MERT MAPOLAR’IN KÖŞE YAZISINI SESLİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

KKTC gündeminde çok fazla öne çıkarılmak istenmeyen, ciddiye alınmayan fakat yabancı kaynaklarda oldukça fazla ses getiren, Avrupa Komisyonu Yapısal Reform Destek Genel Direktörü Sayın Mario Nava'nın, Kıbrıs adasına yaptığı ziyaretlerde ve iki tarafı da kapsayan görüşmelerde açıklayıp vurgulamış olduğu; "AB'nin Kıbrıs çözüm sürecine verdiği destek ve Kıbrıslı Türklerin gelecek yıl yapılacak Avrupa seçimlerinde oy kullanmalarının önemi..." konusundaki paylaşımları önemlidir. Kıbrıslı Türkler açısından düşünülmesi ve değerlendirilmesi gereken açılımları ve fırsatları içinde barındırıyor...

Profesör Mario Nava, "Avrupa Ekonomi Politikası" ve "Avrupa Entegrasyon Ekonomisi" profesörü... 19 Ekim 1966 Milano doğumlu, İtalyan ekonomist ve kamu yöneticisi... Avrupa Komisyonu'nun en üst düzey yetkililerinden, etkili ve önemli isimlerden birisidir...

Kıbrıslı Türklerin gelecek yıl yapılacak Avrupa seçimlerinde, oy kullanmalarının önemi yanında, Kıbrıs Türk üreticisine, çeşitli konularda nasıl yardımcı olunabileceği, Yeşil Hat Tüzüğü kapsamının nasıl genişletilebileceği, Metehan Sınır Kapısındaki sıkışıklığın nasıl azaltılabileceği üzerinde durmuştur... Haspolat'ta sadece ekonomik ve ticari faaliyetler için nasıl yeni geçiş kapısı veya kapıları açılabileceği, iki taraf arasında nasıl banka transferi yapılabileceği, ara bölgede nasıl solar enerji santralı kurulabileceği konularındaki paylaşımları da oldukça dikkat çekicidir...

Anlayacağınız, Avrupa Birliği, Kıbrıslı Türkler için yolun sonu değil, daha adil bir geleceğin başlangıcı da olabileceğini, şimdi daha net, ortaya koymaya başlıyor...

Hatırlanmalıdır ki fırsatlar, yapılan açıklamaların değerlendirilmesiyle doğar ve gelişir...

Değerlendirmeler, her açıklamalarda gizlenmiş fırsatları keşfetmenin, ilk adımıdır...

Kıbrıslı Türkler olarak, Avrupa Birliği'nin gücünü yok saymamamız gereken önemli süreçlerden geçilmektedir... Söylenilenler, görmezlikten gelinemez ve Avrupa Birliği de kolayca kestirip atılamaz...

Anahtar kelime; denemeliyiz... Evet, denemeliyiz...

Denemek, bilgiyi deneyime dönüştürmenin ilk adımıdır; her deneyim, yeni bir öğrenme fırsatını size sunacaktır...

Denemek, yeni kapılar açmanın anahtarıdır; cesaret de, o kapıdan içeri adım atmaktır...

Başarıya giden yol, dikkatlice adım atılan süreçlerle döşenir...

Kestirip atmak yerine, adımların sağlam temeller üzerine oturtulduğu süreçleri, inşa etmeye odaklanmalıyız...

Her ilerleme, özenle işlenmiş süreçlerin ürünüdür; kestirip atmak, başarıya giden yolu asla kısaltamaz...

Kıbrıslı Türklerin, Avrupa seçimlerinde oy kullanma hakkı, demokrasinin ve katılımın en önemli açılımlarından biridir...

Yani, bir tür, temsil edilme özgürlüğüdür...

Avrupa Birliğinin, Kıbrıslı Türkler için fırsatların kapısını aralayan bir yol haritası olabileceği, asla göz ardı edilmemelidir...

Avrupa Birliği, Kıbrıslı Türklerin adil ve eşit bir geleceği olan haklı taleplerinin teminatı olabileceği, asla unutulmamalı ve asla unutturulmamalıdır... Avrupa'dan vazgeçmeye değil, Avrupa'nın gücünü kullanmaya ve bu yolda eşitlik ve adalet için mücadeleye de odaklanmalıyız...

Avrupa Birliği'nin kapısını şimdi, daha fazla açık tutmalıyız...

Onlardan vazgeçmeye değil, onların gücünden daha fazla yararlanmaya, şimdi daha fazla çaba sarf etmeliyiz...

