Gazetecilik mesleğime, yaklaşık 12 yıllık askerlik hizmetimden sonra, dönemin efsanevi gazetesi, ‘‘Kıbrıs Postası’’nda başladım.

Gazetenin sahibi ve başyazarı, her zaman saygı, sevgi ve özlemle andığım, Sn. İsmet Kotak’tı…

Müthiş bir yazar kadrosu vardı…

Başta; bugün, TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı olan Sn. Celal Bayar gazetenin Müessese Müdürü olmak üzere; Yazı İşleri Müdürü Sn. Şener Levent, Genel Koordinatör Sn. Erten Kasımoğlu idi…

Yazarlara gelince…

Aklıma ilk gelenler: Özker Yaşın, Hikmet Afif Mapolar, Ahmet Cemal Gazioğlu, Akay Cemal, Musa Kayra, Sevgül Uludağ, Eşref Çetinel, Orbay Deliceırmak, Cumhur Deliceırmak, Sabahattin İsmail, Bener Hakkı Hakeri, Mustafa Özsoy, Yaşar Karadoğan, Ahmet Okan, Doğan Harman, Erdoğan Erdem, Oğün Erciyas, Erdoğan Baybars, Ali Tekman…

Kimi köşe yazarı, kimi kültür sanat, mizah, müzik ve röportaj sayfaları sorumlusu…

Öylesine güçlü bir kadro ki, aradan 40 yıl geçmiş…

İsimlerini unuttuklarım da var elbet, bellek çokça yorgun artık, isimlerini anımsayamadıklarımdan özür dilerim…

* * *

Böylesine güçlü bir yazar kadrosuyla gazetecilik mesleğime başlamak, benim için okul değil, gerçek bir üniversite olmuştu…

‘‘Kıbrıs Postası’’, günümüz gazetelerinden farklı olarak, büyük boy yayınlanan bir gazeteydi…

Ve düşününüz lütfen…

Gazetenin sahibi ve başyazarı Sn. İsmet Kotak öylesine müthiş bir demokrat kimliğe ve düşünsel hoşgörüye sahipti ki, aynı gazetenin sayfaları arasında birbirine ters düşse de yazarları, o yazılar mutlaka yayınlanmakta ve her yazar kendi düşüncesi ile gazetede yer almaya, devam etmekteydi…

Ne yazık ki bu efsanevi gazetenin ömrü henüz on yılı bulmadan kapanmak, yayın hayatından çekilmek zorunda kaldı…

Neden kapandığının öyküsünü de bir başka anısal yazımda paylaşırım, günü gelince…

* * *

Yıllar önce aynı gazetenin, ‘‘Kıbrıs Postası’’’nın sayfaları arasında yazılar yazan iki önemli imza.

Biri; Sn. Şener Levent, diğeri Sn. Sabahattin İsmail

Çok uzun yıllardan beri düşünsel yollarını ayırmış, birbirlerinden uzaklaşmış ve çok daha üzücü yanı ise artık birbirlerine karşı ağır yazılar yazan, kamuoyu önünde acımasızca yıpratan iki eski arkadaş…

Kuşkusuz; birbirlerine olan öfkeleri, kırgınlıkları ve bana göre çok ağır olan yazı ve suçlamaları, kendilerini ilgilendirir…

Ben, anılarım içerisinde şöyle bir, 35 yıl geriye gideceğim yalnızca…

* * *

Günümüzden 35 yıl önce…

Tarih, 27 Eylül 1989…

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması yolunda etkin çalışmalar yapmak üzere bir gurup gazeteci ve yazar “Kıbrıs Türk Aydınları Self Determinasyon Hareketi”ni oluşturur.

Hareketin fikir sahibi ve taslak bildirgeyi hazırlayan, Sn. Sabahattin İsmail.

Sn. Sabahattin İsmail’in ilk görüştüğü kişi de Sn. Ahmet Okan olur…

Hedef ne?

– ‘‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Tanıtılması…’’

* * *

Sn. Okan ve Sn. İsmail ortak çalışmasında önce bir bildirge hazırlanır ve hemen sonrasında da yapılması gerekenler için Yürütme Kurulu oluşturulur…

Bugün artık, bedensel olarak aramızda bulunmayan çok değerli iki abimiz – büyüğümüz olan gazeteci – yazar Sn. Ergin Birinci ve avukat – müzisyen (SILA 4 gitaristi) Sn. Aydın Kalfaoğlu’nun da aralarında olduğu Yürütme Kurulu’nda başka kimler var?

Sn. Sabahattin İsmail, Sn. Ahmet Okan,Sn. Akay Cemal ve Sn. Şener Levent…

* * *

Yukarıdaki isimlerden oluşan Yürütme Kurulu hazırladığı Bildirgeyi imzaya açar.

Kısa sürede 200 aydın tarafından imzalanan bildirge BM Genel Sekreteri ve Güvenlik Konseyi üyelerine bir muhtıra şeklinde gönderildiği gibi, küçük bir broşür haline de getirilerek binlerce adet çoğaltılarak halka da dağıtılır…

Sn. Sabahattin İsmail’in 2021 yılında bana imzalı olarak armağan ettiği “Bir Uçtan Bir Uca – Gezi Notları” adlı kitabında da bu konuyla ilgili ayrıntılı bilgiler yer aldığı gibi, sonraki yıllarda yazdığı – paylaştığı başkaca yazılarından da takip edilebilir…

* * *

“Kıbrıs Türk Aydınları Self Determinasyon Hareketi”ni oluşturan ve yukarıda da isimleri geçen Yürütme Kurulu,27 Eylül 1989 günü Lefkoşa Saray Hotel’de bir basın toplantısı düzenler, yol haritalarını açıklar ve bildirgelerini de hem iç hem dış kamuoyuna duyururlar.

