Evet evet…

Aynıyla vak-i…

“3 G”den ibaret ol hayatımız…

Ancak bu “3 G”; yaşadığımız çağın – zamanın o en müthiş ve o en çok kabul gören internet hızında bir “3 G” değildir…

Kaldı ki artık; “3 G” de çoktan eskidi, çöpe atıldı, yerine 4’ü, 5’i ve neredeyse büyük bir öfkesi – sabırsızlığı ve emrivakiliği ile kapı eşiğinde durup, içeriye çarçabuk girmeyi bekleyen 6’sı geldi, gelmek üzere…

Lâkin benim, altını, en kalın kara kalemle çizdiğim “3 G”,yaşadığımız çağın en müthiş oyuncağı olan ve 7’den 70’e çoklarının üzerinde titrediği, “olmazsa olmaz, onsuz yapamam!” dediği ve de yine çoklarının aklını, yüreğini, ruhunu ve kimliğini teslim ettiği internetle ilgili değil…

Benim “3 G”m; çok daha ötelerde…

Mala, mülke, paraya – pula tapan “zavallı” bir “dünyevinin””3 G”si değil, tam tersi, “kefenin cebi yok” düsturunu kendine şiar edinmiş olanlarının “uhrevi” boyutunda!

* * *

Benim; büyük bir dikkat, özen ve hassasiyetle altını çizdiğim “3 G”, ol davudi sesiyle gümbür güm tee 50 yıl önceden, 1973 yılında 45’lik bir plâğa Cem Karaca’nın okuduğu şarkıda…

Söz ve müziği, çağımızın ünlü halk ozanlarından Muhlis Akarsu’ya ait” Obur Dünya”da ne diyor Karaca oğlu Cem:

Birlikte okuyalım sözleri:

* * *

Karnı büyük koca dünya

Keder dolu acı dünya

Ne gül koydun ne de gonca;

Yedin yine doymadın mı?

Seni okuyup – yazanı

Yunus gibi bir ozanı

Koskocaman Pir Sultan’ı;

Yedin yine doymadın mı?

Hacı Bektaş-ı Veli’yi

İmam Hasan Hüseyin’i

O mübarek Mevlâna’yı;

Yedin yine doymadın mı?

Fani kurmuşsun temeli

Bilmem sana ne demeli

Koca Mustafa Kemal’i;

Yedin yine doymadın mı?

Dünya dünya yalan dünya

Karnı büyük obur dünya

Yedin yine doymadın mı?

* * *

Muhteşem bir şiir, muhteşem bir şarkı – yorum bu…

Birbirleri arasında, yüzlerce yıllık yaş aralığı olanları toplamış bir şiirde, Muhlis Akarsu

Diyeceğim şu:

Yunus’u, Pir Sultan’ı, Hacı Bektaş-ı Veli’si, İmam HasanHüseyin’i, Mevlâna’sı ve Mustafa Kemal’i birbirlerine kaç yaş yakın, kaç yaş uzak…

Peki ya nedir ortak özellikleri?

Ortak özellikleri, “3 G”den ibaret!

* * *

Ol rivayet ola; vakt-i zamanında bir hükümdar; akıl ehlini, ulemasını, dâhisini, şairini ve yazarını ve de tarihçilerini toplamış huzuruna, demiş ki:

– “Bana, hayatı anlatan bir kitap yazın…”

Akıl ehilleri, ulemaları, dâhileri, şairleri ve yazarları ve de tarihçileri gitmişler, bir yıl boyunca çalışmışlar, araştırmışlar, yazmışlar ve nihayetinde kucakları kitap dolu, hükümdarın huzuruna çıkmışlar…

Hükümdar demiş ki:

“Benim, bunca cilt kitabı okuyacak zamanım yoktur, gidin özetleyin!”

Gitmişler… Bir yıl sonra, özetlenmiş, daha az kitaplarla gelmişler…

Hükümdar, azaltılan ve özetlenen kitaplara bakmış bakmış ve öfkeyle demiş ki:

– “Olmadı… Özetleyemediniz yine hayatı… Bu kitapları bir bir okuyacak vakt-i zamanım yok benim… Hazineden maaş çeken bir “sürü!” insansınız… Gidin, yeniden çalışın, öyle gelin karşıma… Lâkin karşıma, son defa gelin bu kerre…”

Devlet hazinesinden maaş çeken bir “sürü!” insan gitti, bir yıl boyunca daha çalıştı ve hep birlikte, ellerinde tek sayfa bir kâğıtla geldiler…

Tek sayfalık kâğıtta, “3 G”den ibaretti yazılanlar:

(G)eldiler,(G)ördüler),(G)ittiler)…

Hükümdar dedi ki:

– “Şimdi oldu. Ol bundan ibarettir, cümle hayatlarımız…”

* * *

Yaşadığımız ya da yaşar sandığımız şu emanet hayattan 74 yaşında ayrılan Amerikalı yazar ve şair Charles Bukowski, bir anısını şöyle paylaşır:

* * *

– “Ünlü bir giyim firmasında çalıştığım yıllarda, firmanın, satılamayan kıyafetleri çöpe attığını fark ettim.

