Mart 2024 mahalli seçimlerinden sonra Türkiye yeni bir döneme girdi.

Partilerin seçmen nezdinde sıralaması değişti ve irade-i milliye karşısında herkes hizaya geldi.

Anlaşıldı ki, milletimize yatırım yapmak yatırımların en muhteşemidir.

Milletimize yatırımın ne demek olduğu hususu bir basiret meselesidir ve bahs-i diğerdir.

Ortaya çıkan manzara şudur:

İktisadî/ekonomik arızalar sebebiyle seçmen tercihini ortaya koydu.

Veya şöyle diyelim: vatandaşın mutfağında “yangın” olduğundan dolayı mevcut iktidarı ikaz etti.

Meseleye şöyle bakarsak acaba nasıl bir manzara ile karşılaşırız:

Mesela mutfakta yangın olmasaydı seçmen tercihi nasıl olurdu?

Bu mesele de bir bahs-i diğerdir.

Ama şu kadarını söyleyelim ki, millet olarak tercihlerimiz sadece “midemize” endeksli ise ki, öyle olduğu anlaşılıyor, titreyip kendimize gelmemizin zamanı geldi ve geçiyor bile.

Bu mesele de bahs-i diğer.

Ben bu yazımda Mart 2024 mahalli seçimlerinden sonra zuhur eden anayasa münakaşalarıyla alakalı bir meseleye temas etmek istiyorum.

Takip edebildiğimiz kadarıyla Tv kanallarında anayasa meselesi konuşuluyor.

Anayasa başlıklı “tartışma” programlarının birinde şöyle bir ifade kullanıldı:

“Yapılan yemine sadakat gösterilmelidir”.

Şimdi, bu ne demek oldu?

Bilindiği gibi meclis teşekkül edince vekiller yemin ederler. Vekilin yemin etmesiyle seçim tekemmül etmiş sayılır.

Milleti temsilen görev yapanlar da öyle.

Tv kanallarında anayasa tartışmaları esnasında gündeme gelen “yemine sadık kalmak” meselesi ne demek oluyor?

Yani yemin ediliyor bir de “yemine sadık kalsın” deniliyor.

Yani yemin ederek göreve başlayanlar, bir de ettikleri yemine sadakat göstereceklerine dair teminat mı vermeleri gerekiyor?

Kamuoyunda böyle bir beklenti var mı?

Öyle olduğu anlaşılıyor.

Yani seçmen, “seçerek” gönderdiği kişilerin yemin etmelerine kani olmamış/olamamış görünüyor ve tekrar teminat beklentisi içinde.

O halde seçmenin bu beklentisini “tuz koktu mu?” olarak mı anlayalım?

Temenni edelim ki böyle olmasın.

Böyle olmasın/olmamalı.

Zira sosyal yapının tahribi demektir bu.

QOSHE - TUZ KOKMAMALIDIR - Prof. Dr. Ömer Akdağ
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

TUZ KOKMAMALIDIR

22 0
07.05.2024

Mart 2024 mahalli seçimlerinden sonra Türkiye yeni bir döneme girdi.

Partilerin seçmen nezdinde sıralaması değişti ve irade-i milliye karşısında herkes hizaya geldi.

Anlaşıldı ki, milletimize yatırım yapmak yatırımların en muhteşemidir.

Milletimize yatırımın ne demek olduğu hususu bir basiret meselesidir ve bahs-i diğerdir.

Ortaya çıkan manzara şudur:

İktisadî/ekonomik arızalar sebebiyle seçmen tercihini ortaya koydu.

Veya şöyle diyelim: vatandaşın mutfağında “yangın” olduğundan dolayı mevcut iktidarı ikaz etti.

Meseleye şöyle bakarsak acaba nasıl bir manzara ile karşılaşırız:

Mesela mutfakta yangın olmasaydı seçmen tercihi nasıl olurdu?

Bu mesele de bir bahs-i diğerdir.........

© İstiklal


Get it on Google Play