KRY, bir taraftan her yıl silahlanmaya milyonlarca Euro harcayıp, bir taraftan Doğu Akdeniz’e yönelik farklı emelleri olan bazı ülkelerle askeri anlaşmalar imzalayıp diğer bir taraftan da Yunanistan ile birlikte Ege ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin karşısında yer alabilecek bölgesel ve uluslararası aktörlerle kolektif şekilde hava, kara ve deniz alanlarında askeri tatbikatlar düzenlemektedirler.
Konu tatbikatlara gelmişken, KRY’nin son yıllarda katılmış olduğu tatbikatlara, isimlerine ve bu tatbikatlara kimlerin katıldıklarına da kısaca değinmek gerekiyor…
Tatbikatlara GKRY ve Yunanistan dışında; İsrail, ABD, Fransa, Mısır, İngiltere, BAE, İtalya vb. ülkelerin katıldıkları medyaya yansımıştır.
Söz konusu tatbikatlara, Noble Dina, Nemesis, Medusa, Onisilos Gedeon, İason (Yason) ve Nikoklis David, İniochos, Argonaftis, Lason, Eunomia ve Agapinor isimlerinin verildiği görülmüştür.
Tatbikatlara verilen isimlerden örneğin “Noble Dina” Tevrat’ta intikam manasında, Nemesis ise Antik Yunan inancına göre “ilahi cezanın ruhu” anlamına geldiği görülmüştür. Bu da yapılan tatbikatların hangi niyet ile yapıldığına dair fikir edinilmesini sağlamaktadır.
Organize edilen ve kolektif çerçevede gerçekleştirilen askeri tatbikatların gerek direk olarak Türkiye ve KKTC’yi hedeflemekte olduğu, gerekse dolaylı şekilde Çin, Rusya ve İran’ı çevreleme çabası içerisinde olduğu da iddia edilmektedir!
KKTC ile Türkiye, Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’taki sorunların iyi komşuluk ilişkileri içinde ve uluslararası hukuk dâhilinde çözümünden yana olduğunu her fırsatta dile getirmekte ve bu yönde gayret göstermektedir. Buna karşın yaşananlar ortadadır!
Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Hristodulidis, bir taraftan “barışçı” ve “uzlaşmacı” bir yapıya sahip olduğu yönde bir algı yaratmaya çalışırken diğer yandan da Güney Kıbrıs’ın silahlandırılmasına yönelik faaliyetlere (askeri anlaşmalar ve tatbikatlara) tam destek vermektedir.
Crans Montana’da 7 Temmuz 2017 tarihinde, federasyon temelinde sürdürülmekte olan Kıbrıs Müzakere süreci, bizzat Anastasiadis ve Hristodulidis tarafından, ortaya konan katı ve uzlaşmaz tavırlar sergilemeleri nedeniyle başarısızlıkla sonlanmıştır.
Anastasiadis ve Hristodulidis’in Kıbrıs Türklerini eşit olarak görmemeleri, adaya ait zenginlikleri eşit şekilde bölüşmeye hazır olmadıklarını belirtmeleri ve ‘’çoğunluk olan Rumların, Kıbrıs Türklerini azınlık olarak görerek yönetme isteği,’’ sıfır asker sıfır garanti beklentisi içerisinde olmaları neticesinde süreç çökmüştür.
Türk heyeti Crans Montana’da Rum tarafını masada iyi niyetle beklerken Anastasiadis ve Hristodulidis, bavullarını toplayıp arkalarına bile bakmadan müzakere otelinden kaçmadılar mı?
Kıbrıs konusu, 7 Temmuz 2017 tarihinde Crans Montana’da Rum tarafının katı ve uzlaşmaz tavırlar sergilemeleri nedeniyle başarısızlıkla sonlanmış ve müzakere masasında artık federal çözüm modeli yerine iki devletli çözüm modeli gelmiştir. Kıbrıs konusunda var olan gerçek durum bundan ibarettir.
Kıbrıslı Rumlar,1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’ni gasp ederek Rum devletine dönüştürmelerinin ardından Kıbrıs Müzakere Tarihi boyunca gündeme gelen onlarca planı reddetmiş, bu çerçevede 24 Nisan 2004 tarihinde yapılanAnnan Planı’nı reddettikten sonra da Avrupa Birliği üyesi yapılmıştır.
Kıbrıslı Rumlar, AB üyesi olduktan sonra da Kıbrıs Müzakere Tarihi boyunca gündeme gelen onlarca planı reddetmiş, bu çerçevede 2017’de Crans-Montana’da müzakere masasını devirerek kaçmalarının ardından geçen sürede zihniyetlerinde herhangi bir değişiklik olmadığı açıkça görülmektedir.
Crans Montana, Kıbrıs müzakere tarihi açısından bir milat olmuş ve 50 yılı aşkın bir süre federasyon temelinde devam eden görüşmeler çökerek sonlanmasının ardından iki devletli çözüm modeli Sayın Ersin Tartar tarafından müzakere masasının gündemine getirilmiştir.
Kıbrıs konusuna federal zeminde bir çözüm bulunamayacağının anlaşıldığı bir süreçte KKTC Cumhurbaşkanlığı’na aday olan Sayın Ersin Tatar, Egemen Eşitliğe Dayalı İki Devletli Çözüm yönündeki vizyonunu ortaya koymak suretiyle Kıbrıs Türk Halkı’nın yarıdan fazlasının desteğini alarak KKTC’nin 5. Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Nitekim Kıbrıs Türk Halkı Sayın Ersin Tatar’ı Cumhurbaşkanı seçerek iki devletli çözüm vizyonunu onaylayarak sahiplenmiştir…

