BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar, Kıbrıs’ta çözüme yönelik müzakerelerin başlaması için, ‘ortak zemin’ olup olmadığını araştırmaya devam ediyor. İlk turunu tamamladıktan sonra adaya dönen Holguin, dün ikinci turun ilk görüşmesini Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la, ikinci görüşmeyi de Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis ile gerçekleştirdi.

Holguin, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından 6 ayı aşmayacak bir sürede, tek görev yönergesiyle, taraflar arasında yeni ve resmi bir müzakere sürecine geçilebilmesi için ortak zemin olup olmadığını araştırmak üzere atanmıştı.

Rum kaynakları, Holguin’in özellikle Londra’da, İngiliz hükümet yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde yeni fikirler elde ettiğine dikkati çekiyor. Holguin’in, Londra ile aynı frekansta hareket ederek, Rum tarafından, Kıbrıs Türk tarafını masaya döndürecek şartları yaratacak adımlar atmasını istediği belirtiliyor. Aynı kaynaklara göre, İngiliz fikirlerinde, ‘Yeni devleti kuracak iki egemen varlık’ ifadesi yer alıyor.

Biliyorsunuz, İngilizler bu işlerin uzmanı. İnce eleyip sık dokumakla birlikte, öncelikle kendi çıkarlarını ön planda tutuyorlar.

Holguin’in adaya gelişiyle birlikte, Güney’de yayınlanan ‘Alithia’ gazetesinde ilginç bir analiz yazısı yer aldı. Yazıda gelmiş geçmiş Rum liderleri acizlikle suçlanıyor. Kıbrıs sorununda beceriksiz davranmakla itham edilen Rum liderlerin gerekli kararları almakta acizlik gösterdiği için, Kıbrıs sorununun halen çözümsüz kaldığına dikkat çekiliyor.

Oldukça ilginç ve gerçeklerin dile getirildiği yazıda, Kıbrıs sorununda karar yetkisinin Rum Yönetimi Başkanı’nın elinde olduğuhatırlatılıyor. Leondios İerodia konu imzalı analiz yazısında, Kıbrıs sorununda hazırlıksız ve beceriksiz davranmakla suçladığı Rum liderlerin ‘zor, sorumlu ve gerekli kararları almakta acizlik gösterdiği’ için Kıbrıs sorununun halen çözümsüz kaldığına dikkat çekti.

Yazıda, 21 Aralık 1963’te başlayan çatışmaların, Makarios’un, Anayasadaki 13 maddeyi değiştirmesiyle yer aldığı vurgulanırken, özetle şunlar anımsatıldı:

“1983’te Dışişleri Bakanı Nikos Rolandis, Başkan Kiprianu’nun ricası ile Genel Sekreter Cuellar’dan çözüm planı hazırlayıp sunmasını istedi. Plan sunuldu. Rolandis içeriğinden memnundu. DİSİ ve AKEL de olumlu görüş vermişti. Ancak Kiprianu planı reddetti. Bu da Rolandis’in, Dışişleri Bakanlığı’ndan istifa etmesiyle sonuçlandı. 17 Ocak 1985’te New York’ta müzakereleri tamamlayıp imza atmak üzere ortak bir zirve konusunda uzlaşmaya varıldı. Denktaş imza atmaya hazır görünürken, Kiprianu, 17 Ocak’ta planın yeniden müzakere edilmesini istedi. Tavrının nedenini izah bile etmeden planı reddetmiş oldu.”

Yakından takip ettiğimizden bu konuları geçmişte çok yazdık. Her öneriye ‘Ohi’ dediler. Tanınmışlık avantajını kullanarak, zamana oynadılar. “Türkleri masa başında oyalayalım, biz de kendi işimize bakalım” düşüncesiyle hareket ettiler. Annan Planı’na ‘hayır’ demelerine rağmen, haksız bir şekilde AB’ye de alındıktan sonra, daha da şımardılar. O günlerde bizde de hatalar oldu. Annan Planı’ndan sonra, verilen sözlerin tutulmaması üzerine masaya oturmamalıydık. Yine de iyi niyetimizi ortaya koyduk, ama nafile.

Gelinen noktada, egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm ve eşit uluslararası statü istemi çok mu fazladır? Rum tarafında akılcı seslerin yükselmeye başlaması, 1968’de başlayan ve yarım yüzyılı aşkın süren müzakerelerde Kıbrıs Türk tarafının ne denli haklı olduğunun göstergesidir.

Herhalde Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bunları da Holguin’in dikkatine getirir diye düşünüyoruz.

