçilerim ve tanımadığım kişiler tarafından aldığım güzel yorumlar ve gelen konser talepleri karşısında bir şeyler yapma fikrine sıcak bakmaya başladım.

Uzun zamandır bir grupla canlı müzik yapması konusunda ısrarcı olan menajeri Elçin Emre'ye kulak verdiğini söyleyen Yargın, eşinin parlak önerisi sayesinde kafasındakileri netleştirmeyi başarmış:

Her şey eşim Yüksel'in bulduğu Klas Pop ismiyle kafamda oturdu. Çok başarılı müzisyen dostlarımla enerjimiz de tutunca Klas Pop ilk konserini verdi. Konser o kadar iyiydi ki projenin ses getireceğini o konserin ilk şarkılarını söylerken anlamıştım.

"Konserler çok coşkulu geçiyor"

Bu akşamki Zorlu PSM performansında dinleyicilerini nelerin beklediğini sorduğumda Yargın, Klas Pop etkinliklerine sadece konser gözüyle bakılmasını istemediğini söylüyor ve "Çok interaktif, çok coşkulu geçiyor" dediği performanslarını şöyle anlatıyor:

Her konserde seyircinin hepsi arkadaşmış ve hep beraber eğleniyorlarmış gibi bir noktaya geliniyor. Büyük konserlerde, sadece katılımcıların izleyebileceği intro videolarla konseri başlatma gibi bir gelenek getirmek istiyorum. Geçen sene oyuncu dostum Yasemin Swazlowski'yle bir intro videosu çekmiştik. Bu yıl da çok komik ve yetenekli sürpriz bir ikili oynayacak konser intro filminde. Konserin sanat yönetmenliğini yapan Özge Akpınar'la videolar üstünde uzun zamandır çalışıyoruz. Davulda Barış Baykan, elektrik gitarda Efe Ekşioğlu, bas gitarda Cem Konuk, perküsyonda Onur Seçki, tuşlularda Tarkan Tekyıldız ve geri vokalde Şenceylik yer alıyor.

İnsanların "kanka olmak istenen ünlüler" listelerinin tepesine koyduğu Emir Yargın, "Benim karakterimdeki biri için alınabilecek en iyi iltifatlardan biri bu" derken hayranlarıyla ilişkisini de şöyle açıklıyor:

Beni takip eden, bana mesaj atan, videoma yorum yazan, yemeğimi yapan, sahnemi izleyen kısacası bir şekilde benimle iletişimde olan herkesi evime gelen bir misafir gibi görüyorum.

"Başka personam yok"


İnsanları seven ve insanlardan sıkılmayan biri olduğunu söyleyen Yargın, ekliyor:

Özellikle mesaj kutumu hep temizlemeye çalışıyorum. 7-8 yıldır neredeyse gelen tüm mesajlara cevap verdim. Yoğun zamanlarımda mesajlar birikince içim rahat etmiyor. Bu gerçekten karakter meselesi, sanırım tanıdığım tüm insanlar arasında da insanları en seven kişi benim. Bir de ekrandaki, sahnedeki ve sokaktaki hep aynı Emir. Kimse benim başka bir personamla karşılaşmıyor. Zaten başka bir personam da yok. Durum böyle olunca da ekranda belki de yüzlerce saat beni izlemiş biri beni gerçekten tanımış oluyor.

"Yemekçileri konsere, konsercileri yemeğe beklerim"

Geçen yaz bir konserinin sonunda kendi elleriyle yaptığı mercimek çorbasını dinleyicilerine ikram ettiğini ve hep birlikte içtiklerini anlatan Yargın, "Bu tatlı olay tüm işlerimi tek karede görebildiğim için beni çok mutlu etmişti" diyerek ekliyor:

Yaptığım tüm işlerin birbiriyle aynı DNA'ya sahip olduğunu düşünüyorum. İçlerinden herhangi birini seven diğerine de şans verebilir bence. Yemekçileri konsere, konsercileri yemeğe beklerim.

Emir Yargın: Klas Pop, bu akşam saat 21.00'de Zorlu PSM %100 Studio'da.