Kıbrıslı Türkler için Avrupa Birliği, eşitlik ve ilerlemenin önemli bir yolu olduğunu şimdi, daha iyi anlamalı ve anlatmalıyız... Avrupa Birliği, vazgeçilmemesi gereken çok önemli bir fırsattır...

Kıbrıslı Türklerin, gelecek yıl Avrupa seçimlerinde oy kullanma hakkının önemi, önemsenmelidir ve ciddiye alınmalıdır...

Günümüzde, demokrasinin temel taşlarından biri olan oy hakkı, herkesin eşit katılımını sağlamak adına, son derece kıymetli bir unsurdur... Kıbrıs Türk halkı bu haktan kendisini, bile bile mahrum etmemelidir... Kıbrıs Türk halkı bu yöndeki demokratik sürece katkı koyma farkındalığını şimdi, daha fazla geliştirmelidir... Kıbrıslı Türklerin, Avrupa seçimlerinde oy kullanma hakkına sahip olmaları konusu, bu bağlamda oldukça önemli olduğunun bilinci, şimdi daha fazla yükseltilmelidir...

Kıbrıs adasında, tarihsel ve siyasi nedenlerle bölünmüşlük olduğu bir gerçektir... KKTC'nin tanınmamış statüsü, Kıbrıslı Türklerin, uluslararası alandaki haklarından, mahrum kalmasına yol açmıştır... Bu haklardan biri de, Avrupa Birliği seçimlerinde oy kullanma hakkının elinden alınmasına asla, fırsat verilmemelidir...

Avrupa Birliği yeni süreçlerde demokratik değerlere, insan haklarına ve eşitliğe daha fazla önem veren bir oluşum yapılanmasına girmişse, Kıbrıslı Türklerin, Avrupa Parlamentosu seçimlerinde, oy kullanma haklarının en üst düzeye çıkarılacağı kesindir... Kıbrıslı Türklerin Avrupa Parlamentosu seçimlerinde, oy kullanma haklarında herhangi bir nedenle kısıtlamanın olması halinde, bu hak Kıbrıs Türkünün elinden sadece seçim hakkı olarak alınmayacak, aynı zamanda demokratik süreçlere etkin katılımı teşvik eden önemli bir aracı da, elinden alınmış olacağının bilinci ve farkındalığı geliştirilmelidir...

Kıbrıslı Türklere Avrupa seçimlerinde tam anlamıyla oy kullanma hakkının verilmesi, Kıbrıslı Türklerin Avrupa Birliği'nin geleceğine katkıda bulunma ve bu sürece daha fazla entegre olma fırsatını sağlayacaktır... Bu hak, Kıbrıslı Türk halkının duygusal ve siyasi olarak Avrupa topluluğuna dahil olmasını, kültürel alışverişi artırmasını ve ortak bir geleceğin inşasına katkıda bulunacaktır...

Ayrıca, bu hak tam anlamıyla verildiğinde Kıbrıslı Türklerin Avrupa Birliği'nin politika oluşturma sürecine daha etkin bir şekilde katılması da daha mümkün hale gelecektir... Bu da Kıbrıslı Türklerin seslerini duyurabilmesini, kendi çıkarlarını savunabilmesini ve Avrupa Birliği'nin kararlarında, daha fazla etkili olmalarına imkan sağlayacaktır...

Anlayacağınız, Kıbrıslı Türklerin Avrupa seçimlerinde oy kullanma hakkının tam anlamıyla verilmesi ve kullanımı, demokratik ilkelerin güçlenmesi, katılımcılığın artması ve ayrıca Kıbrıslı Türk toplumunun, Avrupa Birliği'ne daha yakın ve etkin bir şekilde entegre olmasını sağlayacaktır... Bu hak, sadece bir topluluğun seçimlere katılımı için değil, aynı zamanda daha geniş demokratik değerlerin ve eşitliğin pekiştirilmesi için de, hayati derecede önemli görevler üstlenecektir...

Farkına varılmalı ve vardırılmalıdır ki, Avrupa Komisyonu'nun etkili üst düzey yetkilisi Sayın Mario Nava'nın, Kıbrıs ziyaretinde vurguladığı; "AB'nin Kıbrıs çözüm sürecine verdiği destek ve Kıbrıslı Türklerin gelecek yıl yapılacak Avrupa seçimlerinde oy kullanmalarının önemi..." konusu tam da budur...