QOSHE - Rum yönetimi silahlanarak federal çözüm istiyor- 2 - Gökhan Güler
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Rum yönetimi silahlanarak federal çözüm istiyor- 2

5 3
02.02.2024

KRY, bir taraftan her yıl silahlanmaya milyonlarca Euro harcayıp, bir taraftan Doğu Akdeniz’e yönelik farklı emelleri olan bazı ülkelerle askeri anlaşmalar imzalayıp diğer bir taraftan da Yunanistan ile birlikte Ege ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin karşısında yer alabilecek bölgesel ve uluslararası aktörlerle kolektif şekilde hava, kara ve deniz alanlarında askeri tatbikatlar düzenlemektedirler.
Konu tatbikatlara gelmişken, KRY’nin son yıllarda katılmış olduğu tatbikatlara, isimlerine ve bu tatbikatlara kimlerin katıldıklarına da kısaca değinmek gerekiyor…
Tatbikatlara GKRY ve Yunanistan dışında; İsrail, ABD, Fransa, Mısır, İngiltere, BAE, İtalya vb. ülkelerin katıldıkları medyaya yansımıştır.
Söz konusu tatbikatlara, Noble Dina, Nemesis, Medusa, Onisilos Gedeon, İason (Yason) ve Nikoklis David, İniochos, Argonaftis, Lason, Eunomia ve Agapinor isimlerinin verildiği görülmüştür.
Tatbikatlara verilen isimlerden örneğin “Noble Dina” Tevrat’ta intikam manasında, Nemesis ise Antik Yunan inancına göre “ilahi cezanın ruhu” anlamına geldiği görülmüştür. Bu da yapılan tatbikatların hangi niyet ile yapıldığına dair fikir edinilmesini sağlamaktadır.
Organize edilen ve kolektif çerçevede gerçekleştirilen askeri tatbikatların gerek direk olarak Türkiye ve KKTC’yi hedeflemekte olduğu, gerekse dolaylı şekilde Çin, Rusya ve İran’ı çevreleme çabası içerisinde olduğu da iddia edilmektedir!
KKTC ile Türkiye, Ege, Doğu........

© Kıbrıs Gazetesi


Get it on Google Play