Tarih, 27 Şubat (2024)…
Bugünden geriye dönüşle, iki hafta önce…
Cumhurbaşkanı Sn. Ersin TATAR, Almanya Baden Würtemberg Eyaleti Türk İş İnsanları Konseyi’nden gelen heyeti kabul eder ve bu kabulde yaptığı konuşma içerisinde de Kıbrıs Türk milli davasının yürütülmesinde Türk dünyasıyla birlikte Almanya iş insanlarının varlığının ve desteğinin de çok önemli olduğuna vurgu yapar, “Kıbrıslı Türkler adına haklı davamızı dünyaya anlatmaya devam edeceğiz” der.
* * *
Aynı kabulde; Almanya Cumhurbaşkanı Sn. Frank Walter Steinmeier’in Kıbrıs ziyaretinde Kuzey Kıbrıs’a geçmemesi ve Kıbrıs’ı bölünmüş olarak değerlendirmesinin kendisini üzdüğünü de anlatan Cumhurbaşkanı Sn. TATAR, 3 milyona yakın Türk vatandaşının yaşadığı Almanya’da Kıbrıs konusunun daha iyi anlatılması gerektiği gerçeğinin de altını çizer.
* * *
Sn. Cumhurbaşkanı, şu bilgiyi de verir:
– “Türkiye’nin dost ülkesi Almanya’dan Kıbrıs konusunda hassasiyet bekleriz. Mart ayında Berlin’e gerçekleştireceğim ziyarette kurum ve kuruluşlarla da görüşecek, milli davayı anlatacağım.”
* * *
Ve bu kabulden bir gün sonra Rum basınının önemli gazetelerinden Fileleftheros gazetesi manşetten iç sayfalarına değin, şu haberi taşır:
– “TATAR,3 milyon Türk Aracılığıyla Almanya’ya Baskı Kurmak İstiyor-Ersin TATAR İçin Türk Lobisi-Türk İş İnsanları, İşgal Liderinin Mart Ayı İçerisinde Almanya’yı Ziyaret Etmesini Ayarlıyor.”
* * *
Konu, yalnızca Fileleftheros gazetesinin manşet haberiyle de kalmaz, Kıbrıs Rum Yönetimi tarafından da hemen mercek altına alınarak, izlenilmeye başlar.
Fileleftheros gazetesinden sonra Philenews şu haberi paylaşır:
– “Kıbrıs Rum Yönetimi, Ersin TATAR’ın ziyaretlerinin yaratacağı etkileri önlemek için düğmeye bastı…”
Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu’ndan Sn. Bilgin Şenyurt POLATCAN’ın çevirisi ile Philenews, manşet haberine şu bilgilerle devam eder:
– “TATAR, Mart ayında Almanya’ya ve bu yıl içinde Azerbaycan’a yapacağı ziyaretlerden bahsetti. GKRY hükümeti, TATAR’ın faaliyetlerine karşı koymak için belirli eksenlerde hareket ediyor.”
Şu cümle çok önemli:
– “Kıbrıs Rum Yönetiminin AB düzeyindeki hamleleri ve müdahaleleri daha etkilidir ve genellikle Kıbrıs Türk tarafının temsilcileri veya yetkilileriyle resmi temaslar kurulmamasını sağlamayı başarır!”
Neymiş?
– “Kıbrıs Türk tarafının temsilcileri veya yetkilileriyle resmi temaslar KURULMAMASINI sağlamayı başarır!”
* * *
Hani, “Kıbrıs Rum Yönetimi, Ersin TATAR’ın ziyaretlerinin yaratacağı etkileri önlemek için düğmeye bastı”ya…
Basılan düğmenin üzerinde parmağı olanlardan Rum Dışişleri Bakanı Sn. Konstantinos Kombos da şu açıklamada bulunur:
– “Kıbrıs Rum Yönetimi çok dikkatli olmalı ve bu ziyaretlerin nasıl gerçekleşeceğini, resmi olup olmadığını ve nasıl sunulduğunu göreceğiz…”
* * *
Cumhurbaşkanı Sn. TATAR’ın önümüzdeki günler içerisinde yapmayı plânladığı yurtdışı gezileri içerisinde yalnızca Almanya değil, Azerbaycan da vardır.
