Önceki akşam Trabzonspor – Fenerbahçe maçında yaşananları televizyon ekranlarından izledik.

Bir futbolsever olarak üzüldüm mü?

Elbette üzüldüm.

Uzun yıllar spor yazarlığı yaptım. Karşılaşmanın ikinci yarısında, tribünlerden sahaya yönelik saldırgan tavırlar kelimenin tam anlamıyla bir tribün terörüydü.

***

Karşılaşma sonrası farklı kanallardan spor programlarında gezindim. Öyle spor yorumcuları vardı ki, asla bütün Trabzon’a mal edilmeyecek saldırıları yapanları, neredeyse zem zem suyuyla yıkayacaklardı.

***

Türkiye Futbol Dünyası, nasıl bir açıklama yapalım, yapmayalım diye düşünürken, FİFA Başkanı Gianni Infantino, dünyanın duyarlılığını ya da tepkisini şu açıklamayla dile getirdi:

“Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında oynanan Türkiye Süper Lig maçının ardından tanık olunan şiddet, kesinlikle kabul edilemez.

Bunların saha içinde, ya da dışında, sporumuzda ya da toplumumuzda yeri yoktur. Bunu daha önce de söyledim ve yine söyleyeceğim. Futbolda istisnasız tüm oyuncular, dünyanın dört bir yanındaki pek çok insana keyif veren bu oyunu oynamak için güvende ve emniyette olmalıdır. İlgili makamları bu hususa her düzeyde riayet edilmesini sağlamaya ve Trabzon’da meydana gelen şok edici olayların faillerinin eylemlerinden sorumlu tutulmalarını sağlamaya çağırıyorum.”

***

Acı ama gerçek, Türkiye’de ve de bizde şiddet giderek alan genişlemesi yaşıyor.

Çok kullanılır… Ekranlarda öpüşmek yasak, şiddet serbest.

Önceki akşam Trabzon’da yaşananlar, asla sürpriz değildi, benim için.

6 Ocak 2024’te İstanbul’da Kıbrıs Türk Spor Yazarları Derneği’nin düzenlediği seminer bütününde Türk futbolun, en yalın tanımlamayla halini deneyimli spor yazarlarından dinleme fırsatı bulmuştuk.

***

Nebil Evren ve Emek Ege, geleneksel televizyon programcılığından digital medyaya geçen ve nitelikli, başarılı iki isimdi. Popüler kültürün temsilcisi olmadıklarını biliyordum. Dinlerken bir kez daha emin olmuştum.

Türkiye’de medyanın her türlüsünde KAVGANIN izleyici çektiğini, tıklanmayı artırdığını çok net bir şekilde anlatmışlardı.

Medya, toplumda nitelikli kültürel bir değişime katkı koyacağına, niteliksiz kesimlerin etkisiyle aşağıya doğru gidiyor, demişlerdi öz olarak.

***

Şansal Büyüka, ömrünü spor basınına vermiş bir isim.

O da şunları söylemişti:

‘ Yıllar evvel bir gazeteci olarak cennette yaşamışız da bilmiyormuşuz. Karışanımız yoktu. Gazeteciler birinci sınıftı. Gazeteciliğin ikinci sınıfı olmaz. Birinci sınıf gazetecilerle gerçek gazetecilik yapılabilir. Şimdi artık liyakat önemli değil. Ucuz adamlar tercih ediliyor. Gazetecinin, gazetenin mi yoksa kulübün mü muhabiri olduğunu kestirmek zorlaştı. Koşullar cesur ve bağımsız gazeteciliği alıp götürdü. Kalite düştü, amigo gazeteciliği isteniyor. Kavgaya prim veren bir anlayış var. Patronlar artık karışıyor. Halbuki bir kişinin çok parasının olması, işi çok iyi bildiği anlamına gelmiyor.’

***

Elbette, Türk futboluyla ilgili bir kanaatim vardı. Ancak o gün dinlediklerim, Türk futbolunda, önceki akşamki gibi depremlerin çok yakında olduğunun mesajını veriyordu.

Trabzonspor – Fenerbahçe maçında korkulan değil, beklenen oldu.

Benzer tehlikeler bizim futbolumuz için de geçerli mi?

Hiç kuşkunuz olmasın. Geçerlidir.

QOSHE - Trabzonspor – Fenerbahçe maçında, korkulan değil, beklenen oldu… - Hasan Hastürer
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Trabzonspor – Fenerbahçe maçında, korkulan değil, beklenen oldu…

20 1
19.03.2024

Önceki akşam Trabzonspor – Fenerbahçe maçında yaşananları televizyon ekranlarından izledik.

Bir futbolsever olarak üzüldüm mü?

Elbette üzüldüm.

Uzun yıllar spor yazarlığı yaptım. Karşılaşmanın ikinci yarısında, tribünlerden sahaya yönelik saldırgan tavırlar kelimenin tam anlamıyla bir tribün terörüydü.

***

Karşılaşma sonrası farklı kanallardan spor programlarında gezindim. Öyle spor yorumcuları vardı ki, asla bütün Trabzon’a mal edilmeyecek saldırıları yapanları, neredeyse zem zem suyuyla yıkayacaklardı.

***

Türkiye Futbol Dünyası, nasıl bir açıklama yapalım, yapmayalım diye düşünürken, FİFA Başkanı Gianni Infantino, dünyanın duyarlılığını ya da tepkisini şu açıklamayla dile getirdi:

“Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında oynanan Türkiye Süper Lig maçının ardından tanık olunan şiddet, kesinlikle kabul edilemez.

Bunların saha içinde, ya da dışında, sporumuzda ya da toplumumuzda yeri yoktur. Bunu daha önce de söyledim ve yine söyleyeceğim. Futbolda istisnasız tüm oyuncular, dünyanın dört bir yanındaki pek çok insana keyif veren bu oyunu oynamak için güvende ve emniyette........

© Kıbrıs Gazetesi


Get it on Google Play