Batılılara göre orta çağ, karanlık bir dönemdir.

Çünkü Müslümanlar karşısında hep yenilmişler ve toprak kaybetmişlerdir.

Malazgirt’ten sonra Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması,

Batıda haçlı seferlerinin başlamasına sebep oldu.

Ama her seferinde yenildiler, kaçtılar.

Topraklarını bize bıraktılar. El an Haçlı seferleri devam ediyor.

Bizdeki hain ve ahmaklar kabul etmese de…

Ortaçağ bizim aydınlık çağımızdır. Zaferler çağıdır.

***

Orta çağ tabii ki Türk milletinin çağıdır.

İlimde, teknikte, ekonomi, siyaset ve askeriyede hep biz üstün olduk.

Yani çalar saati yaptık, dağlardan sular aşırarak, arazi suladık.

Gemileri dağlardan yürüttük. Düşmanın kılıcını ikiye bölen “Osmanlı çeliği”ni yaptık.

Galata kulesinde uçup Üsküdar’a indik. Astronomide, matematikte, cebir de keşifler yaptık.

Bin kişi ile 20 bin kişilik Kazıklı Voyvodayı yendik.

Tabii ki bütün bunların başında, İstanbul’u fethettik.

***

İstanbul’un fethi düşmanı gayrete getirdi.

Kilisenin, papazların ve hurafelerin dini olan Hıristiyanlığı rafa kaldırdılar.

Türkleri yenmek için ne yapmalıyız? dediler. “Önce öğrenmeliyiz. Sonra metod geliştirmeliyiz.

Hedef Türkler olmalı, Çünkü İslam’ı dünyaya yayan onlardır.

İslam, madem “toplum düzenini” iyi koruyor. Müslümanlara, iman, gayret ve cihat fikri aşılıyor.

O halde Türkleri İslam’dan uzaklaştırmalıyız.

1700 yıllarında Osmanlıyı yıkmak, Türkleri İslam’dan uzaklaştırmak için.

Eğitim aldılar. Casusluk teşkilatı kurdular.

İslam’ı parçalama, Müslümanları etkisizleştirme taktiği uyguladılar.

“Osmanlıyı 100 yıl içinde yıkmalıyız” dediler (Bir İngiliz casusunun itiraflar. İhlas yayınları)

“Peygamber yolu olan Ehli Sünneti ortadan kaldırmalıyız” (Müslümansız dünya-Graham Fuller)

Çünkü Müslümanları Cihangir eden Ehli Sünnettir. Selçuklu, Osmanlı, Babürlü gibi…

“Tanzimat’la, halife olan Osmanlı Sultanlarını dışlar, devleti ele geçirirsek;

İslami eğitimi dejenere eder, kenara atarız” dediler.

Önce Nizamiye medreselerini hapsedip mezunlara iş vermediler.

Sonra Ehli Sünnet yerine geçecek yeni bir “fitne İslam yolu” tarif ettiler.

***

Bu yolla, Selefiliği, yani Vehhabiliği icat ettiler.

El Ezher Üniversitesini Masonlar yoluyla bozdular.

1946 yılından sonra, İngiltere, bu işleri Amerika’ya devretti.

Türkiye’de de 1947 yılında Fulbrigith anlaşaması ile Bütün eğitim CIA ya devredildi.

CIA ve vatikan ortak çalışması ile Türkleri Hıristiyanlaştırma çalışmaları başladı.

Önce İslam’dan soğutmaları gerekiyordu. Onun için 1949 yılında İlahiyat fakültesi açtılar.

Orada Peygamber efendimizi (sav) dışlamaya, hadisleri uydurma diye iftira etmeye başladılar.

FETÖ (CIA) nün Diyanete sızması ile diyanet kadroları da Selefiliğe doğru kaymaya başladı.

Bilhassa son zamanlarda DİYK üyelerinde bozulmalar,

Bilhassa Prof. Dr. Halis Aydemir konuşmalarında;

“Ben Kur’an söylese de aklıma uymazsa yapmam” diye küfrünü ilan etti.

Peygamberimize ve Kuranı Kerimi saldırarak; Ehli Sünnet dışı “Elfaz-ı küfür” söyleyenler çoğaldı.

Düşman biliyor ki, Türkleri Ehli Sünnet’ten çıkarırsak gavur ederiz ve Anadolu’yu tekrar alırız.

İşte Türk milletinin bütün mücadelesi bu düşmanlara karşı olmalıdır.

QOSHE - İSLAM DIŞI EĞİTİM - Dr. Seyfi Şahin
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İSLAM DIŞI EĞİTİM

25 0
28.11.2023

Batılılara göre orta çağ, karanlık bir dönemdir.

Çünkü Müslümanlar karşısında hep yenilmişler ve toprak kaybetmişlerdir.

Malazgirt’ten sonra Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşması,

Batıda haçlı seferlerinin başlamasına sebep oldu.

Ama her seferinde yenildiler, kaçtılar.

Topraklarını bize bıraktılar. El an Haçlı seferleri devam ediyor.

Bizdeki hain ve ahmaklar kabul etmese de…

Ortaçağ bizim aydınlık çağımızdır. Zaferler çağıdır.

***

Orta çağ tabii ki Türk milletinin çağıdır.

İlimde, teknikte, ekonomi, siyaset ve askeriyede hep biz üstün olduk.

Yani çalar saati yaptık, dağlardan sular aşırarak, arazi suladık.

Gemileri dağlardan yürüttük. Düşmanın kılıcını ikiye bölen “Osmanlı çeliği”ni yaptık.

Galata kulesinde uçup Üsküdar’a indik. Astronomide, matematikte, cebir de keşifler yaptık.

Bin kişi ile 20 bin kişilik Kazıklı Voyvodayı yendik.

Tabii ki bütün bunların başında, İstanbul’u fethettik.

***

İstanbul’un fethi düşmanı gayrete getirdi.

Kilisenin, papazların ve hurafelerin dini olan Hıristiyanlığı rafa........

© İstiklal


Get it on Google Play