Sevgili arkadaşım, değerli meslektaşım Züleyha Karaman, ‘Tarihin Tozlu Raflarında Kalmış Hisler – İLHAK’ isimli kitabını geçen gün imzalayıp getirdi. Bu vesileyle uzun-tatlı bir sohbette bulunduk. ‘Giriş’ kısmında, 1571’den 2023’e kadar Kıbrıs’ta yaşananları özetlemeye gayret ettiğini yazan Züleyha Karaman, inceleme ve değerlendirmeleriyle izlenimlerini özetle şöyle aktarıyor:
“Her şeyin çabuk unutulduğu, hızla tüketildiği, değerlerin değersizleştirildiği bir zamanda, Kıbrıs Türkü’nün özelde Bülent Ecevit’e, genelde Türkiye’ye ve Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e olan sevgi ve eşsiz bağlılığı var bu kitapta. Kıbrıs Türkü’nün çileli yaşamı, katliam yapan Rum eşkıyalarına kahramanca direnişi, vatan toprağına cefa çekerek sahip çıkışı var bu kitapta. Müzakere masasında Türk tarafını oyalarken, diğer taraftan sosyoekonomik gelişimini insanlık dışı izolasyonlarla engellemesi var.
Barış Harekâtı gerçekleştirildiğinde, Ecevit’in, Kıbrıs Türklerinin hedeflemesi gereken görüşleri var bu kitapta. Bugün hala bu hedeflere ulaşmaya çalışıyoruz. Kıbrıs Türklerinin her alanda gelişmesi ve kalkınması arzu edildiği oranda gerçekleştirilemedi. Politik açıdan Rumların hedefleri ile uyuşmadığı için gerçekleşmeyeceği bilindiği halde, içte ve dışta federasyon tezinde ısrar edenlerin sevdaları giderilemedi… Şikâyetleri çoğaltıp duruyoruz.”
Kitap 256 sayfadan ibaret. Geçmişten günümüze önemli olayları yansıtan siyah-beyaz fotoğraflar, belgeler ve Türk ve Rum gazetelerinin kupürleriyle ‘tamamlayıcı’ konumunda… Katkılarından dolayı Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’na, Gazeteci-Yazar ve Kıbrıs Barış Harekâtı Gazisi Mesut Günsev’e, kitabın Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Deniz Ağca’ya, sayfa düzeni ve kapak tasarımını yapan Nurhan Ay’a teşekkür eden Züleyha Karaman, 3 bölümden oluşan konuları irdelerken, bazı konu başlıklarını şöyle sıralayabiliriz:
“Kıbrıs’a gelen Yahudiler ve Başpiskopos’un ‘ilhak’ isteği, Bayraktar Meydanı’nda ‘Zito Enosis’ naraları, Hamidiye Zırhlısı’nın Mağusa’yı ziyareti, Ankara’nın göbeğinde Kıbrıs Türkü’nün kanı var, 28 Kasım 1948 mitingi, Plebisit öncesi miting ve EOKA’nın kuruluşu, Fatin Rüştü Zorlu’nun, “Kıbrıs, Türkiye’ye iade edilsin” önerisi, Mehmetçik 82 yıl sonra yeniden Kıbrıs’ta, Akritas Planı, Darbe ve Barış Harekâtı, Cenevre Konferansları, Katliamlar, Eyalet ortaklığı programı, Annan Planı, Federasyon tezi çöktü, yeni vizyon, Ecevit Kıbrıs’ta ve Ecevit’in tarihi sözleri, “Nimetlerden yararlanırken de aranızda ayrılık olmasın, adalet olsun.” Kıbrıs’ta Ecevit sevgisi, Denktaş ve Erbakan’ın 20 Temmuz anıları, Erbakan: Kıbrıs’ın tamamını alalım demiştim, Milletvekilleri Türkiye’ye bağlanmak istiyor…” Ve dahası.
Kitabın içeriğinde Rumların, İngilizlerin Kıbrıs’a geldiği gün; 1878’de Enosis davalarını yüksek sesle dillendirerek mücadeleye başladıkları, bu isteği isyana dönüştürerek, 1931’de İngiliz Vali Konağı’nı yaktıkları ifade edilirken, özetle şunlar vurgulanıyor:
“Enosis davasından hiç vazgeçmeyen Rumlar, bu hedefı 1 Mayıs 2004’te tam üye olarak girdikleri Avrupa Birliği çatısı altında kısmen yerine getirdi. Yunanistan ile Enosis, AB çatısı altında dolaylı olarak gerçekleşti. Kıbrıs’ın 1878’de İngiltere’nin eline geçmesiyle Anadolu’dan ayrı düşmenin acısını yaşayan Kıbrıs Türkü, bu durumun geçici olduğunu, bir gün Türkiye’ye bağlanacağı günü beklerken, 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması ile Misakı Milli sınırları dışında kalmanın hüznünü de yaşadı. Ama Türkiye’ye bağlanmadan gene vazgeçmedi. Tam da o yıllarda (1927) bağların ne kadar güçlü ve kandaş, soydaş olduğunu göstermek açısından, Ankara’ya, Türk milletinin ‘kalbine’ damarlarından çektiği kanını gömdü…
Türkiye’ye bağlanma hisleri hiç bitmeyen Kıbrıs Türkleri, Barış Harekâtı’nın ardından Kıbrıs’a gelen Bülent Ecevit’e de, “Bizi Türkiye’ye bağlayın” dedi. Kıbrıs Türk milletvekillerinden gelen bu isteği sessiz sedasız dinleyen Ecevit, “İsteklerinizi Meclis kararına dönüştürün…” diye karşılık verdi. Kıbrıs Türkleri, daha önce mitinglerde aldığı “Türkiye’ye bağlanma” kararını, bu kez kurumsal devlet kimliğiyle, Meclis çatısı altında aldı…
Ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından ilk yurt dışı ziyaretini gerçekleştirdiği KKTC’den döndükten iki gün sonra, 14 Haziran 2023’te kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, “Türk milletinin ayrılmaz bir parçasını teşkil eden Kıbrıs Türk halkı ile yan yana, omuz omuza mücadelemizi sürdüreceğiz. Anavatan ile Yavru vatan arasındaki entegrasyonun derinleştirilmesi için hukuki, ekonomik ve siyasi her türlü adımı atacağız. Ne ülkemizin ne de KKTC’nin haklarının gasp edilmesine asla izin vermeyeceğiz” dedi…”
‘Tarihin Tozlu Raflarında Kalmış Hisler: İLHAK’ kitabında, Rumların sürekli Enosis çığırtkanlığına karşı, Kıbrıs Türklerinin tavrı ele alınırken şöyle deniliyor:
“Kıbrıs Türkleri, 1918 yılında toplanan ilk ulusal kongrelerinde, koparıldıkları Osmanlı Devleti’ne yani Anadolu’ya yeniden bağlanma kararı aldı. Bu, Kıbrıs Türklerinin, Osmanlı Devleti’nden ayrı kaldıktan sonra, Türkiye’ye ilk ‘ilhak’ (bağlanma) kararı oldu.”
Kitapta 4 Ocak 1975’te ise Meclis’te İsmail Bozkurt başkanlığında yer alan ‘Özel Komite’ toplantısından da bahsedilirken alınan kararda şöyle deniliyor:
“Yasama Meclisi, siyasal nihai çözüm şekli olarak Kıbrıs Türk toplumunun Anavatanla birleşmesi ve bütünleşmesini benimser. Ancak asgari çözüm şekli olarak bugünkü koşullarda coğrafi ayrılığa dayalı çözüm yolunu kabul eder.”
Kitap tam tamına Osmanlı’dan bu yana Kıbrıs’la ilgili olup biten önemli olayları içeriyor ve çeşitli örnekler veriliyor. Eline sağlık, kalemine güç Züleyha diyoruz. Devamı gelecek Pazar.
İyi Pazar’lar.

