Adıyaman doğumlu olmasına rağmen, uzun zamandan beri Kıbrıs’la bağlarını koparmayan, ailesi de burada ikamet eden İsmail Çakır’ı yıllardır tanıyorum. Benim olduğu kadar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre’nin de yakın dostu. Öteden beri inşaat işleriyle uğraşıyor. Çocukları da burada doğup büyüdü, ancak burayı vatan bilmesine rağmen vatandaş olamadı.

Adıyaman’daki evi ve hırdavat dükkânının depremde yıkıldığını ve kaldığı evin de ağır hasar gördüğünü söyleyen Çakır’ı geçtiğimiz günlerde muhabirlerimizden Ezgi Çelik ile tanıştırdım ve kendisi ile bir söyleşi yaptı. Adıyamanlı ve inşaat ustası olmasından dolayı, Şampiyon Melekler’e mezar olan İsias Otel ile ilgili de önemli bilgiler aktardı.

Mahkemede tanıklık yapmaya hazır olduğunu ifade eden İsmail Çakır, şunları anlattı:

“2017-2018 yıllarında İsias Otel’in bitişiğinde bir binaya mantolama, kaplama ve boya yaptık. İsias’ta ise, yukarıdan aşağıya 9 metre 10 santim genişliğinde çatlak vardı. Müdür, ‘Burayı kaça tamir edersiniz?’ diye sordu. Kendisine buranın tamir edilemeyeceğini söyledim. Tabii tamir de edilmedi ve dış cephesi kaplamalarla kapatıldı. O binanın yıkılacağını kendileri de biliyordu ve biz de biliyorduk. O kaplamayı da çatlaklar görünmesin diye yaptılar.”

KKTC makamlarının İsmail Çakır’ın bu tespitleri üzerinde dikkat ve hassasiyetle durmaları, mahkemenin bilgisine taşımaları gerektiği inancındayım.

‘Asrın felaketi’ diye nitelenen Türkiye’deki 6 Şubat depreminin dün 1’inci yıldönümü idi. Hem burada, hem de Türkiye’de gündem deprem felaketinin geride bıraktığı acı, gözyaşı ve yıkımdı. Acılar tazelendi, mezarlar çiçeklerle donatıldı, tütsüler yakıldı. Yıldönümü olmasa da, Şampiyon Melekler ve onlarla birlikte hayatlarını kaybedenler her an kalplerde, her zaman yüreklerde… Anmadan, söz etmeden nasıl yaşanabilir ki? Şampiyonlar, tüm kısıtlamalara rağmen, o yaşlarda başarabilmenin, zirveye ulaşmanın mümkün olduğunu gösterdiler, kendileri gibi sporculara rehber oldular.

Türkiye’de merkez üssü Kahramanmaraş’a bağlı Pazarcık olan korkunç deprem, Kahramanmaraş’ın yanı sıra, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Malatya, Kilis, Hatay ve Elazığ olmak üzere 11 ilde etkisini göstermiş, 50 bini aşkın insan hayatını kaybederken, on binlerce insan da yaralanmış, milyonlar evsiz kalmıştı. Dünyanın dört bir yanından deprem bölgesine ekipler gönderilmiş ve dayanışma örneği sergilenmişti.

Öteden beri anavatan Türkiye ile sevinçte ve tasada aynı duyguları paylaşan Kıbrıs Türk halkı da, büyük felaketi an be an izleyerek, yardım ekipleri göndererek, acıları paylaşmış, kurtarma operasyonlarında sağ olarak çıkanlar alkışlanmış, ancak çıkarılamayanlar için yürekleri hüzün kaplamıştı.

Uzmanların her zaman vurguladıkları bir söz vardır: Deprem öldürmez. Binalar öldürür! Bu sözün gerçek olduğu Adıyaman’da bir kez daha saptandı. Nitekim kumun, çakılın, demirin en adisinin kullanıldığı binayı tetkik edenler tarafından da açıklandı. Ne acıdır ki, şampiyon meleklerimiz ve refakatçileri de orada, bir sallantıda yerle bir olan binanın yıkıntılarında hayatlarını kaybettiler.

Dünkü anma törenlerinde ailelerin acılarına yeniden tanık olduk. Esasen o acıları gözlerinden okumak hiç de zor değildi. Yalnız dün değil, her gün ve her dakika, her saniye evlatlarını, torunlarını düşünmeden edebilirler mi, imkânı var mı? 6 Şubat tam bir kâbus yaşattı. Ciğer parelerinin özlemi ile yanıp tutuşanları ne teselli edebilir ki!

