Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün BM Güvenlik Konseyi’nin 186 numaralı kararı çerçevesinde Kıbrıs’ta konuşlandırılmasının 60’ıncı yılı nedeniyle düzenlenen etkinliğe KKTC’yi temsilen kimsenin katılmaması olağandı…
Ama olağan olmayan bir şey daha gözlemlendi… Bu törene, geçmiş yıllardaki coşkulu katılımın aksine, Güney Kıbrıs Rum Hükümeti’ni temsilen de hiç kimse katılmadı… Açık ve resmi bir boykot vardı..
Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in, Dışişleri Bakanı Konstandinos Kombos’un, hatta Müzakereci Menelaos Menelau’nun dahi etkinliğe katılmaması çeşitli yorumlara neden oldu… Bu yorumların ortak paydasında ise, Rum Hükümeti ile BM’nin Kıbrıs’taki Misyon Şefi Colin Stewart’ın icraatları konusunda, Rum Hükümetinde hoşnutsuzluk oluştuğu gerçeği var…
Bu hoşnutsuzluğun nereden kaynaklandığı da Rum haber kaynakları tarafından şöyle açıklanıyor: Rum Hükümeti, BM’nin her iki liderin de katılacağı etkinlikler düzenlemekteki aşırı çabasından hoşlanmıyormuş!..
Bu bilginin, Rum hükümetinin yetkililerinden alındığı da belirtiliyor… Yani asparagas söz konusu değil…
***
Hristodulidis Rejimi’nin müzakerelerin bir an önce başlatılmasına ilişkin söylemlerinin aslında ne kadar sahte olduğu da belgelenmiş oluyor böylece…
Müzakere masasına zemin oluşturmak için iki toplum liderinin çeşitli etkinlikte bir araya gelmesinden daha gerekli ve daha doğal ne olabilir ki?..
Aşikâr bir ikiyüzlülük sergilemekte olan Nikos Hristodulidis, kadim ustası Nikos Anastasiadis’in geçmişteki şovlarını hele bir anımsasın… Dönemin KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile medya ve kamuoyu önünde samimiyet sosuyla cilalandırılmış nice birlikteliği her ortamda sergilemişti Anastasiadis… Patlayan flaşların ışığında zivaniya bardaklarını tokuşturmalar, ekmek kadayıflarını çatallamalar, kâh Kuzey’de, kâh Güney’de buluşmalar, sosyal ve kültürel etkinliklerde birlikte bol gülücüklü görüntüler vermeler ve daha neler…
Bu samimiyet şovları o kadar etkin olmuştu ki, Crans Montana zirvesinde her şeyin biteceği algısı bile yayılmıştı…
***
Bugünün Nikos Hristodulidis Rejimi, böylesi şovlarla mizansen yaratma hevesini bile duymuyor ve bu hevesteki BM yetkililerine de boykot nitelikli hamlelerle posta koyuyor… Kapalı kapılar arkasında bakalım daha neler oluyor!..
Mizansen yaratma hevesindeki Birleşmiş Milletler’in Barış Gücü’nünün misyonunun Kıbrıs’ta dolmakta olduğunun yorumlarını da yaptırıyorlar… Örnek mi?… Buyurun, şu alıntı “Cyprus Mail” gazetesinden:
“Gerçek olan şu ki, birçok Kıbrıslı Rum’un düşündüğü gibi, BM’nin barışı koruma gücü 60 yıl daha burada kalmayacak, muhtemelen beş yıl bile kalmayacak.
BM birlikleri, savaşan taraflar arasında siyasi bir anlaşmaya varılıncaya kadar barışı korumak için çatışmanın olduğu ülke veya bölgede konuşlandırılır. Herhangi bir anlaşmaya varılamaması durumunda, makul bir süre içerisinde, ki 60 yıl, hayal gücü açısından bile makul bir süre değil, birlikler geri çekilir..
Buna ek olarak, zorlayıcı bir neden de, 50 yıldır Kıbrıs’ta hiçbir savaşın olmamasıdır. BM Güvenlik Konseyi, bu barışçıl ve istikrarlı koşullar altında BM Barış Gücü’nün yetkisini daha ne kadar yenileyecek?…
BM varlığının sağladığı barışçıl koşullar, çözümü acil olmayan bir konu haline getirerek sorunun devam etmesine katkıda bulundu. Onlarca yıldır her iki tarafa da yalakalık yapan, girişimlerde bulunan, görüşmeleri kolaylaştıran, fikirler, göstergeler ve çerçeveler öneren çok sayıda BM özel temsilcisi oldu ve bunların hepsi sonunda reddedildi. 2003 yılına kadar bölünmeye kararlı olan Rauf Denktaş ilerlemeyi engellemiş, 2004 yılından itibaren ise Kıbrıs Rum Cumhurbaşkanı bu rolü üstlenmiştir…”
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Rami G Khouri
Ali Fathollah-Nejad
Nikkei Editorial
visit website
