Her pazar günü olduğu gibi, bu pazar da siyasetten, dedikodudan, ‘sahtelerden’ uzak konulara değinmeyi adet haline getirmişimdir. Her kafadan bir ses çıktı mı da, konu dallanır, budaklanır ve her yönüyle ağızlarda sakız olur. Kurunun yanında yaş da yanar. O zaman haksız yere suçlanan da töhmet altında kalır. Kamuoyunu aydınlatma adına, yöneltilen sorulara yanıt verebilecek bir makam yok bu ülkede! Halbuki‘Sözcü’ makamı diye bir makam vardır. Gazetecinin muhatabıdır. Günün herhangi bir saatinde sorulan soruya yanıt verebilmek için böyle bir makam oluşturulmaktadır.

Güney’de de böyledir, dünyanın her yerinde de! Haftanın belirli günlerinde, hatta hemen her gün gazetecilerle, köşe yazarlarıyla toplantılar düzenler, çeşitli konularda onları aydınlatır, ‘background’ bilgi verir. Bakanlar Kurulu Sözcüsü başka, hükümet sözcüsü gene başkadır. Bakanlar Kurulu Sözcüsü sadece hükümetin aldığı kararlara ilişkin bilgi aktarırken, devletin sözcüsü tüm konuları kapsayan sorunları açıklığa kavuşturur ve kamuoyunun kafasındaki soru işaretlerinin giderilmesini sağlar.

Örneğin başkanlık sisteminin olduğu Güney’de, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, kendi ilgi alanı dışında kalan konularda ister konuşur, ister konuşmaz. Ama ‘hükümet icraatları’ ve bunun yanında akla gelebilen hemen her konuda muhatap makam sözcüdür. Gazetecinin telefonu açıp da bilgi alacağı kişidir. Sözcü, tüm bakanlıklarla istişare halindedir ve olup bitenleri kamuoyuna sağlıklı biçimde yansıtmakla yükümlüdür.

Bizde böyle bir mekanizmanın olmaması düşündürücü değil midir? İlgili bakanı her zaman bulmayabilirsiniz. Başbakan veya bakanlar yurt dışında veya toplantı halinde olabilir. Ancak sözcü, 24 saat görevinin başındadır ve basın mensubunun kafasını kurcalayan sorulara yanıt vermekle mükelleftir.

Geçmişte bu işleri tam olarak değilse de yapanlar vardı. En fazla da Osman Örek… Haftanın belirli günlerinde bazı gazetecileri, köşe yazarlarını çeşitli konularda aydınlatır, soruları yanıtlar ve sohbet etme imkânı bulurdu. Enformasyon Dairesi’nde de benzeri brifingler verilir ve böylelikle basın mensubunun dağarcığı sağlıklı bilgiyle donatılır, topluma da aynı şekilde sağlıklı olarak aktarılırdı.

Şimdilerde yok öyle bir şey! Nedendir bilmiyoruz. Makam sahipleri belki her konuda daha fazla konuşmak isterde ondan mı? Ancak ‘Sözcü Makamı’ dünya üzerindeki her ülkede mevcuttur.

Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, genelde sabahları gazetecileri kabul eder, son gelişmeler hakkında bilgi verir ve Türk tarafının görüşlerini aktarırdı. Ancak Denktaş’ın brifinglerinde, iç konulara pek değinilmez, daha çok dış politika irdelenir, Kıbrıs sorununa ilişkin görüşler ortaya konulurdu. Her bakımdan da yararlı olurdu.

Güney Kıbrıs’ta ise, gazetecinin bilgilendirilmesi konusu sözcü vasıtasıyla geleneksel olarak devam etmektedir. Bu nedenledir ki, beklenen haberler çoğudefa Rumlardan sonra temin edilmektedir.

Tabii ki her konuda Güney’i taklit edecek değiliz, bir mecburiyetimiz de yok! Ancak tüm dünyada uygulamalar nasılsa, bizim de mümkün mertebe o sisteme ayak uydurmamız gerekir diye düşünüyoruz. Hele sosyal medyada her önüne gelenin doğrusuna eğrisine bakmadan ahkâm kestiği bir ortamda! Tüm kurumlarıyla var olan bir devlet olduğumuza göre, ‘eksik’ diye görebildiğimiz bazı şeyleri niye tamamlamayalım?

***

Alpar için başsağlığı mesajları

Doğu Akdeniz Üniversitesi Vakıf Yöneticiler Kurulu ve Rektörlüğü, üniversitenin Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Resmiye Alpar Atun’un değerli babası ve Mimarlık Bölümü Öğretim Görevlisi Cenk Atun’un değerli kayınpederi Olgun Alpar’a Allah’tan rahmet, yaslı ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı diledi.

KTMMOB Mimarlar Odası da, üyeleri Resmiye Alpar Atun’un babası Olgun Alpar’ın vefatından dolayı üzüntülerini dile getirerek, merhuma Tanrı’dan rahmet, yaslı ailesi ve yakınlarına baş sağlığı dileğinde bulundu.

QOSHE - Sahi; bu devletin niye bir ‘Sözcüsü’ yok?… - Akay Cemal
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Sahi; bu devletin niye bir ‘Sözcüsü’ yok?…

5 0
24.03.2024

Her pazar günü olduğu gibi, bu pazar da siyasetten, dedikodudan, ‘sahtelerden’ uzak konulara değinmeyi adet haline getirmişimdir. Her kafadan bir ses çıktı mı da, konu dallanır, budaklanır ve her yönüyle ağızlarda sakız olur. Kurunun yanında yaş da yanar. O zaman haksız yere suçlanan da töhmet altında kalır. Kamuoyunu aydınlatma adına, yöneltilen sorulara yanıt verebilecek bir makam yok bu ülkede! Halbuki‘Sözcü’ makamı diye bir makam vardır. Gazetecinin muhatabıdır. Günün herhangi bir saatinde sorulan soruya yanıt verebilmek için böyle bir makam oluşturulmaktadır.

Güney’de de böyledir, dünyanın her yerinde de! Haftanın belirli günlerinde, hatta hemen her gün gazetecilerle, köşe yazarlarıyla toplantılar düzenler, çeşitli konularda onları aydınlatır, ‘background’ bilgi verir. Bakanlar Kurulu Sözcüsü başka, hükümet sözcüsü gene başkadır. Bakanlar Kurulu Sözcüsü sadece hükümetin aldığı kararlara ilişkin bilgi aktarırken, devletin sözcüsü tüm konuları kapsayan sorunları açıklığa kavuşturur ve kamuoyunun kafasındaki soru işaretlerinin giderilmesini sağlar.

Örneğin başkanlık sisteminin olduğu Güney’de, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, kendi ilgi alanı dışında kalan konularda ister konuşur, ister konuşmaz. Ama ‘hükümet icraatları’ ve bunun yanında akla gelebilen hemen her........

© Kıbrıs Gazetesi


Get it on Google Play