Hani şu; Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sn. İlham ALİYEV’in, Sn. TATAR‘ı Türk Devletleri Teşkilatı’nın Temmuz ayındaki toplantısı için, davet konusu…
Bu davet de elbette Rum komşularımızın bilgisi, ilgisi ve merceği altındadır.
22 Şubat tarihli haberinde, ne diyor Philenews?
– “Kıbrıs Rum Yönetimi, geçmişte, Azerbaycan’ın KKTC’yi siyasi açıdan yükseltmeye yönelik hamlelerini engellemeyi başarmıştı. Kıbrıs Rum tarafının bu çabasındaki en güçlü kozu, Bakü için çok önemli bir ekonomik ortak olan AB’dir.”
* * *
Bu arada, Kıbrıs sorunu üzerine yayınlanan bir de belgesel film konusu da var…
Milyonlarca takipçisi olan belgesel film yapımcısı – Arap kökenli Sn. Jow KHATTAB, yakın zamanda yayınlamış olduğu belgeselinde Kıbrıs’ı iki devletli bir ada olarak tanımladıktan sonra, Kıbrıs Sorunu’nun çıkış noktalarından biri olarak da Makarios’un anayasadaki 13 maddeyi zorla değiştirme isteği konusuna getirir ve şöyle der:
– “Rumlar anayasanın hükümlerini beğenmediler ve değiştirmek için çalıştılar. Bu durum, Kıbrıslı Türklerle çatışmalara yol açtı, en şiddetlisi de Aralık 1963’te köktenci örgüt EOKA tarafından gerçekleştirilen katliam oldu.”
İşte bu belgeseli eleştiren Rum yayın organlarından Alfanews, şöyle der:
– “Belgesel film yapımcısı Jow KHATTAB, adanın geçmişi, bugünü ve geleceği hakkında cevaplar ararken Kıbrıs’a geldi ve hatalarla dolu bir belgesel hazırladı. Belgeseli tanımlamak için kullanılabilecek ifade, yarım yamalak bilgi…”
* * *
Neymiş?
– “Hatalarla dolu, yarım yamalak bir belgesel”-miş…
Şu bir gerçek ki, adalı komşularımız bu topraklar üzerinde yaşanan tarihsel olaylar içerisinde ne varsa işlerine ve tezlerine gelmeyeni hemen silmeyi, unutturmayı, yok saymayı çok seviyorlar…
Örneğin; Alman Anayasa Profesörü Sn. Ernest FORSTHOFF’un başkanlığını yaptığı Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi’ndeki görevinden Başkan Yardımcısı Sn. Dr. Christian HEİNZE’le birlikte neden istifa ederek apar topar adadan ayrıldıklarını anımsamıyor – anımsatmıyorlar meselâ…
Ya da; 20 Temmuz’u (1974) çok iyi hatırlıyorlar da Makarios’un cumhurbaşkanlığı sarayını başına yıktıkları 15 Temmuz darbesini ve iç savaşlarını yok sayıyorlar meselâ!
* * *
Kıssadan hissesi:
Cumhurbaşkanı Sn. TATAR, Güney komşularımız tarafından bir kez daha mercek altında…
Adalı komşularımız; ne yapılması plânlanan Almanya ve Azerbaycan gezilerinden memnun ne de Kıbrıs sorunu üzerine yayınlanan televizyon belgeselinden…
Geziler konusunda “Derhal AB’ye koşalım!, TATAR’ı engelleyelim, protesto edelim” denirken, belgesel için de “hatalarla dolu yarım yamalak” yorumu yapılmakta…
Şaşırdık mı? Hayır!
Ha BM ha AB…
Al birini, vur ötekine…
Gel de şimdi; her zaman büyük bir saygı – sevgi duyduğum değerli şair, yazar, geçmiş milletvekili ve bakanlarımızdan, hukukçu Sn. Fuat VEZİROĞLU’nun o güzelim “PROTESTO” şiirini anımsama…
* * *
“Anan istemiş baban istemiş
Sen olmuşsun
Anam istemiş babam istemiş
Ben olmuşum
Sana soran yok, bana hiç!
Ulan, bu ne biçim iş?
Demokrasi öldü mü yani,
Yürü
Birleşmiş Milletler’e gidelim
Protesto edelim…”
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Mort Laitner
Tarik Cyril Amar
Rami G Khouri
Bradley Blankenship
visit website
