Mehmet Hasgüler hoca geçen hafta mahkeme çıkışında çok öfkeliydi...
Yönetenleri eleştiri yağmuruna tuttu!
Ama önemlisi çok iddialı bir açıklama yaparak sordu;
İran ordusuna da sahte diploma verildi mi, diye...
Bir kenara not etmiştik, dün kendisine sorduk;
Böyle bir açıklama yaptınız mı diye?
Uzunda bir konuşma gerçekleştirdik...
Sonuçta böyle bir açıklamayı yaptığını kabul etti!
Kendine gelen duyumları anlattı...
Hatta olayın uluslararası boyutlarına girdi!
Sahte diploma skandalı için düğmeye içeriden değil de dışarıdan basıldığını iddia etti...
...
Merakımızdan bir soru daha yöneltme ihtiyacı hissettik...
İran ordusuna sahte diploma konusunda yaptığınız açıklamadan sonra sizi kimse aradı mı, diye!
Bir Allah’ın kulu bile aramamış...
Bu sefer merakımız daha da arttı!
Dikkat ediniz lütfen, böyle bir açıklamayı sokaktaki bir insan yapmıyor...
Profesörlük makamına erişmiş bir bilim adamı söylüyor!
Hem de uluslararası siyaset de uzman olan, binlerce öğrenci yetiştiren bir bilim adamı...
Ne yazık ki devlet makamlarından bir tanesi bile gel bakalım anlat şu meseleyi demiyor!
Böylelikle hocanın açıklamaları havada kalıyor...
İddia çok büyük ve büyük önem taşıyor, biz olsak çeker karşımıza çeşitli sorular sorar bildiklerini detaylı bir şekilde anlatmasını isterdik!
Olayın peşini de asla bırakmazdık...
...
Sosyal medyada son iki gündür konuşulan konuların başında Kudret Özersay’a yapılan tehditler gündem yapılmaya başladı...
Kudret hoca son dönem yaptığı açıklamalar ve iddiaları ile gündeme geldi ya!
Eğer tehdit konusu doğruysa elbette birileri fazlasıyla rahatsız olmuştur ve bir gözdağı operasyonunun başlangıcı mümkündür...
Bu kez Kudret hocayı aradık sorduk;
Var mı böyle bir tehdit ya da can güvenliği sıkıntısı diye...
Dolaylı olarak yapıldığını söyledi!
Demek ki varmış...
Çok küçük bir ihtimal de olsa devletin birimleri hiç gecikmeden gerekli önlemleri almalıdır!
Zira bundan böyle bu ülkede kimin ne zaman ne olacağını kimse kestiremez...
Hele de konu can güvenliği ise iddialar araştırılmalı, hocanın can güvenliği sağlanmalıdır!
Kendisi şu sıralar ülkede bir ilkin gerçekleştirilmesi için büyük bir sorumluluk üstlenmiştir...
...
Barış Sel olayı halen toplumun kafasında çeşitli soru işaretleri yaratmaya devam ediyor...
Polis camiası ve kamuoyu hala şaşkın!
Fotoğraflara bakılınca elinde kelepçe ve başı dikti...
Kendinden emin bir tavır içindeydi!
Kelepçenin takılmasını kendisi istemiş...
Kelepçe gözükmesin diye de bir örtü gereği duymamış, bunu da yakınlarına söylemiş!
Burada da başka bir önemli detay var;
Sel’in genel müdür yardımcılığı bir gün önce onaylanmış ve genel müdürlük kapısı da böylelikle açılmış...
Bir gün sonra tutuklanması gerçekleşince de zaten kendi oğlunun da açıkladığı gibi operasyonun önünün kapanması için yapıldığı iddiaları yapılmaya başlandı!
Yargının hiç gecikmeden alacağı karar bunu için önemlidir...
Eğer perde gerisinde birtakım hinlikler düzenlenmişse olayın boyutu çok daha büyük olacaktır!
...
Başbakan dün açıkladı;
YÖDAK ve üniversiteler konusunda YÖK’ten yardım istenmiş ve kabul görmüş...
Doğru ve yerinde bir karardır bu!
Şimdi muhalefet, bu kurumu da Ankara’ya teslim edeceğiz sitemlerinde bulunmaya başladı...
YÖDAK bize göre de yine bu ülke insanının yönetiminde olmalıdır da!
Biz beceremiyorsak ve yardım isteyerek beceriksizliğimizi kabul ediyorsak, onları eleştireceğimize önce bir aynanın karşısına geçip kendimize bir bakalım...
Doğanın boşluk tanımadığı gerçeğini de unutmayarak!
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Mort Laitner
Rami G Khouri
Ali Fathollah-Nejad
Nikkei Editorial
visit website