Bunun ciddiyetine, farkındalığına Kıbrıs Türk halkı olarak şimdi daha fazla varılmalı ve bu konu daha fazla sahiplenilmelidir...

Farkına varılmalıdır ki ciddiyet, hedeflere odaklanmak ve onları gerçekleştirmek için gereken önemli bir tutkudur...

Ciddiyet, önemi kavrayabilmek için gerekli bir özelliktir...

Hatırlanmalıdır ki fırsatları değerlendirmek, hayatta değişimin ve büyümenin anahtarıdır...

Fırsatlar kapınızı çaldığında, cevap vermeyi asla unutmamalısınız...

Şimdi bunlara daha fazla cevap verme süreçlerindeyiz...

Kıbrıslı Türklerin, Avrupa seçimlerinde oy kullanma hakkının önemine şimdi, birey olarak, toplum olarak daha fazla varmalıyız...

Günümüzde küreselleşen dünyada, uluslararası ilişkiler ve topluluklar arası işbirliği önemli bir yer tutmaktadır... Bu bağlamda, Avrupa Birliği gibi büyük bir ekonomik ve siyasi birliğin içinde yer almak, ülkeler için çeşitli avantajlar sunmaktadır... Ancak, bu birliğin sadece üye ülkeleri için değil, aynı zamanda bu ülkelerin toplumları için de birçok fırsat ve sorumlulukları beraberinde getirdiği de unutulmamalıdır... Kıbrıslı Türklerin Avrupa seçimlerinde oy kullanma hakkına sahip olması, bu bağlamda büyük bir önem arz etmektedir...

Şimdi bu konunun önemine, biraz daha detaylı bakalım...

Demokratik Katılımın Güçlenmesi: Kıbrıslı Türklerin Avrupa seçimlerinde oy kullanma hakkına sahip olması, demokratik süreçlere katılımlarını artırarak, demokrasinin güçlenmesine katkı sağlar. Katılımın artması, temsil yeteneklerini ve demokratik süreçlere duyulan güveni artırarak, toplumun kendisini daha fazla ifade etmesine olanak tanır.

Avrupa Birliği Politikalarının Şekillenmesine Etkisi: Avrupa Birliği içerisinde yer alacak Kıbrıslı Türklerin, bölgesel ve uluslararası politikalara etkide bulunma şansı doğar... Bu sayede, Kıbrıs adasındaki sorunların çözümüne ve adil politikaların oluşturulmasına katkıda bulunulabilinir... Avrupa Parlamentosu'nda temsil edilmek, Kıbrıslı Türklerin sesini, daha geniş bir platformda duyurmasına olanak tanır

Toplumsal Çeşitliliğin ve İç İletişimin Güçlenmesi: Avrupa Birliği içerisinde temsil edilen farklı kültürler ve topluluklar, birbirleriyle etkileşimde bulunarak, toplumsal çeşitliliği artırır... Kıbrıslı Türklerin Avrupa seçimlerinde oy kullanma hakkı, bu toplulukların AB içinde daha aktif bir şekilde yer almalarını sağlar ve böylece birlik içindeki diğer topluluklarla, daha iyi bir iç iletişim ve anlayış oluştururlar.

Ekonomik ve Sosyal Gelişmenin Teşviki: Avrupa Birliği içinde yer almak, ekonomik ve sosyal gelişme için, birçok fırsatı beraberinde getirir... Kıbrıslı Türklerin, AB içindeki politika ve programlara daha etkin bir şekilde katılması, ekonomik ve sosyal alanlarda daha fazla destek ve kaynağa erişim sağlayabilir. Bu gelişmeler, toplumun refahının artması açısından önemlidir.

Kıbrıslı Türklerin, Avrupa seçimlerinde oy kullanma hakkının verilmesi, sadece bir seçim hakkı değil, aynı zamanda demokratik katılımın, kültürel çeşitliliğin ve bölgesel kalkınmanın desteklenmesi anlamına da gelmektedir... Bu hak, Kıbrıslı Türklerin Avrupa Birliği içinde daha etkin bir şekilde yer almasını sağlayarak, adil bir temsil ve daha güçlü bir toplumsal katılımı beraberinde getirecektir...

Kıbrıs Türk halkı olarak bu önemli konuyu hassasiyetle, çok iyi değerlendirmek zorunda olduğumuz, önemli süreçlerden geçildiğinin farkındalığına, şimdi daha fazla varılmalıdır...

