Son derece önemli bir konu.

Kıbrıslı Türk Avukat Akan Kürşat, "KKTC de Kıbrıslı Rum mallarının satışına aracılık etmesi" iddiası ile İtalya’da tutuklandı.

Tam bir bilgi, netleşmiş bir konu yok, bilgi eksikliği ve kirliliği yaşanıyor.

Kamuoyunun merak ettiği, bilmediği, sadece sürece dair değerlendirmeler yapıldığı bir ortam yaşanıyor.

KKTC konu ile ilgili sessiz, oysa KKTC'nin kuruluş temeli mülkiyet.

Bu kadar önemli bir konunun, bu kadar sahipsiz bırakılmasını, anlamak zor.

Çok taraflı bir mesele, siyasi boyutu var, insani ve ekonomik boyutu var.

Kıbrıs sorununun en önemli başlıklarından biri mülkiyet.

Ve bir ilk yaşandı.

İlk kez, bir Kıbrıslı Türk, 1974 öncesi Kıbrıslı Rumlara ait, kuzeydeki mallarla ilgili işlemlerde bulunmak suçundan yargılanıyor.

1974 öncesi Rumlara ait taşınmazları satan, aracılık eden, gelir kazanan, müteahhitler, emlakçılar, avukatlar, hepsi aynı tehlikenin tarafıdır.

Kıbrıs sorununa, bundan sonrası için bir dinamit atılmıştır.

Diğer bir konu, Türk tarafının savunduğu tezlerin sorgulanmasıdır.

Konu ciddi, önemli ve günlük tartışmalar için de hak ettiği yeri bulmaması anlaşılır gibi değil.

Kıbrıs sorunu, özellikle mülkiyet ve elbette Maraş konusunda, önemli çalışmalar yapmış olan, Avukat Murat Metin Hakkı ile Kıbrıs Postası TV de bu konuları konuştuk.

Haberini de Kıbrıs Postasında okudunuz, bir kısmını daha paylaşmak isterim;

"Konunun ciddiyetinin halk ve idareciler nezdinde iyice algılanması ve ona göre işlem yapılması gerekiyor. Mal mülk konusunda, Rumlar 1974’ten sonra ilk kez bireysel bazda, 1989 tarihinde bir süreç başlattılar. Bu dava 1996’da Türkiye aleyhinde bir karara bağlandı.

1998 tarihinde ise tazminatın miktarı belli oldu. Bu karar 1985 Anayasası’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte oluşan mülkiyet rejimini uluslararası hukuka aykırı buldu ve malın iadesini talep etti. Annan Planı’nın konuşulduğu döneme kadar da Türkiye’ye karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin nezdinde bin 500 dava dosyalandı.

2022 tarihinden beri emlak sektöründe oluşan balonun sönmesi, ekonomiye zarar verilmesi ve psikolojik olarak olumsuz bir hava yaratılması için Rum makamlarının bu tür bir girişimde bulunacağını bekliyordum.

Maalesef piyango kıymetli meslektaşım Akan Kürşat’a denk geldi. Yılbaşı itibarıyla da belli bir süreç başladı. Sınırlı sayıda kişi aleyhinde sürecin ileri götürülebilir. Bu ciddi bir risk. Ama felaket tellallığı da yapmamak lazım. Ülkemizin ekonomisini baltalamaya çalışan sürecin panzehri taşınmaz mal komisyonudur” dedi.

KKTC de yabancılara mal satışı konusunun tartışılmaya başlanması, üstelik birçok ülkede gündem olması ve Akan Kürşat'ın tutuklanması bana göre tesadüf değil.

Tamamen bağlantılıdır.

Hem siyasi, hem de ekonomik nedenlerle, KKTC'ye zarar verecektir.

İnsani boyuta bakınca da, başta Akan Kürşat ve Rum mülkleri ile ilgili işlem yapmış birçok iş insanı, şirket sahibi ciddi bir tehlikenin hedefindedir.

Taşınmaz Mal komisyonu (TMK) etkin hale getirilmeli, çareler üretilmelidir.

Konu sadece hükümet, devlet konusu değil, bunları aşmış bir sorunun ortasındayız.

TMK’nın etkinliği, bunu başarmalıyız.

Bir sonraki yazımda bu konuyu işleyeceğim.

QOSHE -  Akan Kürşat'ın tutuklanması tesadüf değil - Erçin Şahmaran
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

 Akan Kürşat'ın tutuklanması tesadüf değil

5 15
19.01.2024

Son derece önemli bir konu.

Kıbrıslı Türk Avukat Akan Kürşat, "KKTC de Kıbrıslı Rum mallarının satışına aracılık etmesi" iddiası ile İtalya’da tutuklandı.

Tam bir bilgi, netleşmiş bir konu yok, bilgi eksikliği ve kirliliği yaşanıyor.

Kamuoyunun merak ettiği, bilmediği, sadece sürece dair değerlendirmeler yapıldığı bir ortam yaşanıyor.

KKTC konu ile ilgili sessiz, oysa KKTC'nin kuruluş temeli mülkiyet.

Bu kadar önemli bir konunun, bu kadar sahipsiz bırakılmasını, anlamak zor.

Çok taraflı bir mesele, siyasi boyutu var, insani ve ekonomik boyutu var.

Kıbrıs sorununun en önemli başlıklarından biri mülkiyet.

Ve bir ilk yaşandı.

İlk kez, bir Kıbrıslı Türk, 1974 öncesi Kıbrıslı Rumlara ait, kuzeydeki mallarla ilgili işlemlerde bulunmak suçundan yargılanıyor.

1974 öncesi Rumlara ait taşınmazları satan, aracılık eden, gelir kazanan, müteahhitler, emlakçılar, avukatlar, hepsi aynı tehlikenin tarafıdır.

Kıbrıs sorununa, bundan sonrası için bir dinamit atılmıştır.

Diğer bir konu, Türk tarafının savunduğu tezlerin........

© Kıbrıs Postası


Get it on Google Play