“Maria, Maria, Maria”
O meşhur ve de yılan hikayesi Kıbrıs müzakerelerini başlatmak için ortak zemin arayışlarının gidişatına ilişkin yorumuma geçmeden önce, not defterimdeki karalamalara bir baktım… Yakın geçmişteki bir yemeğin altını çizmişim bu karalamalarda meğer… Hem de kırmızı mürekkeple!..
“Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs’la İlgili Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin ile iftar yemeği gerçekleştirmesinde, ona verdiği ince bir mesaj vardı” satırlarını içeren o karalamaya değinmenin zamanıdır…
***
Olayın esprisini yapanları bir yana bırakalım şimdi… Maria Angela, bu kutsal iftar yemeği dolayısıyla muhakkak ki Müslümanlaşacak değildi… Ama onun, bu adada Hıristiyan Ortodoks Rumlardan çok farklı kültürü olan bir Kıbrıs Türk halkının varlığını bilfiil duyumsamış olduğu kesindir…
Ve umarım Kıbrıs Türkü’nün, Kıbrıs sorununun başından beri neden bariz biçimde “Haçlılık Ruhu”nun adaletsiz ayrımcılıklarına maruz kaldığının teşhisini de bilfiil yapabilmiştir…
Henüz zaman varken, dilerim Tatar, Nikos Hristodulidis’i de Ramazan ayı çıkmadan bir iftar yemeğinde ağırlar… Ve dilerim, böylesi bir yemekte dünyaya ısrarla çekmekte oldukları “Kıbrıslı” fantezisinin boşluk ve beyhudeliği de Kıbrıs’ın özgün halkı........
© Kıbrıs Gazetesi
visit website