Başıboş kelimesi nereden çıktı önce oradan başlayalım. Yeri geldiğinde kendini AK Partili gibi gösterip işine gelmediğinde de devlet arkamızda durmazsa diyerek tehditler savuran, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmalarını beğenmeyince yine aynı şekilde tehditvari bir dil kullanan bir güruh türedi.

Sözde bunlar hayvanlara karşı insanları düşünüyor. Bu köşeden birçok kez yazdım.

Asıl amaçları asla çocuklar, insanlar olmayan ve kullandıkları dil itibarı ile hayvanlar üzerinden ülkemizde kaos çıkarmak isteyen bu kişiler, başıboş kelimesini özellikle kullanıyorlar. Hatta öyle ki FETÖ’ye övgü tweeti olan, silahlanma çağrıları yapan Elif Arıkanlı denilen kadın bir ses kaydında Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ilk kez başıboş dediği için nasıl gülüyor.

Ne yazık ki bu konuda başarıya ulaştılar. Tüm medya başıboş kelimesini kullanıyor. İkinci amaçlarıysa tüm sokak köpeklerini uyutmak yani öldürmek.

Bunu yapıncaya kadar da zehirleme, silahlanma, gerekirse itetaparları da öldürme gibi tehlikeli çağrılar yapıyorlar.

Birçok köpek yemeklere zehir konularak katledildi.

Bir köpek vahşice kafasına kürekle vurularak öldürüldü, kimisi de belediyelerde uyutularak vahşice öldürüldü.

Çok rahat yalan söyleme kapasitesine de sahipler.

Bizzat bir gazeteci olarak buna şahidim. Iğdır’da bir tırın çarptığı çocuk için

Güvenli Sokaklar Derneği Başkanı Murat Pınar, “Ailesiyle görüştüm başıboş köpek saldırısı” diye yalan söyledi. Aile, aile yakınları “Hayır bizim burada başıboş dedikleri şekilde köpek olmaz. Herkesin kendi köpeği vardır. Bizim çocuğumuza köpek saldırmadı. Tır çarptı. Sorunumuz. Köprü, Alt geçit. Daha önce de yaşamını yitirenler oldu. Ne olur bunu gündeme getirin” şeklinde bizzat şahsıma açıklama yaparak Murat Pınar’ı yalanladılar.

Aslında Murat Pınar daha önce de bizzat açıklamasında “Kamyon ezmiş, can havliyle frene basmış, sürüklemiş hepsi olmuş sağ bacak paramparça toplamaya çalışıyorlar ama ümitli değiller yaşamı içinde çaba sarf ediyorlar. Köpek ısırsaydı tabii ki kamyon ezmesinden daha iyi olurdu. Belki bu hale gelmezdi. Etrafta bir sürü insan vardı. Koşardı kurtarırdı.” diyerek rahmetli Mahra’nın yaşamını yitirmesine kamyon çarpmasının sebep olduğunu bir nevi bu sözlerle açıkça itiraf etmiş oluyordu.

Hakikaten sonrasında köpek saldırısı adı altında Mahra için toplanan paralar, bu kişilerin silahlanma çağrıları, Murat Pınar ile ilişkileri, devleti tehdit edenler ile tutuklanıp serbest bırakılanlar ile ilişkileri inanılır gibi değil!

Ve bunların köpekler ile ne alakası olduğu!

Şimdi gelelim öldürme derdine düşmelerine!

Cumhurbaşkanlığı Yerel Yönetim Politikaları Kurulu Başkan Vekili Şükrü Karatepe çok insani bir açıklama yaptı. “Birinci alınacak önlem doğumun azaltılması. Uyutmayı kesinlikle doğru bulmuyoruz” dedi.

Kendisine öyle saldırılar oldu ki bu açıklamasından dolayı akıl alır gibi değil.

İnsani çözüm mümkünken bu kadar katliam istemek neden anlamanın izahı yok.

Oysaki 2 milyon 800 bin köpek var. Kısırlaştır, aşılat ve yerinde yaşat ile bu sorunu çözmekte mümkün.

Türkiye genelinde kısırlaştırma seferberliği başlatmak. Görevini yapmayan belediyelere görevini yaptırmak. Kısırlaştırma ve aşılama ile birlikte beslenmelerini sağlamak.

Belediyeler rehabilitasyon merkezi kurmalı.

Yasadışı, merdiven altı üretime, sahipli hayvanını sokağa atana ağır cezalar gelmeli. 5199 genişletilmeli.

