Ülkesindeki seçimi kazanmasının ardından ilk resmi ziyaretini Türkiye’ye yapan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, önemli mesajlar verdi. Aliyev, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmi Zirve Toplantısı’nın temmuz ayında düzenleneceğini hatırlatarak, “Şuşa’da yapılacak zirvede KKTC Cumhurbaşkanı da benim davetimle yer alacaktır. Bu, Türk halklarının birliğine ivme kazandıracaktır.” dedi.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ankara’da Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü ve iki ülke arasında 3 anlaşma imzalandı. Azerbaycan’ın 7 Şubat’taki seçimler nedeniyle haksız uygulamalara maruz kaldığını söyleyen Erdoğan, “Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde Azerbaycan heyetinin bu yıl düzenlenecek toplantılara katılımı yönünde alınan karar karşısında tepkimizi güçlü şekilde gösterdik. Bu meclisin çatışma değil, bir diyalog platformu olması gerektiğini vurgulamaya devam edeceğiz” dedi.
Aliyev ise, “Türkiye bugün dünya çapında söz sahibidir.” diyerek, Türkiye’nin pek çok konuda sadece bölgeyle değil, dünya ile de bağlantılı olduğuna işaret etti. Türkiye’nin bölgede barışın, istikrarın ve iş birliğinin garantörü olduğunu vurgulayan Aliyev, İkinci Karabağ Savaşı sırasında Türkiye’nin her zaman Azerbaycan’ın yanında olduğunu hatırlattı.
Geçen yıl TDT zirvesine davet edilmeyen KKTC, bu sene temmuz ayında yapılacak zirveye İlham Aliyev tarafından davet edilmiş oldu.
Tabii bu davete sevilenler olduğu kadar, üzülenler de yok değildir. Örneğin Rum siyasilerin ya da KKTC’yi benimsemeyenlerin sevinmesi beklenemez. Kıbrıs Rum tarafını ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ diye bilen, ancak kuruluşunda bu cumhuriyetteki iki ortaktan birinin Türk halkı olduğunu ve bu ortaklığın 1963 sonlarında Türklerden çalındığını bilenler de var, bilmeyenler de! Bu gerçekleri bildikleri halde, Kıbrıs Türklerini ısrarla ve inatla Rum egemenliğindeki idareye yamalamak isteyen, bu amaçla uğraş veren ülkeler de var. Garantör ülkeler bile var bunlar arasında. Bazı süper güçler de!
Her şeye karşın Kıbrıs Türk tarafının 50-60 yıldır Kıbrıs konusunda hazırlanan çözüm önerilerine olumlu yaklaştığı, Rum tarafının ise hep ret kartını oynadığı dünya kamuoyunca bilinen bir gerçek olarak durmaktadır. Örneğin 2004’te Annan Planı’nda olduğu gibi!
Özellikle Batı’nın, Kıbrıs’la ilgili bayatlamış saplantılarına ve ambargolara rağmen, KKTC’nin görünürlüğü giderek artmaktadır. Geçtiğimiz günlerde ziyarete gelen bir grup İngiliz milletvekili de, en pratik çözümün, egemen eşitlik esasına dayalı iki devletli çözüm olduğuna vurgu yapmışlardı. Dünya kamuoyunun tepkisini hafife almamak lazım! Başlangıçtan beri Filistin halkına karşı soykırım uygulayan İsrail’i silahla da destekleyen, ABD’nin bile farklı düşüncelere dalması, İsrail’in yaptıklarının dünya kamuoyunca benimsenmemesi, desteklenmemesi ve meydanlarda kınanmasından kaynaklanmaktadır. Çünkü Gazze’deki, Batı Şeria’daki amansız saldırılar, bunlara dur diyemeyen ABD ‘ye de zarar vermeye başlamış olup,eksi puanlar giderek artmaktadır.
İsrail’in saldırıları nedeniyle bölgedeki ve dünyadaki dengeler artık sabit duramaz hale gelmiştir. Dengelerin oynamasıyla KKTC’nin görünürlüğünün de artmasının kimseye bir zararı olmadığı gibi, bölgenin barış, huzur, güven ve istikrarına yararı vardır. Dayatma formüllerin, çağdışı kalmış federasyon denemelerinin artık kimseye bir yararı yoktur. Bunca cana kıyılan Filistin’de en sağlıklı yolun iki devletli çözüm olduğu vurgulanırken, geçmişte nice kanların akıtıldığı, canların verildiği Kıbrıs’ta, aynı formülün uygulanmasında ne sakınca olabilir?
***
Büyükoğlu, Ozanoğlu ve Menekşeli;
dün son yolculuklarına uğurlandılar
Tanınmış simalardan, Bostancı sakini, iyi insan Hüseyin Büyükoğlu dün Lefkoşa’da son yolculuğuna uğurlandı. Tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyurulurken, sevgili eşi Günsel Hanım, kızları ve damatları Havva-Ferhat Kıranel, Selma-Ahmet Fesa, Firdevs-Talat Benlioğlu, oğulları Münür ve Ahmet Büyükoğlu, torunları Mustafa Fesa, Yıldıray Benlioğlu, “Sevgili babamız ve dedemizi kaybettik. Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun.” dediler.
Bu arada yarın saat 15.30’da Aşağı Bostancı Camii’nde okutulacak mevlide tüm sevenlerinin davetli olduğu bildirildi.
Öte yandan Ozanoğlu ailesinin çok değerli varlığı, merhum Mehmet Ozanoğlu’nun eşi Fatma Ozanoğlu’nun dün Lefkoşa’da defnedildiği tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Evlatları Meryem-Ali Hürdal, Cemile-Şevket Ruso, Özgül Özteknik, Özcan-Ahmet Dinçkök, Canan-Hakan Mavigözlü, Zalihe-Ahmet Kofalı, Erdinç Can Özteknik, torunları Fatma H., Enver, Samiye-Metin, Zeka (merhum), Başak, Neriman-Fikret, Erol, Yağmur, Ozan, Fatma K., Hediye, torun çocukları Rima, Sadık ve Aras, “Çok değerli annemiz, anneannemizi kaybettik. Acımız sonsuzdur. Mekânı cennet olsun.” dediler.
Diğer yandan yine bilinen isimlerden Hüseyin Menekşeli önceki gün toprağa verildi. Tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntüyle duyurulurken, sevgili eşi Hürmüs Hanım, çocukları Elmas-Hüseyin Civisilli, Mehmet-Nurcan Menekşeli Fatoş-Emin Güvensoy, Togay-Kadriye Menekşeli, torunları İzlem-Ahmet, Hüseyin, Didem, Cansu, Derviş, Asya, Ertan, Hüseyin, torun çocukları Elay ve İrem, yokluğuna asla alışamayacaklarını ifade ederek, acılarının sonsuz olduğunu belirttiler, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.
Bu arada Nergisli’nin sevilen isimlerinden, yardımsever iyi insan Havva Darcan dün kendi köyünde defnedildi. Akçay köyünden Serdar Ula (51) ise aniden rahatsızlanarak yaşamını yitirdi. Ula, Güzelyurt Belediyesi çalışanlarındandı.
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Nikkei Editorial
Rami G Khouri
Ali Fathollah-Nejad
visit website
