Bir ülkede turizmden elde etmek istenilen her türlü getirinin sağlanması o ülkedeki merkezi hükümet, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları ve halkın uygulanacak politikaları ve planları sahiplenmesiyle başarılabilir. Özellikle turizm faaliyetlerinin insanların etkileşiminde bir bölgede gerçekleştiği düşünüldüğünde, yerel yönetimlerin sadece kendi halkına değil aynı zamanda da bölgeyi ziyarete gelen turistlerin de hizmetinde bulunması gerektiği ortaya çıkmaktadır.
Yerel yönetimler, yerel birimlerin ihtiyaçlarını belirleme ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda hizmet verme anlayışı ile hareket eden yönetsel birimlerdir. Her yerel yönetim bölgesine, iline, ilçesine ve bunların özelliklerine göre mal ve hizmet üretir. Kaynakları sınırlı yerel yönetimlere görev ve sorumlukların verilmesi yeterli değildir. Merkezi idarenin yerel yönetimlere bölgelerindeki her türlü turizm faaliyetlerini planlama yetkisini vermeleri gerekmektedir. Ancak bu verilecek yetkiler yerel yönetimlerin bölgelerini istedikleri şekilde yönetebilecekleri anlamında gelmemelidir. Etkin bir şekilde oluşturulacak bir denetim mekanizmasının hazırlanması yapılması gereken ilk ve en önemli faaliyettir.
İl Özel İdareleri, Belediyeler ve Kaymakamlıklar yerel mal ve hizmetin üretilmesinde etkin fonksiyonu olan kamu kuruluşlarıdır. Bu mal ve hizmet oluşumunun bir parçası da turizm sektörüdür. Özellikle, turizm sektörünün etkin olduğu il ve ilçelerde yerel yönetimlere bu açıdan daha fazla sorumluluk ve görevler düşmektedir. Turizmde yönetimin olumlu sonuçlar vermesinde yerel yönetimlerin uygulayacağı hizmet politikalarının önemli rolü bulunmaktadır. Plan ve programların zamanında ve gereken biçimde ortaya konulması için yerel birimlerin turizm politikalarını desteklemesi gerekmektedir. Yerel yönetimlerin turizme yönelik bilgi ve belgeleri özel sektörle paylaşımı güç birliği anlamına gelecektir.
Turizm konusunda yerel yöneticilere büyük görevler düşmektedir. Turizme önem vermek bir yerel yönetici için her şeyden önce ülke çıkarı adına önemlidir. Yerel yönetimlerle özel sektörlerin bir arada hareket etmediği bir bölgede turizmin gelişmesi söz konusu değildir. Özel sektörde turizm politikalarının, yerel yönetim politikaları ile örtüşmesi beraber hareket serbestisini sağlayabilecektir. Bir yerel yönetim kendi halkı için ne kadar iyi bir hizmet veriyorsa, gelen turist içinde aynı anlayış içinde olmalıdır. Bu anlamda merkezi yönetimlerin olduğu kadar, yerel birimlerin de turizm politikası oluşturmaları gerekmektedir. Oluşturulacak kamu politikaları turizm adına bir gereksinimdir.
Turizm planı, turizm politikasının temelini oluşturan ve politikaların sürdürülmesindeki en önemli araçlarından biri konumundadır. Turizm politikası ise “turizmden sağlanan ekonomik, sosyal ve kültürel kazançların en yüksek düzeye çıkarılmasını ve maliyetlerini ise en aza indirmeyi amaçlayan dinamik politika”dır. Ülkede turizm politikasına gereksinim duyulmasının temel nedeni ise yarattığı ekonomik ve reel etkileridir. Turizm, ülke ekonomisine reel ve ekonomik etkilerde bulunan sektörlerin başında gelmektedir. Döviz arzının arttırılarak ödemeler bilançosundaki açıkların azaltılması, ülke parasına kattığı değer, turizmden elde edilen gelirlerin çarpan etkisi ile ekonomide canlanma yaratması, turist talepleri sonucunda kamu ve özel sektör yatırımlarının artması ve hızlanması, vergi gelirlerinin artması turizmin ekonomik etkilerinden bazılarıdır. Turizmin emek yoğun bir nitelik taşımasına bağlı olarak reel etkileri arasında istihdamı arttırması, etkileşimde bulunduğu sektörlere olumlu katkı sağlaması ve alt-üst yapı yatırımlarına etkileri sayılabilir. Yerel istihdam açısından turizm önemli bir açığı kapatabilecek potansiyele sahiptir.