Bugünden ortak akıl geliştirerek, gelecek yıl yapılacak Avrupa seçimlerine Kıbrıslı Türkler olarak hazırlanılmalı, bilinç ve farkındalıklar yükseltilerek, ülkede daha fazla ses getirilmelidir...

Avrupa Birliği günümüzde, görmezden gelinecek, örtbas edilecek ve perdelenecek bir oluşum değildir...

Ortak akılla, ciddiyetle üzerinde çalışılması ve düşünülmesi gereken, fırsatları içinde barındıran, var olan ve yaşayan, kabul edilse de edilmese de önemli bir gerçekliktir...

Hatırlanmalıdır ki, Avrupa Birliği, küçük ülkelerin büyük birliğidir... Bütünleşerek güç kazanılır...

Birleşmiş Avrupa, bireysel ülkelerden her zaman daha güçlüdür... Ortak değerlerin, güç birliğidir...

Avrupa birliği ile ilgili geçmişten günümüze yansıtılan bakış açılarının, bugünün gerçekleriyle örtüşemeyeceği de, asla unutulmamalıdır...

Değişen zamanlar, eskimiş sözleri, değiştirebilirler...

Dünkü gerçekler, bugünün gerçekleri olmaktan çıkabilirler...

Geçmişin ışığında kalan sözler de, günümüzde bazen gölge olabilirler...

Geçmişin dilini bilmek, günümüzde anlam ifade etmek için yeterli olmayabileceğini de bilmeliyiz...

Bir dönemin sözleri, başka bir dönemin anlamını taşımakta zorlanabilirler...

Tıpkı zamanda değişen toplumsal şartlara ayak uydurmayan sözlerin, günümüzde anlamını yitirmesi gibi...

Geçmişe saplanmak, geleceği kaçırmanın en kolay yoludur...

Şartlar değiştiğinde, stratejiler de değişmelidir...

Geleceği tahmin etmek için, bugünü çok iyi anlamak gerekir...

Dün bugünün öğretmenidir; bugün ise yarının öğretmenidir...

Değişim, günümüzün gerçekliğini anlamak ve yarının fırsatlarını görmekle başlar...

Değişim, eski düşünceleri ve şartları yeni gerçekliklere uygun hale getirmekle kendini gösterir...

Avrupa Birliğinin, Kıbrıslı Türkler için yolun sonu değil, daha adil bir geleceğin başlangıcı olabileceği de hep hatırlanmalıdır ve hatırlatılmalıdır...

Üzerinde durulması gereken son bir şey daha vardır ki o da; AB’nin Kıbrıs Türklerine haksızlık ettiğini savunan kesimlerin ve/veya farklı yöndeki çıkar gruplarının, Sayın Mario Nava’nın söylediklerini çarpıklaştıracağı, önemsizleştireceği, değersizleştireceği ve sessizleştireceğidir...

Unutmayınız, bir projenin parlaklığını gölgede bırakmak, karanlıkta kalmaya mahkum olmak demektir...

Var olmadan önceki sonsuzlukta kaybolmak, doğuştan önceki huzurun kıymetini anlatır...

Doğuştan önce yoktuk, ama doğduktan sonra var olmak da bir seçimdir...

QOSHE - AB, Kıbrıslı Türkler için yeni bir başlangıç olabilir! - Mert Mapolar
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

AB, Kıbrıslı Türkler için yeni bir başlangıç olabilir!

6 3
24.11.2023

MERT MAPOLAR’IN KÖŞE YAZISINI SESLİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

KKTC gündeminde çok fazla öne çıkarılmak istenmeyen, ciddiye alınmayan fakat yabancı kaynaklarda oldukça fazla ses getiren, Avrupa Komisyonu Yapısal Reform Destek Genel Direktörü Sayın Mario Nava'nın, Kıbrıs adasına yaptığı ziyaretlerde ve iki tarafı da kapsayan görüşmelerde açıklayıp vurgulamış olduğu; "AB'nin Kıbrıs çözüm sürecine verdiği destek ve Kıbrıslı Türklerin gelecek yıl yapılacak Avrupa seçimlerinde oy kullanmalarının önemi..." konusundaki paylaşımları önemlidir. Kıbrıslı Türkler açısından düşünülmesi ve değerlendirilmesi gereken açılımları ve fırsatları içinde barındırıyor...

Profesör Mario Nava, "Avrupa Ekonomi Politikası" ve "Avrupa Entegrasyon Ekonomisi" profesörü... 19 Ekim 1966 Milano doğumlu, İtalyan ekonomist ve kamu yöneticisi... Avrupa Komisyonu'nun en üst düzey yetkililerinden, etkili ve önemli isimlerden birisidir...