© The Independentturkish

QOSHE - Emir Yargın: "Ruha iyi gelen şeyler üretmeyi seven biri" - Nazlı Erdol
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Emir Yargın: "Ruha iyi gelen şeyler üretmeyi seven biri"

4 15
19.01.2024

Kimimiz için Tarkan'dan Kış Güneşi, kimimiz için Kenan Doğulu'dan Hiç Bana Sordun mu, bazılarımız içinse Sibel Alaş'tan Adam, Mirkelam'dan Her Gece, Levent Yüksel'den Med Cezir, Burak Kut'tan Benimle Oynama ya da Emel'den Hovarda…

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yaşımız kaç olursa olsun, duyduğumuzda içimizin kıpır kıpır olduğu, yıl ve mekandan bağımsız olarak zamanda ışınlandığımız, ilk notasından sonuna kadar her kelimesini ezbere bildiğimiz "90'lar Türkçe pop" şarkıları mevcuttur. Aklınıza gelebilecek her konuda ayrışmaya bu kadar müsaitken bu tabanda böylesi buluşabiliyor olmamız bana mucizevi geliyor.

Bu akşam Zorlu PSM'de Klas Pop konser serisinin yeni ayağında hayranlarıyla buluşmaya hazırlanan Emir Yargın, "Klas Pop bir 90'lar projesi değil" diyerek ekliyor:

Klas olan tüm pop şarkılarına yer veren bir proje. Ama tabii ki şöyle bir gerçek var, donanımlı pop şarkılarının yüzde 80'i 1990'larda yapıldığı için, doğal olarak 90'lar yoğunlukta.

90'lar Türkçe popun modasının geçmemesi ve Z kuşağına bile marş olmasınıysa şöyle açıklıyor Yargın:

Ülkemizde farklı zaman dilimleri içinde vizyoner insanlar tarafından çok iyi eserler yapılmış. 90'lardaysa sıra popa gelmiş. Pop herkese hitap eden bir tür olarak bilinir, o yüzden de küçümsenir. Ama 90'larda Türkiye'de bu müzik o kadar donanımlı, o kadar vizyoner insanlar tarafından yapılmış ki hem herkese hitap etmiş hem de kaliteden ödün verilmemiş. Bu sebeple hâlâ tüm o kaliteli pop parçaları aynı şekilde güncelliğini koruyor.

Yargın'ın Klas Pop konserleri kapalı gişe geçiyor. Biletler daha konser afişleri duvarları süslemeye başlamadan, günler öncesinden tükeniyor. Yine de ismini daha önce hiç duymamış olanlar için Emir Yargın, kendini "Ruha iyi gelen şeylerle ilgili üretmeyi seven biri" diye tanımlıyor.

"İlk bis tecrübesini 4 yaşında yaşadım"


Turizmci bir ailede büyüyen Yargın, "Ben henüz birkaç haftalıkken annem beni iş yerine götürmeye başlamış" diyerek ekliyor:

O yüzden üç yaşına kadar ofiste, sonrasında da otelde büyüdüm. Çok küçük yaşlarımdan itibaren her yaz otelde çalıştım. Diskolar, barlar, turistler, kavgalar, sarhoşlar… Küçük yaşımda görmediğim şey kalmamıştı. Ben de aslında sahnelerle bir tatil köyünde tanıştım. 4 yaşında 2 bin Alman turistin karşında yaptığım dansla hem hayatımın ilk sahne deneyimini hem de ilk bis tecrübesini yaşamıştım.

Müzikle okul yıllarında tanışan Yargın, "Biraz piyano biraz klasik gitar denedim ama hiçbiri davul gibi olmadı" diyor:

Davula oturduğum an her şey çok farklı ilerledi. Çok büyük bir tutkum vardı ve çok hızlı geliştim.

Tuborg Roxy Müzik Günleri'nde ödül aldığındaysa iş daha da ciddiye bindi.

Müziğe her türlü devam ederdim. Ama herkesin rock sound'lu şarkılar yaptığı bir dönemde Türkçe sözlü elektronik müzikle ödül almış olmak, elektronik müziğe devam etmem konusunda kesinlikle ateşleyici oldu.

İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu........

© Independent Türkçe


Get it on Google Play