Aslında çok çabuk çözülecek bir sorun. Ne insanlarımız ne hayvanlar zarar görecek.

Mesela belediye hangi akla hizmet onca hayvanı gelip okul kenarına atar? İhmali olan belediyeler de ağır cezalar almalıdır! Halen pitbull üretimi engellenemiyor. Bir yandan da bu hayvancağızlar dağlara, arazilere atılıyor. Normal sokak köpekleri ile çiftleşiyor. Sonucu düşünün artık. İnsanoğlunun bu ihmalinin sonucunu çocuklar ve hayvanlar ödemek zorunda mı? Asla değil!

Batı ve Avrupa özentisi ne zaman olduk?

Paris sokakları fare kaynıyor. Pislik içinde! Her sene de bir sürü hayvanı öldürüyorlar yine de çözemediler.

Zaten katletmek çözüm olsaydı Hayırsızada’da

80 bin köpek katledildiğinde çözüm olurdu.

Binlerce hayvan açlıktan ve susuzluktan can verirken günlerce yalvarırcasına havlayıp bir motor geçtiğinde hepsi kıyıya koşuyordu.

Acı çığlıkları Anadolu Yakası sahillerinden duyuluyor, sabaha kadar inliyordu seslerinden her yer!

1912 yılında büyük depremi içi yanan halk boşuna köpeklerin ahına, girilen günaha bağlamadı.

Bu milletin içinden vicdanı alıp sökemezsiniz. Bugün o masun canları öldürmenize izin vereceklerine inanıyorsanız yanılıyorsunuz.

Bu kadar hayvanlar aleyhine propaganda yapılmasına rağmen halen katliam çağrıları karşılık bulmadıysa bu milletin sağduyusu sayesindedir.

Öte yandan Allah yarattığı hiçbir canlının canını alanın yanına bırakmaz.

O hayvanlar için ne düşünüyorsanız mutlaka karşılığını bulacaksınız.

Ama şunu söyleyebilirim ki burası Avrupa değil. Bırakın Türkiye olarak biz onlara örnek olalım ve bu sorunun insani olarak nasıl çözüme kavuşturulacağını tüm dünyaya gösterelim.

QOSHE - Köpekleri öldürmek çözüm değil vahşettir! - Arzu Erdoğral
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Köpekleri öldürmek çözüm değil vahşettir!

27 0
21.12.2023

Başıboş kelimesi nereden çıktı önce oradan başlayalım. Yeri geldiğinde kendini AK Partili gibi gösterip işine gelmediğinde de devlet arkamızda durmazsa diyerek tehditler savuran, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmalarını beğenmeyince yine aynı şekilde tehditvari bir dil kullanan bir güruh türedi.

Sözde bunlar hayvanlara karşı insanları düşünüyor. Bu köşeden birçok kez yazdım.

Asıl amaçları asla çocuklar, insanlar olmayan ve kullandıkları dil itibarı ile hayvanlar üzerinden ülkemizde kaos çıkarmak isteyen bu kişiler, başıboş kelimesini özellikle kullanıyorlar. Hatta öyle ki FETÖ’ye övgü tweeti olan, silahlanma çağrıları yapan Elif Arıkanlı denilen kadın bir ses kaydında Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ilk kez başıboş dediği için nasıl gülüyor.

Ne yazık ki bu konuda başarıya ulaştılar. Tüm medya başıboş kelimesini kullanıyor. İkinci amaçlarıysa tüm sokak köpeklerini uyutmak yani öldürmek.

Bunu yapıncaya kadar da zehirleme, silahlanma, gerekirse itetaparları da öldürme gibi tehlikeli çağrılar yapıyorlar.

Birçok köpek yemeklere zehir konularak katledildi.

Bir köpek vahşice kafasına kürekle vurularak öldürüldü, kimisi de belediyelerde uyutularak vahşice öldürüldü.

Çok rahat yalan söyleme kapasitesine de sahipler.

Bizzat bir gazeteci olarak buna şahidim. Iğdır’da bir tırın çarptığı çocuk için

Güvenli Sokaklar Derneği Başkanı Murat Pınar, “Ailesiyle görüştüm başıboş köpek saldırısı” diye yalan söyledi. Aile, aile yakınları “Hayır bizim burada başıboş dedikleri şekilde köpek olmaz. Herkesin kendi köpeği vardır. Bizim çocuğumuza köpek saldırmadı. Tır çarptı. Sorunumuz. Köprü, Alt geçit. Daha önce de yaşamını yitirenler........

© İstiklal


Get it on Google Play