Kıbrıslı Türklerin gelecek yıl yapılacak Avrupa seçimlerinde, oy kullanmalarının önemi yanında, Kıbrıs Türk üreticisine, çeşitli konularda nasıl yardımcı olunabileceği, Yeşil Hat Tüzüğü kapsamının nasıl genişletilebileceği, Metehan Sınır Kapısındaki sıkışıklığın nasıl azaltılabileceği üzerinde durmuştur... Haspolat'ta sadece ekonomik ve ticari faaliyetler için nasıl yeni geçiş kapısı veya kapıları açılabileceği, iki taraf arasında nasıl banka transferi yapılabileceği, ara bölgede nasıl solar enerji santralı kurulabileceği konularındaki paylaşımları da oldukça dikkat çekicidir...

Anlayacağınız, Avrupa Birliği, Kıbrıslı Türkler için yolun sonu değil, daha adil bir geleceğin başlangıcı da olabileceğini, şimdi daha net, ortaya koymaya başlıyor...

Hatırlanmalıdır ki fırsatlar, yapılan açıklamaların değerlendirilmesiyle doğar ve gelişir...

Değerlendirmeler, her açıklamalarda gizlenmiş fırsatları keşfetmenin, ilk adımıdır...

Kıbrıslı Türkler olarak, Avrupa Birliği'nin gücünü yok saymamamız gereken önemli süreçlerden geçilmektedir... Söylenilenler, görmezlikten gelinemez ve Avrupa Birliği de kolayca kestirip atılamaz...

Anahtar kelime; denemeliyiz... Evet, denemeliyiz...

Denemek, bilgiyi deneyime dönüştürmenin ilk adımıdır; her deneyim, yeni bir öğrenme fırsatını size sunacaktır...

Denemek, yeni kapılar açmanın anahtarıdır; cesaret de, o kapıdan içeri adım atmaktır...

Başarıya giden yol, dikkatlice adım atılan süreçlerle döşenir...

Kestirip atmak yerine, adımların sağlam temeller üzerine oturtulduğu süreçleri, inşa etmeye odaklanmalıyız...

Her ilerleme, özenle işlenmiş süreçlerin ürünüdür; kestirip atmak, başarıya giden yolu asla kısaltamaz...

Kıbrıslı Türklerin, Avrupa seçimlerinde oy kullanma hakkı, demokrasinin ve katılımın en önemli açılımlarından biridir...

Yani, bir tür, temsil edilme özgürlüğüdür...

Avrupa Birliğinin, Kıbrıslı Türkler için fırsatların kapısını aralayan bir yol haritası olabileceği, asla göz ardı edilmemelidir...

Avrupa Birliği, Kıbrıslı Türklerin adil ve eşit bir geleceği olan haklı taleplerinin teminatı olabileceği, asla unutulmamalı ve asla unutturulmamalıdır... Avrupa'dan vazgeçmeye değil, Avrupa'nın gücünü kullanmaya ve bu yolda eşitlik ve adalet için mücadeleye de odaklanmalıyız...

Avrupa Birliği'nin kapısını şimdi, daha fazla açık tutmalıyız...

Onlardan vazgeçmeye değil, onların gücünden daha fazla yararlanmaya, şimdi daha fazla çaba sarf etmeliyiz...

Kıbrıslı Türkler için Avrupa Birliği, eşitlik ve ilerlemenin önemli bir yolu olduğunu şimdi, daha iyi anlamalı ve anlatmalıyız... Avrupa Birliği, vazgeçilmemesi gereken çok önemli bir fırsattır...

Kıbrıslı Türklerin, gelecek yıl Avrupa seçimlerinde oy kullanma hakkının önemi, önemsenmelidir ve ciddiye alınmalıdır...

Günümüzde, demokrasinin temel taşlarından biri olan oy hakkı, herkesin eşit katılımını sağlamak adına, son derece kıymetli bir unsurdur... Kıbrıs Türk halkı bu haktan kendisini, bile bile mahrum etmemelidir... Kıbrıs Türk halkı bu yöndeki demokratik sürece katkı koyma farkındalığını şimdi, daha fazla geliştirmelidir... Kıbrıslı Türklerin, Avrupa seçimlerinde oy kullanma hakkına sahip olmaları konusu, bu bağlamda oldukça........

© Kıbrıs Postası


Get it on Google Play