Son dönemde şehir turizmi ülkemizde sıkça gündeme gelmeye başlamıştır. Bireyin yaşadığı şehrin tarihini, önemli eserlerini ve kültürünü daha yakından tanımalarını sağlayan şehir turizmi, dış turizm açısından olduğu kadar iç turizm açısından da önem taşımaktadır. Türkiye’nin ve KKTC’nin tarihi, kültürü, doğal güzellikleri ve diğer zenginliklerle dolu kentlerinin turizm etkinliklerinin şehirlerde arttırılmasının önemli yararları olacağı kuşkusuzdur. Sadece gezi amaçlı olmayan, tarih ve kültür konularının da ele alındığı şehir turizmi yerel yönetimlerin üzerinde durması gereken konular arasındadır.
Kamu sektörünün turizm ile ilgilenmesini dört nedene bağlamaktadır. Bunlar “ekonomik, sosyal-kültürel, çevresel ve politik” nedenlerdir. Ekonomik nedenler arasında ülkenin ödemeler dengesini geliştirmek, bölgesel/yerel ekonomik kalkınmaya yardımcı olmak, ekonomiyi çeşitlendirmek, gelir düzeylerini arttırmak, vergiler aracılığı ile sosyal hedeflere ulaşmak; Bölge ve bölgedeki yaşayanlar hakkında daha fazla kültürel farkındalık yaratmaktır. Sürdürülebilir turizm için kaynakların yok edilmediğinden emin olmak ve korunmasını sağlamak ise kamu sektörünün çevresel bir nedenidir.
Yerel yönetimler içerisinde turizm ile ilişkisi en kuvvetli olanı belediye idareleridir. Belediye idaresinin sahip olduğu her türlü görev ve sorumluluk turizm ile yakından ilişkilidir.
-Temizlik ve çevre koruma hizmetleri, her türlü alt yapı imkanlarını sağlamak, esenlik hizmetleri kapsamında zabıta hizmetleri, yangınla mücadele hizmetleri, sağlık ve sosyal yardım hizmetleri kapsamında bulunan sağlık tesisleri kurmak, yönetmek, insan sağlığı ile ilgili faaliyetleri, imar planları, yapıların kontrolü, ulaştırma hizmetleri, tüketiciyi koruma hizmetleri gibi faaliyetler sadece yerel halkı değil, aynı zamanda bölgeye gelen turistleri de yakından ilgilendirmektedir.
-Aynı şekilde belediyelerin otel, motel, pansiyon, kamping gibi konaklama tesisleri yapmak ve özel müteşebbisler tarafından kurulan konaklama tesislerine de işletme belgesi vermek, yiyecek, içecek tesisleri kurmak ve kurulanlara belge vermek ve denetimlerinin yapılmasını sağlamak, sinema, tiyatro, eğlence tesisleri kurmak ve kurulan tesislere belge vermek ve denetimlerini yapmak, yerel halkı turizm konusunda bilinçlendirmek için seminerler düzenlemek toplantılar yapmak, turizm sektörüne personel yetiştirmek amacı ile çeşitli mesleki kurslar ve okullar açmak, fuarlar, sergiler, panayırlar kurmak, festivaller düzenlemek, turizm büroları açmak, belediye çalışanlarını turizm konusunda yetiştirmek, bölgeye gelen yerli ve yabancı turistlere bölge hakkında bilgi verebilmek için broşür, tabela gibi tanıtım enstrümanları hazırlamak gibi bir çok faaliyet alanında yetki verilmiştir.
Belediyelerin turizm ile ilişkili faaliyetlerini; “Pazarlama faaliyetleri, alt yapı faaliyetleri, kültürel ve çevre ile ilişkili faaliyetler, imar faaliyetleri, denetim faaliyetleri” olarak başlıklar altında toplanabileceği düşünüldüğünde, belediyelerin veya daha geniş bir bakış açısı ile yerel yönetimlerin turizm plan ve politikalarının oluşturulmasında ve uygulamasındaki önemi daha açık bir şekilde görülmektedir.
Turizmden her türlü anlamda fayda sağlamayı amaçlayan veya fayda sağlayan bir yerel yönetimin, pazarlama planlamasına ve politikasına sahip olması gerekmektedir. Gerek bölgeye turist çekebilmek gerekse bölgeye gelen turistlerin istek ve ihtiyaçlarının karşılanarak tekrar bölgeyi ziyaretlerini sağlama amacı ile çalışmalarda bulunması gerekmektedir.
Kültürel ve doğal çevrenin yani kaynaklarının korunması konusunda da yerel yönetimlere çok önemli görevler düşmektedir. Turizm faaliyetlerinin plansız şekilde gelişme göstermesi her türlü doğal kaynağın tahrip olmasına yol açabilecektir. Yerel yönetimlerin en önemli görevlerinin başında imar planlaması ve bu yapıların denetimi gelmektedir. Yerel yönetimler kendi bölgelerinde yapacakları planlama sayesinde hem kaynakların verimli şekilde kullanılmasına hem de görüntü kirliliği ve yapılaşmadan kaynaklanan problemlerin çözümüne yardımcı olabilecektir.