Şampiyonlar için ne yazılsa, ne söylense az. Onlar her zaman kalplerde yaşayacak ve yaşatılacak. Yattıkları yer nur, mekânları cennet olsun.

***

Akile Mandencioğlu Çatalköy’de,

Bahadi de Karşıyaka’da defnedildi

Merhum Ali Madencioğlu’nun eşi, ailenin saygın büyüğü, annesi, anneannesi, babaannesi, iyi insan Akile Madencioğlu dün Çatalköy’de son yolculuğuna uğurlandığı tüm dost ve akrabalarına üzüntü ile duyuruldu.

Oğlu ve gelini Eren-Tülin Madencioğlu, kızları ve damatları Özen Özbalkan, Tijen Özkaloğlu, Vedat Özbalkan, Turgut Özkaloğlu, torunları Günay Madencioğlu Arsu, Ali Madencioğlu, Asım Arsu, Eren Özbalkan, Sedef Apakgün Özbalkan, Kamil ve Mert Özkaloğlu, torun çocuğu Ömer Akın, Deniz Vedat Özbalkan, “Acımız büyüktür. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.

“Yokluğuna asla alışamayacağımız çok kıymetli yengemiz” diyen Çimen Öztürk, Şelale-Mehmet Hanbey, Dilara-Sami Otçuoğlu da, Akile hanımın nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.

Bu arada Karşıyaka’nın sevilen isimlerinden, iyi insan Necati Bahadi dün Karşıyaka’da defnedildi. Tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Sevgili eşi Növber hanım, çocukları Ersenal Bahadi-Aslı Boşnak Bahadi, Meryem Bahadi, torunu Pamir Bahadi, “Yokluğuna asla alışamayacağımız canımız, eşim, babamızı kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.

QOSHE - Şampiyon Melekleri anarken, İsmail Çakır’ın gözlemlerine dikkat! - Akay Cemal
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Şampiyon Melekleri anarken, İsmail Çakır’ın gözlemlerine dikkat!

7 1
07.02.2024

Adıyaman doğumlu olmasına rağmen, uzun zamandan beri Kıbrıs’la bağlarını koparmayan, ailesi de burada ikamet eden İsmail Çakır’ı yıllardır tanıyorum. Benim olduğu kadar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre’nin de yakın dostu. Öteden beri inşaat işleriyle uğraşıyor. Çocukları da burada doğup büyüdü, ancak burayı vatan bilmesine rağmen vatandaş olamadı.

Adıyaman’daki evi ve hırdavat dükkânının depremde yıkıldığını ve kaldığı evin de ağır hasar gördüğünü söyleyen Çakır’ı geçtiğimiz günlerde muhabirlerimizden Ezgi Çelik ile tanıştırdım ve kendisi ile bir söyleşi yaptı. Adıyamanlı ve inşaat ustası olmasından dolayı, Şampiyon Melekler’e mezar olan İsias Otel ile ilgili de önemli bilgiler aktardı.

Mahkemede tanıklık yapmaya hazır olduğunu ifade eden İsmail Çakır, şunları anlattı:

“2017-2018 yıllarında İsias Otel’in bitişiğinde bir binaya mantolama, kaplama ve boya yaptık. İsias’ta ise, yukarıdan aşağıya 9 metre 10 santim genişliğinde çatlak vardı. Müdür, ‘Burayı kaça tamir edersiniz?’ diye sordu. Kendisine buranın tamir edilemeyeceğini söyledim. Tabii tamir de edilmedi ve dış cephesi kaplamalarla kapatıldı. O binanın yıkılacağını kendileri de biliyordu ve biz de biliyorduk. O kaplamayı da çatlaklar görünmesin diye yaptılar.”

KKTC makamlarının İsmail Çakır’ın bu tespitleri üzerinde dikkat ve hassasiyetle durmaları, mahkemenin bilgisine taşımaları gerektiği inancındayım.

‘Asrın felaketi’ diye nitelenen Türkiye’deki 6 Şubat depreminin dün 1’inci yıldönümü idi. Hem burada, hem de Türkiye’de gündem deprem felaketinin geride bıraktığı acı, gözyaşı ve yıkımdı. Acılar tazelendi,........

© Kıbrıs Gazetesi


Get it on Google Play