QOSHE - Züleyha Karaman’dan çok değerli bir eser daha: İLHAK - Akay Cemal
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Züleyha Karaman’dan çok değerli bir eser daha: İLHAK

4 0
10.03.2024

Sevgili arkadaşım, değerli meslektaşım Züleyha Karaman, ‘Tarihin Tozlu Raflarında Kalmış Hisler – İLHAK’ isimli kitabını geçen gün imzalayıp getirdi. Bu vesileyle uzun-tatlı bir sohbette bulunduk. ‘Giriş’ kısmında, 1571’den 2023’e kadar Kıbrıs’ta yaşananları özetlemeye gayret ettiğini yazan Züleyha Karaman, inceleme ve değerlendirmeleriyle izlenimlerini özetle şöyle aktarıyor:
“Her şeyin çabuk unutulduğu, hızla tüketildiği, değerlerin değersizleştirildiği bir zamanda, Kıbrıs Türkü’nün özelde Bülent Ecevit’e, genelde Türkiye’ye ve Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e olan sevgi ve eşsiz bağlılığı var bu kitapta. Kıbrıs Türkü’nün çileli yaşamı, katliam yapan Rum eşkıyalarına kahramanca direnişi, vatan toprağına cefa çekerek sahip çıkışı var bu kitapta. Müzakere masasında Türk tarafını oyalarken, diğer taraftan sosyoekonomik gelişimini insanlık dışı izolasyonlarla engellemesi var.
Barış Harekâtı gerçekleştirildiğinde, Ecevit’in, Kıbrıs Türklerinin hedeflemesi gereken görüşleri var bu kitapta. Bugün hala bu hedeflere ulaşmaya çalışıyoruz. Kıbrıs Türklerinin her alanda gelişmesi ve kalkınması arzu edildiği oranda gerçekleştirilemedi. Politik açıdan Rumların hedefleri ile uyuşmadığı için gerçekleşmeyeceği bilindiği halde, içte ve dışta federasyon tezinde ısrar edenlerin sevdaları giderilemedi… Şikâyetleri çoğaltıp duruyoruz.”
Kitap 256 sayfadan ibaret. Geçmişten günümüze önemli olayları yansıtan siyah-beyaz fotoğraflar, belgeler ve Türk ve Rum gazetelerinin kupürleriyle ‘tamamlayıcı’ konumunda… Katkılarından dolayı Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu’na, Gazeteci-Yazar ve Kıbrıs Barış Harekâtı Gazisi Mesut Günsev’e, kitabın Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Deniz Ağca’ya, sayfa düzeni ve kapak tasarımını yapan Nurhan Ay’a teşekkür eden Züleyha Karaman, 3 bölümden oluşan konuları irdelerken, bazı konu başlıklarını şöyle sıralayabiliriz:
“Kıbrıs’a gelen Yahudiler ve........

© Kıbrıs Gazetesi


Get it on Google Play