Günümüz dünyasında, teknolojik ilerlemelerin ve modern yaşamın getirdiği birçok avantajın yanı sıra, ruhsal derinlikten ve manevi tatminden uzaklaşma eğilimi de görülmektedir. İnsanlar, fiziksel ihtiyaçlarına odaklanırken, ruhsal ihtiyaçlarına gereken önemi vermemekte ve bir tür "ruhsal asfiksi" durumuyla karşı karşıya kalmaktadırlar.

Ruhsal asfiksi, insanın manevi olarak nefes almasının kısıtlandığı veya engellendiği bir durumu ifade eder. Günümüz insanı, teknolojinin hızla gelişen dünyasında, sürekli dış uyaranlarla bombardımana tutulmakta ve içsel dinginliği sağlayacak manevi derinliği keşfetmek için yeterli zamanı veya motivasyonu bulamamaktadır. Bu durum, ruhsal açlığa, anlam arayışındaki boşluğa ve manevi tatminsizliğe neden olabilir.

Geleneksel olarak, insanlar manevi ihtiyaçlarını dini pratikler, aracılığıyla karşılarlar. Ancak, modern yaşamın hızı ve yoğunluğu, bu tür uygulamaları ihmal etme eğilimine yol açmaktadır. Böylelikle insanlar kendilerini manevi açıdan doyurulmamış, derin bir boşluk içinde bulabilirler. Bu durum bir çok sıkıntının temelini oluşturmaktadır. Nasıl ki bedenin ihtiyaçları varsa, ruhun da ihtiyaçları var.

Maneviyat eksikliği, ruhsal sağlık üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir. Depresyon, anksiyete, yalnızlık ve anlam krizi gibi ruhsal sorunlar, manevi tatminsizlikten kaynaklanabilir. Aynı zamanda, insanların değerlerini ve önceliklerini yeniden değerlendirmeleri, manevi boyutu göz ardı ederek sürdürdükleri yaşam tarzlarının anlamsızlığını fark etmelerine yol açabilir.

Şimdilerde yaşanan manevi eksikliklerde ne yazık ki toplum baskısı da bulunmakta. Seküler hayatı benimsemenin aydınlık, inançsal yaşamı benimsemenin gericilik olarak anlamlandırıldığı derinleşememiş toplumlarda bu iki kavram öteki olarak şekillendirilir. Oysa seküler bir inanç mümkündür ve bunu en iyi örneği İslam’dır. İslam’ı, cahil ve gerici sözde müslümanların uygulamalarından ve hayatlarından anlamaya çalışmak ne kadar büyük bir hata ise, bu nedenle İslam’dan uzak durmak da o kadar büyük bir hatadır.

İnsanlar seküler bir hayat yaşayıp, dinlerine bağlı olabilirler. Bu, eksik maneviyatı gideren ve nefes aldıran bir imkanın kendisidir.

Maneviyat eksikliğinin aşılması için, bireylerin manevi ihtiyaçlarını karşılamaya odaklanmaları önemlidir. Bu, düzenli meditasyon ve yoga gibi uygulamaları içerebilir, doğayla daha fazla zaman geçirmeyi ve içsel dinginliği bulmayı hedefleyebilir, veya bir topluluk içinde manevi bir bağ kurmayı gerektirebilir. Ancak bunların orijinali İslam ve onu en iyi anlatan felsefe ise tasavvuftur. Diğer tüm uygulamalar döner dolaşır bu felsefik platforma yerleşir.

Ayrıca, toplum olarak, maneviyatın önemini yeniden vurgulamak ve manevi gelişimi teşvik etmek de önemlidir. Manevi değerlere ve topluluk bağlarına dayalı etkili destek sistemleri oluşturulmalıdır. Bu da ayrıştırmadan ve seküler bir bakış açısı ile olabilir. Ayrıca, maneviyatın sadece bireysel değil, toplumsal bir mesele olduğunu kabul etmek ve bu doğrultuda çaba göstermek gerekmektedir.

Ruhsal asfiksi, günümüz insanının karşı karşıya kaldığı önemli bir sorundur. Maneviyat eksikliği, ruhsal sağlık üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir ve anlam arayışındaki boşluğu derinleştirebilir. Ancak, manevi ihtiyaçları karşılama ve manevi tatminin yeniden keşfi için adımlar atıldığında, insanlar daha anlamlı ve doyurucu bir yaşam sürdürebilirler. Bu nedenle, manevi derinliğe ve içsel dinginliğe yönelik bir dönüşüm çağrısı yapmak önemlidir.

QOSHE - Ruhsal asfiksi ve maneviyat eksikliği - Dr. Ferhat Atik
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ruhsal asfiksi ve maneviyat eksikliği

5 15
16.04.2024

Günümüz dünyasında, teknolojik ilerlemelerin ve modern yaşamın getirdiği birçok avantajın yanı sıra, ruhsal derinlikten ve manevi tatminden uzaklaşma eğilimi de görülmektedir. İnsanlar, fiziksel ihtiyaçlarına odaklanırken, ruhsal ihtiyaçlarına gereken önemi vermemekte ve bir tür "ruhsal asfiksi" durumuyla karşı karşıya kalmaktadırlar.

Ruhsal asfiksi, insanın manevi olarak nefes almasının kısıtlandığı veya engellendiği bir durumu ifade eder. Günümüz insanı, teknolojinin hızla gelişen dünyasında, sürekli dış uyaranlarla bombardımana tutulmakta ve içsel dinginliği sağlayacak manevi derinliği keşfetmek için yeterli zamanı veya motivasyonu bulamamaktadır. Bu durum, ruhsal açlığa, anlam arayışındaki boşluğa ve manevi tatminsizliğe neden olabilir.

Geleneksel olarak, insanlar manevi ihtiyaçlarını dini pratikler, aracılığıyla karşılarlar. Ancak, modern yaşamın hızı ve yoğunluğu, bu tür uygulamaları ihmal etme eğilimine yol açmaktadır. Böylelikle insanlar kendilerini manevi açıdan doyurulmamış, derin bir boşluk içinde bulabilirler. Bu durum bir çok sıkıntının temelini oluşturmaktadır. Nasıl ki bedenin ihtiyaçları varsa, ruhun da ihtiyaçları........

© Kıbrıs Postası


Get it on Google Play