Fırtına bir attı pir attı Pendikspor maçının ikinci yarısında. Sahaya 4-3-2-1 oyun sistemiyle çıkan Bordo-Mavililer ilk 45 dakikada ne kadar yavan bir futbol ortaya koyduysa da iki mutlak gol pozisyonunu değerlendiremeyen taraf oldu. Önce Trezeguet ardından Bardhi ile yakaladıkları pozisyonda çerçeveyi bulamadı.

Oyuna etkisiz başlayan konuk ekibin orta sahasında yer alan Berat, kazandığı topları ya rakibe attı ya da taca. Bu durum ise Trabzonspor’un 3. bölge kadar çıkış yapmasına engel oldu. İlk yarıda genellikle orta alan mücadelesi yapan Bordo-mavililer rakibine gol pozisyonu vermedi.

Ya Meler. FİFA hakemisin. Avrupa kupa maçlarında ülkemizi temsil etmektesin. Verdiğin ancak VAR’dan dönen penaltı kararına kargalar bile güler. Ne pozisyonunu görmektesin. Kafana göre göre beyaz noktayı gösteriyorsun. Bu pozisyonu hakemliğe yeni başlayan toy bir hakem olsa neyse. İyi VAR var. Ya olmazsa tam bir skandal. Zaten yıllar önce Trabzonspor’u böyle boğuyordunuz öyle değil mi?

İkinci yarıda sahada Fernandez yoktu. Mandy stopere çekilirken oyunda Umut Güneş vardı. İspanyol stoperin yine sakatlığı nüksetmişti. Bordo-Mavililer bu yarıda hem gol pozisyonu bakımından hem de oyun açısında Pendıkspor’dan çok üstündü. Ancak ev sahibi takımın savunmacısı Alpaslan ile kaçırdığı gol pozisyonu karşılaşmanın kırılma noktasıydı.

70’lerden sonra oyunda baskı abluka altına Trabzonspor, 5 dakika arayla kırmızı-beyazlı takım karşında sahanın iyisi olan Trezeguet ve Belçikalı sağbek Meunir’in asistinde Enis Destan’ın şık kafa golü ile 2-0 öne geçmesini bildi. Fırtına’nın sağ savunmacısı basit oynuyor, ne yapacağını biliyor. Pendik maçında Bordo-Mavili formayla böyle 3’inci gol asistini yaptı.

Dün Trabzonspor'umuza unutulmaz başarılar yaşatan ve birçok kupa kazandıran efsane Teknik Direktör Ahmet Suat Özyazıcı'yı, aramızdan ayrılışının birinci yıl dönümünde saygıyla anıyorum. Pendik galibiyetine ona hediye ediyoruz.