ÇÖZÜMSÜZLÜK İLAN EDİLİRSE: “2 devletli eşit egemenlik” tezimizin süreci etkilemeye başladığı, geçen haftanın su yüzüne çıkan gerçeği idi… Ne dersiniz değerli okurlarım?.. Geliyor mu en sonunda gelecek olan?.. Kronikleşen çözümsüzlüğün Kıbrıs’taki Birleşmiş Milletler misyonunu da geçersiz ve gereksiz duruma getirmekte olduğu ve bu misyonun birkaç yıl içinde adadan çekilebileceği artık Rum kaynaklarınca seslendirilmeye başlandı… 60 yılın sonunda, BM’nin de başarısızlığıyla kati çözümsüzlük su yüzüne çıkarsa ne olur?..

Rum siyasal kurumu ve medyası içinde bulunduğumuz günlerde işte ciddiyetle bu sorunun yanıtlarını arıyor… Ve buldukları yanıtları da hafiften seslendirmeye başlıyorlar…

Eğer bu son girişimlerden de bir sonuç alınamaz ve BM Kıbrıs konusunda bir çözümsüzlük ilan ederse BM’nin bunu yaptığı diğer coğrafyalarda olanlar olur… Misal: Balkanlarda Kosovalıların ve Sırpların kendi aralarında anlaşamayacakları kesinleşince Kosova, Tayvanlıların iradelerini Çin’e teslim etmeme kararlılığıyla da Tayvan modelleri çıktı ortaya…

Bu durumların Rum tarafını son zamanlarda baskıcı ikilemlerle karşı karşıya getirmekte olduğunu Rum medyasından izliyoruz… Kısa süre önce Güney Kıbrıs’ın haftalık “Kathimerini” gazetesinin bu konuda yaptığı yayın, Güney Kıbrıs’taki iklimi yansıtması açısından son derece ilginç… “Çözümden Önce Tayvan-Kosova Modeli” başlıklı bu yayında son haftalarda yabancı arabulucuların bu bağlamda hayli hareketli oldukları duyuruldu… Rum tarafına “iki devlete değil de, egemen eşitliğe rıza göster” baskıları başlamış… Türk tarafının haklı beklentilerini dikkate alan yabancı arabulucular, Kıbrıs Türk tarafının, müzakere masasına dönmek için KKTC’nin uluslararası toplum ile ilişkilerinin, Tayvan veya Kosova tipi bir model çerçevesinde normalleştirilmesini talep ettiğine dikkati çekerek, Rum tarafını bu bağlamda duyarlı olmaya çağırıyorlar…

Daha önce Kıbrıs diplomasisinde benzeri görülmemiş çok önemli gelişmelerdir bunlar… Ve kaynağı da Rum basını… Bekleyip gelişmeleri görelim…

***

RUM PROPAGANDASI KKTC’DEKİ ASAYİŞİ HEDEF ALDI: O sözde çalınmış devletin, siyasilerin ve hele de polisin karıştığı kokuşmuş kilise skandalının ayrıntıları malûm… Güney Kıbrıs bu bağlamda allak bullak… Ve diğer mafios skandallar… Güney’deki rejimin bir mafya devletine dönüştüğü üzerine kitaplar yazılıyor… Gel gör ki, kendi gözlerindeki merteği görecek yerde, klasik fıtratları gereği Türk tarafının gözünde çöp arama devinimlerine giriyorlar…

Yaptıkları ne?.. Başlarından aşan kendi asayiş sorunlarını dünya önünde karartabilmek adına, KKTC’deki asayiş sorunlarını ele alarak propaganda başlattılar… Rum basını bu konuda devrede… “Kuzey Kıbrıs, Interpol tarafından arananlar veya yasa dışı işlere bulaşanlar için rahatlıkla güvenli bir sığınak olabilir” başlığı altında haberler… Çeşitli örnekler de vererek bu propaganda kampanyasını belgeselleştirmeye çalışmalar…

Uluslararası platformlarda Rum propagandasının ağzına sakız olmamak adına da KKTC’nin iç düzenine ciddiyetle eğilmemiz ve yıkıcı Rum propaganda mekanizmasına malzeme vermemek yönünde toplumsal ve devletsel duyarlılık göstermemiz gerekir…

KKTC’deki asayişe odaklanan yayınlarda, Interpol tarafından aranan kaçaklara, harcadıkları bol para ve yaptıkları yatırımlar nedeniyle güvenli yaşam ortamı sağlandığı iddia ediliyor… Oysa durum bunun tamamen tersi… Interpol tarafından aranan kamuflajlı kaçaklar gerçek kimlikleri belirlendiği anda Türkiye Cumhuriyeti üzerinden Interpol’a teslim edilmektedir… Nitekim bu provokatif yayınlarda irdelenen isimler de artık KKTC’de değil, Interpol hücrelerinde…

Bu gerçeğin kanıtlarını ve profillerini derhal toplu halde açıklamak KKTC makamlarına düşen görevdir… Rum propagandası karşılıksız ve yanıtsız bırakılamaz…

QOSHE - Pazartesi notları: Güney’de ilginç rüzgârlar - Ahmet Tolgay
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Pazartesi notları: Güney’de ilginç rüzgârlar

5 11
25.03.2024

ÇÖZÜMSÜZLÜK İLAN EDİLİRSE: “2 devletli eşit egemenlik” tezimizin süreci etkilemeye başladığı, geçen haftanın su yüzüne çıkan gerçeği idi… Ne dersiniz değerli okurlarım?.. Geliyor mu en sonunda gelecek olan?.. Kronikleşen çözümsüzlüğün Kıbrıs’taki Birleşmiş Milletler misyonunu da geçersiz ve gereksiz duruma getirmekte olduğu ve bu misyonun birkaç yıl içinde adadan çekilebileceği artık Rum kaynaklarınca seslendirilmeye başlandı… 60 yılın sonunda, BM’nin de başarısızlığıyla kati çözümsüzlük su yüzüne çıkarsa ne olur?..

Rum siyasal kurumu ve medyası içinde bulunduğumuz günlerde işte ciddiyetle bu sorunun yanıtlarını arıyor… Ve buldukları yanıtları da hafiften seslendirmeye başlıyorlar…

Eğer bu son girişimlerden de bir sonuç alınamaz ve BM Kıbrıs konusunda bir çözümsüzlük ilan ederse BM’nin bunu yaptığı diğer coğrafyalarda olanlar olur… Misal: Balkanlarda Kosovalıların ve Sırpların kendi aralarında anlaşamayacakları kesinleşince Kosova, Tayvanlıların iradelerini Çin’e teslim etmeme kararlılığıyla da Tayvan modelleri çıktı ortaya…

Bu durumların Rum tarafını son zamanlarda baskıcı ikilemlerle karşı karşıya getirmekte olduğunu Rum medyasından izliyoruz… Kısa süre önce Güney Kıbrıs’ın haftalık “Kathimerini” gazetesinin bu konuda........

© Kıbrıs Gazetesi


Get it on Google Play