Hemen patrona gidip;‘bu ürünleri çöpe atmak yerine ihtiyaç sahiplerine neden dağıtmıyoruz?’ diye sordum. Bana şöyle dedi:

– “Bizim ürünlerimizi sadece zengin insanlar satın alabiliyor. Eğer bu kıyafetleri fakirlerin üzerinde görürlerse, rahatsız olurlar. Ayrıca marka değerimiz düşer ve zarar ederiz.”

O gün anlamıştım ki; yoksulluk, fakirleri doyuramadığımız için değil, zenginleri doyuramadığımız için bitmiyor.”

* * *

Kıssadan hissesi:

Zenginler, ister doysun, ister doymamaya devam etsinler…

“3 G”den ibarettir hayat, hepimize…

Yani: Yoksuluna fakirine, bilgicine cahiline, dünyevisine uhrevisine…

– (G)eldi[er], (G)ördü[ler], (G)itti[ler]…

Bilmem, anlatabildim mi?

Hadi şimdi, o davudi sesi ile bir kez daha dinleyelim Cem Karaca’yı, söz – müzik Muhlis Akarsu; anlayanına ya da anlamak niyet ve çabasında gönül, akıl, fikir kapılarını, hayata açanlarına:

– “Obur Dünya”

Öyle bir “Obur Dünya” ki bu;

Yunus’u, Pir Sultan’ı, Hacı Bektaş-ı Veli’si, İmam Hasan Hüseyin’i, Mevlâna’sı ve Mustafa Kemal’i bile, diz çöktü önünde…

Bilmem, aktarabildi mi içini bu Bülent, aklının ve yüreğinin kestiği ve de yettiğince, “hiç ölmeyeceğine inanan!” öyle yaşayan – kimilerine…

Soruyorum:

Ya siz; Mevlâna’dan, Yunus’tan, Pir Sultan’dan, Hacı Bektaş-ı Veli’den, İmam Hasan Hüseyin’den ve de Mustafa Kemal’den çok daha mı özel, çok daha mı önemlisiniz şu “3 G” hayatta?

– (G)eldi[er], (G)ördü[ler], (G)itti[ler]…

İnsanlık tarihi boyunca görülmeyen makamın – mevkinin ve paranın kefendeki cebi; a arsız – a yüzsüz – a doymaz; sende mi yoksa(!)

QOSHE - “3 G”den İbaret Ol Cümle Hayatımız… - Bülent Fevzioğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

“3 G”den İbaret Ol Cümle Hayatımız…

12 1
20.01.2024

Evet evet…

Aynıyla vak-i…

“3 G”den ibaret ol hayatımız…

Ancak bu “3 G”; yaşadığımız çağın – zamanın o en müthiş ve o en çok kabul gören internet hızında bir “3 G” değildir…

Kaldı ki artık; “3 G” de çoktan eskidi, çöpe atıldı, yerine 4’ü, 5’i ve neredeyse büyük bir öfkesi – sabırsızlığı ve emrivakiliği ile kapı eşiğinde durup, içeriye çarçabuk girmeyi bekleyen 6’sı geldi, gelmek üzere…

Lâkin benim, altını, en kalın kara kalemle çizdiğim “3 G”,yaşadığımız çağın en müthiş oyuncağı olan ve 7’den 70’e çoklarının üzerinde titrediği, “olmazsa olmaz, onsuz yapamam!” dediği ve de yine çoklarının aklını, yüreğini, ruhunu ve kimliğini teslim ettiği internetle ilgili değil…

Benim “3 G”m; çok daha ötelerde…

Mala, mülke, paraya – pula tapan “zavallı” bir “dünyevinin””3 G”si değil, tam tersi, “kefenin cebi yok” düsturunu kendine şiar edinmiş olanlarının “uhrevi” boyutunda!

* * *

Benim; büyük bir dikkat, özen ve hassasiyetle altını çizdiğim “3 G”, ol davudi sesiyle gümbür güm tee 50 yıl önceden, 1973 yılında 45’lik bir plâğa Cem Karaca’nın okuduğu şarkıda…

Söz ve müziği, çağımızın ünlü halk ozanlarından Muhlis Akarsu’ya ait” Obur Dünya”da ne diyor Karaca oğlu Cem:

Birlikte okuyalım sözleri:

* * *

Karnı büyük koca dünya

Keder dolu acı dünya

Ne gül koydun ne de gonca;

Yedin yine doymadın mı?

Seni okuyup – yazanı

Yunus gibi bir ozanı

Koskocaman Pir Sultan’ı;

Yedin yine doymadın mı?

Hacı Bektaş-ı Veli’yi

İmam Hasan Hüseyin’i

O mübarek Mevlâna’yı;

Yedin yine doymadın mı?

Fani kurmuşsun temeli

Bilmem sana ne demeli

Koca Mustafa Kemal’i;

Yedin yine doymadın mı?

Dünya dünya yalan dünya

Karnı büyük obur........

© Kıbrıs Gazetesi


Get it on Google Play