QOSHE - Yerel yönetimlerin turizm sektöründeki rolü ve önemi - Engin Yıldırım
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yerel yönetimlerin turizm sektöründeki rolü ve önemi

7 3
03.02.2024

Bir ülkede turizmden elde etmek istenilen her türlü getirinin sağlanması o ülkedeki merkezi hükümet, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, meslek kuruluşları ve halkın uygulanacak politikaları ve planları sahiplenmesiyle başarılabilir. Özellikle turizm faaliyetlerinin insanların etkileşiminde bir bölgede gerçekleştiği düşünüldüğünde, yerel yönetimlerin sadece kendi halkına değil aynı zamanda da bölgeyi ziyarete gelen turistlerin de hizmetinde bulunması gerektiği ortaya çıkmaktadır.
Yerel yönetimler, yerel birimlerin ihtiyaçlarını belirleme ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda hizmet verme anlayışı ile hareket eden yönetsel birimlerdir. Her yerel yönetim bölgesine, iline, ilçesine ve bunların özelliklerine göre mal ve hizmet üretir. Kaynakları sınırlı yerel yönetimlere görev ve sorumlukların verilmesi yeterli değildir. Merkezi idarenin yerel yönetimlere bölgelerindeki her türlü turizm faaliyetlerini planlama yetkisini vermeleri gerekmektedir. Ancak bu verilecek yetkiler yerel yönetimlerin bölgelerini istedikleri şekilde yönetebilecekleri anlamında gelmemelidir. Etkin bir şekilde oluşturulacak bir denetim mekanizmasının hazırlanması yapılması gereken ilk ve en önemli faaliyettir.
İl Özel İdareleri, Belediyeler ve Kaymakamlıklar yerel mal ve hizmetin üretilmesinde etkin fonksiyonu olan kamu kuruluşlarıdır. Bu mal ve hizmet oluşumunun bir parçası da turizm sektörüdür. Özellikle, turizm sektörünün etkin olduğu il ve ilçelerde yerel yönetimlere bu açıdan daha fazla sorumluluk ve görevler düşmektedir. Turizmde yönetimin olumlu sonuçlar vermesinde yerel yönetimlerin uygulayacağı hizmet politikalarının önemli rolü bulunmaktadır. Plan ve programların zamanında ve gereken biçimde ortaya konulması için yerel birimlerin turizm politikalarını desteklemesi gerekmektedir. Yerel yönetimlerin turizme yönelik bilgi ve belgeleri özel sektörle paylaşımı güç birliği anlamına gelecektir.
Turizm konusunda yerel yöneticilere büyük görevler düşmektedir. Turizme önem vermek bir yerel yönetici için her şeyden önce ülke çıkarı adına önemlidir. Yerel yönetimlerle özel sektörlerin bir arada hareket etmediği bir bölgede turizmin gelişmesi söz konusu değildir. Özel sektörde turizm politikalarının, yerel yönetim politikaları ile örtüşmesi beraber hareket serbestisini sağlayabilecektir. Bir yerel yönetim kendi halkı için ne kadar iyi bir hizmet veriyorsa, gelen turist içinde aynı anlayış içinde olmalıdır. Bu anlamda merkezi yönetimlerin olduğu kadar, yerel birimlerin de turizm politikası oluşturmaları gerekmektedir. Oluşturulacak kamu politikaları turizm adına bir gereksinimdir.
Turizm planı, turizm........

© Kıbrıs Gazetesi


Get it on Google Play