Ve hemen, bir gün sonra…

28 Eylül 1989 tarihli Halkın Sesi gazetesi bu basın toplantısını fotoğraflı olarak manşetine alır, okurlarıyla paylaşır.

“Kıbrıs Türk Aydınları Self Determinasyon Hareketi”nin öncüsü olan araştırmacı gazeteci – yazar Sn. Sabahattin İsmail, basın toplantısında vurgulanan ve Halkın Sesi gazetesine de manşet olan düşünce ve görüşleri, şu sözlerle özetler:

* * *

– ‘‘Kıbrıs’ta federasyon, konfederasyon, cumhuriyetler birliği veya bir başka anlaşma biçimi, ancak KKTC’nin diğer devletler tarafından tanındığı, dünya devletleri arasında saygın yerini aldığı ve ekonomik bakımdan Güney Kıbrıs seviyesine geldiği zaman söz konusu olmalıdır…

Ekonomik ve siyasi eşitlik oluşmadan varılacak her uzlaşma, Türk halkını Rum sermayesinin egemenliği altına sokmak, halkımızı azınlık statüsüne düşürmek, siyasal ve kültürel kimliğimizi yitirmek sonucunu doğuracaktır…”

* * *

Halkın Sesi gazetesi; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 15 Kasım 1983 tarihli ilânından altı yıl sonra oluşturulan “Kıbrıs Türk Aydınları Self Determinasyon Hareketi”nin basın toplantısını, 28 Eylül 1989 tarihli nüshasında, şu manşetle paylaşır:

– ‘‘Ekonomik ve Siyasi Eşitlik Oluşmadan, Anlaşmaya Gerek Yok…

Self Determinasyon Hareketi”nin Açıklamaları, Büyük Yankı Uyandırdı…’’

* * *

Evet…

Halkın Sesi gazetesinin manşetten verdiği bu haberi, gerçekten de altı çizildiği gibi iç ve dış kamuoyunda büyük yankı uyandırır…

“Kıbrıs Türk Aydınları Self Determinasyon Hareketi”nin Yürütme Kurulu önce Ankara’dan bir davet alır, Ankara’ya gidilir, kısa süre sonra da dönemin Sovyetler Birliği’ne 15 günlük bir ziyarette bulunulur…

* * *

Pazartesi günkü köşe yazımızda, devam etmek üzere…

QOSHE - ‘‘Hareket’’ Ortaklığından ‘‘Hakaret’’ Ayrılığına…(1) - Bülent Fevzioğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

‘‘Hareket’’ Ortaklığından ‘‘Hakaret’’ Ayrılığına…(1)

6 0
20.04.2024

Gazetecilik mesleğime, yaklaşık 12 yıllık askerlik hizmetimden sonra, dönemin efsanevi gazetesi, ‘‘Kıbrıs Postası’’nda başladım.

Gazetenin sahibi ve başyazarı, her zaman saygı, sevgi ve özlemle andığım, Sn. İsmet Kotak’tı…

Müthiş bir yazar kadrosu vardı…

Başta; bugün, TMT Mücahitler Derneği Genel Başkanı olan Sn. Celal Bayar gazetenin Müessese Müdürü olmak üzere; Yazı İşleri Müdürü Sn. Şener Levent, Genel Koordinatör Sn. Erten Kasımoğlu idi…

Yazarlara gelince…

Aklıma ilk gelenler: Özker Yaşın, Hikmet Afif Mapolar, Ahmet Cemal Gazioğlu, Akay Cemal, Musa Kayra, Sevgül Uludağ, Eşref Çetinel, Orbay Deliceırmak, Cumhur Deliceırmak, Sabahattin İsmail, Bener Hakkı Hakeri, Mustafa Özsoy, Yaşar Karadoğan, Ahmet Okan, Doğan Harman, Erdoğan Erdem, Oğün Erciyas, Erdoğan Baybars, Ali Tekman…

Kimi köşe yazarı, kimi kültür sanat, mizah, müzik ve röportaj sayfaları sorumlusu…

Öylesine güçlü bir kadro ki, aradan 40 yıl geçmiş…

İsimlerini unuttuklarım da var elbet, bellek çokça yorgun artık, isimlerini anımsayamadıklarımdan özür dilerim…

* * *

Böylesine güçlü bir yazar kadrosuyla gazetecilik mesleğime başlamak, benim için okul değil, gerçek bir üniversite olmuştu…

‘‘Kıbrıs Postası’’, günümüz gazetelerinden farklı olarak, büyük boy yayınlanan bir gazeteydi…

Ve düşününüz lütfen…

Gazetenin sahibi ve başyazarı Sn. İsmet Kotak öylesine müthiş bir demokrat kimliğe ve düşünsel hoşgörüye sahipti ki, aynı gazetenin sayfaları arasında birbirine ters düşse de yazarları, o yazılar mutlaka yayınlanmakta ve her yazar kendi düşüncesi ile gazetede yer almaya, devam etmekteydi…

Ne yazık ki bu efsanevi gazetenin ömrü henüz on yılı bulmadan kapanmak, yayın hayatından çekilmek zorunda kaldı…

Neden kapandığının öyküsünü de bir başka anısal yazımda paylaşırım, günü gelince…

* * *

Yıllar önce aynı gazetenin, ‘‘Kıbrıs Postası’’’nın sayfaları arasında yazılar yazan iki önemli imza.

Biri; Sn. Şener Levent, diğeri Sn. Sabahattin........

© Kıbrıs Gazetesi


Get it on Google Play