Türk milleti son zamanlarda büyük acılar yaşadı. Acılar henüz dinmiş değil. Yaraların sarılmasına çalışılıyor. Türk milletinin bir parçası olan Kıbrıs Türk halkı da aynı acıları yaşamaktadır. Çünkü Kahramanmaraş merkezli 11 ili vuran ve ‘asrın felaketi’ diye nitelenen depremde Kıbrıs Türkünün de kayıpları oldu. ‘Şampiyon Melekleri’ni yitirdi. Onlar için ağıtlar yakılıyor, yürekler dağlanıyor.

Bir yandan deprem, bir yandan da sel felaketi derken, Türk milleti tek yumruk, tek vücut oldu. İtiraf etmek gerekir ki, dünyanın her tarafından arama-kurtarma ekipleri ve yardımlar gönderildi. Ancak bilanço ağır! 50 bin civarında can kaybı ve milyonlarca evsiz-barksız kalan depremzede! Her şeye karşın bir seferberlik ruhu ile yeniden ayağa kalkma çabaları var gücüyle devam ediyor.

Aynen Çanakkale’de olduğu gibi!

Bugün Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümü… Yaşadığımız coğrafyanın kaderini değiştiren, Türk vatanına musallat olanlara vurulan darbenin de yıl dönümü. Çanakkale destanı yazılırken, 213 bin 882 Mehmetçik şehit olmuş, 47 bin Fransız, 205 bin İngiliz/Hintli, Avustralyalı, Yeni Zelandalı (Anzak), Senegalli ölmüştü. Planları Türkiye’yi parsellemek, yıllar boyu sömürdükleri ülkelerde yaptıkları gibi, Anadolu’nun kolunu-kanadını kırmaktı.

Savaşın en kızıştığı anda, 19’uncu Tümen Komutanı Yarbay Mustafa Kemal, ileriye hareket ettirdiği 57’nci Alaya, kıyıya çıkan düşmana taarruz etmesi için, dünya tarihine geçen şu emri verir: “Ben, size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar gelebilir.”

Bunun üzerine Çanakkale savunmasının omurgası teşekkül etmiş olur. Bu olay için Mustafa Kemal, “57’nci Alay meşhur bir alaydır. Çünkü hepsi şehit olmuştur” der. Böylece dünya savaş tarihinde bir ilk yaşanır. Hiçbir savaşta askerlerine “Size taarruz değil, ölmeyi emrediyorum” diyebilen bir komutan yoktur.

Çanakkale Zaferi’nin üzerinden 109 yıl geçti. Emekli Büyükelçi Atilla Çilingir’in de ifade ettiği gibi, tarihten silinmek istenen bir devletin, yok edilmek istenen bir milletin toprağını, bayrağını, namusunu, şerefini, ecdadından yadigâr her ne varsa korumak adına; canını verdiği, ama bu değerlerinden, vatan topraklarından bir zerresini bile düşmana teslim etmediğini anlatır bu zaman dilimi.

Çanakkale Destanı’ndan cesaret ve güç alarak, birlik ve beraberlik içerisinde her türlü engeli aşacağımıza olan inancımızı belirtmek isteriz.

Kıbrıs Türkü, Çanakkale ruhundan aldığı ilhamla bu günlere geldi. Bu yolda çok acılar çekti, çok bedeller ödedi. Fatura çok ağır olmasına rağmen, Türkiye’nin güvencesinde, kendi devletinin kutsal topraklarında başı dik, alnı ak bir şekilde yaşamını sürdürüyor. Bu süreçte ne üzücüdür ki, bir takım çürümüşlüklere, kişisel çıkarların ön plana konulduğu çirkinliklere tanık olunmaktadır. Kaprisler, doyumsuzluklar, kestirmeden köşe dönmeler, toplumda kötü örneklere neden olmakta, güzide kurumlara olan saygınlığı zedeleyici birikim oluşturmaktadır.

Şehit kanlarıyla sulanan bu topraklar kimsenin malı değildir. Kahraman Mücahidin ve Mehmetçiğin halkımıza emanetidir. Anavatan Türkiye’nin destek ve katkılarıyla devletin ekonomik kalkınma yönünde adımlarını sıklaştırdığı bir dönemde, fevri hareketlerle, sahteliklerle kurumları şaibe altına sokma ve kendilerine benzetme çabaları sonuçsuz kalmaya mahkûmdur. Kişisel çıkar uğruna, kimse bu devletin itibarı ile oynama hakkına sahip değildir.

Çanakkale Zaferi’nin yıldönümünde, nice mücadelelere ilham kaynağı olan bu büyük zaferi sadece askeri açıdan değil, her bakımdan değerlendirmek, birlik ve beraberliğin timsali olan Çanakkale ruhunu yaşatmak gerek. Kişisel çıkar yerine, toplumsal çıkarlar ön planda tutulduğu takdirde, hem çürümüşlükler giderilir, hem de her alanda başarılar sağlanır, güzel eserler ortaya çıkar.

QOSHE - Çanakkale ruhundan her daim ilham almak - Akay Cemal
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Çanakkale ruhundan her daim ilham almak

1 1
18.03.2024

Türk milleti son zamanlarda büyük acılar yaşadı. Acılar henüz dinmiş değil. Yaraların sarılmasına çalışılıyor. Türk milletinin bir parçası olan Kıbrıs Türk halkı da aynı acıları yaşamaktadır. Çünkü Kahramanmaraş merkezli 11 ili vuran ve ‘asrın felaketi’ diye nitelenen depremde Kıbrıs Türkünün de kayıpları oldu. ‘Şampiyon Melekleri’ni yitirdi. Onlar için ağıtlar yakılıyor, yürekler dağlanıyor.

Bir yandan deprem, bir yandan da sel felaketi derken, Türk milleti tek yumruk, tek vücut oldu. İtiraf etmek gerekir ki, dünyanın her tarafından arama-kurtarma ekipleri ve yardımlar gönderildi. Ancak bilanço ağır! 50 bin civarında can kaybı ve milyonlarca evsiz-barksız kalan depremzede! Her şeye karşın bir seferberlik ruhu ile yeniden ayağa kalkma çabaları var gücüyle devam ediyor.

Aynen Çanakkale’de olduğu gibi!

Bugün Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümü… Yaşadığımız coğrafyanın kaderini değiştiren, Türk vatanına musallat olanlara vurulan darbenin de yıl dönümü. Çanakkale destanı yazılırken, 213 bin 882 Mehmetçik şehit olmuş, 47 bin Fransız, 205 bin İngiliz/Hintli, Avustralyalı, Yeni Zelandalı (Anzak), Senegalli ölmüştü. Planları Türkiye’yi parsellemek, yıllar boyu sömürdükleri ülkelerde yaptıkları gibi, Anadolu’nun kolunu-kanadını kırmaktı.

Savaşın........

© Kıbrıs Gazetesi


Get it on Google Play