***

Arifoğlu için başsağlığı mesajları

Dün Lefkoşa’da son yolculuğuna uğurlanan, toplumun tanınmış simalarından, Erenköy Mücahitlerinden Tuncer Arifoğlu için KOOPBANK ve Vakıflar Bankası başsağlığı mesajları yayınladılar. KoopBank’ın mesajında, “Bankamızın 1986-1995 ve 1999-2004 yılları arasında Genel Müdür, 2009-2010 yılları arasında Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmış olan Tuncer Arifoğlu’nu kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Yaslı ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı dileriz” denildi.

Kıbrıs Vakıflar Bankası LTD. Yönetim Kurulu Başkanı ve Üyeleri ile Genel Müdür ve Personeli adına yayınlanan başsağlığı mesajında da, “Bankamızın Teftiş Kurulu Başkanı Tolga Arifoğlu’nun kıymetli babası ve eski Başkanlarımızdan Tuncer Arifoğlu’nun vefatını derin bir üzüntü ile öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve sevenlerine sabır, metanet ve başsağlığı dileriz” ifadeleri yer aldı.

Bu arada Zeytinlik’in sevilen isimlerinden, iyi insanAli Fahri, genç yaşta vefat ederek, dün Zeytinlik köyünde toprağa verildi. Annesi Ayşe Fahri daha önce yaşamını yitirmişti. Babası Mustafa Fahri, “Canımız oğlumuzu kaybettik. Acımız sonsuzdur. Tüm sevenlerine üzüntü ile duyurulur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dedi.

Öte yandan aslen Nevşehirli olup, Girne’de ikamet etmekte olan ve herkes tarafından sevilip sayılan, ailenin canından çok sevdiği iyi insan Necdet Dinç’in geçen cumartesi günü Karaoğlanoğlu’nda son yolculuğuna uğurlandığı tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Eski eşi Behican Ünal, oğlu ve gelini Dinçer-Natali Dinç, kızı ve damadı Fatoş-Serhan Açıkel, torunları Bürgehan ve Egehan Açıkel, “Acımız büyüktür. Yattığın yer nur, mekânın cennet olsun” dediler.

Sami ve Dilara Otçuoğlu da taziye mesajlarında, Necdet Dinç’i kaybetmekten duydukları derin üzüntüyü dile getirdiler, tüm aileye başsağlığı dilerken, ışıklar içinde uyuması temennisinde bulundular.

QOSHE - ‘Ortak zemin’ mi dediniz? Geçmişte çok vardı, heba edildi - Akay Cemal
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

‘Ortak zemin’ mi dediniz? Geçmişte çok vardı, heba edildi

7 1
12.03.2024

BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar, Kıbrıs’ta çözüme yönelik müzakerelerin başlaması için, ‘ortak zemin’ olup olmadığını araştırmaya devam ediyor. İlk turunu tamamladıktan sonra adaya dönen Holguin, dün ikinci turun ilk görüşmesini Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la, ikinci görüşmeyi de Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis ile gerçekleştirdi.

Holguin, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından 6 ayı aşmayacak bir sürede, tek görev yönergesiyle, taraflar arasında yeni ve resmi bir müzakere sürecine geçilebilmesi için ortak zemin olup olmadığını araştırmak üzere atanmıştı.

Rum kaynakları, Holguin’in özellikle Londra’da, İngiliz hükümet yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde yeni fikirler elde ettiğine dikkati çekiyor. Holguin’in, Londra ile aynı frekansta hareket ederek, Rum tarafından, Kıbrıs Türk tarafını masaya döndürecek şartları yaratacak adımlar atmasını istediği belirtiliyor. Aynı kaynaklara göre, İngiliz fikirlerinde, ‘Yeni devleti kuracak iki egemen varlık’ ifadesi yer alıyor.

Biliyorsunuz, İngilizler bu işlerin uzmanı. İnce eleyip sık dokumakla birlikte, öncelikle kendi çıkarlarını ön planda tutuyorlar.

Holguin’in adaya gelişiyle birlikte, Güney’de yayınlanan ‘Alithia’ gazetesinde ilginç bir analiz yazısı yer aldı. Yazıda gelmiş geçmiş Rum liderleri acizlikle suçlanıyor. Kıbrıs sorununda beceriksiz davranmakla itham edilen Rum liderlerin gerekli kararları almakta acizlik gösterdiği için, Kıbrıs sorununun halen çözümsüz kaldığına dikkat çekiliyor.

Oldukça ilginç ve gerçeklerin dile getirildiği yazıda, Kıbrıs sorununda karar yetkisinin Rum Yönetimi Başkanı’nın elinde olduğuhatırlatılıyor. Leondios İerodia konu imzalı analiz yazısında, Kıbrıs sorununda hazırlıksız ve beceriksiz davranmakla suçladığı Rum liderlerin ‘zor, sorumlu ve gerekli kararları almakta acizlik gösterdiği’ için........

© Kıbrıs Gazetesi


Get it on Google Play