MERT MAPOLAR’IN KÖŞE YAZISINI SESLİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Son zamanlarda ülke gündemimizdeki olumsuz olayların artışı, hepimizi endişelendiriyor ve düşündürüyor... Her gün, haberlerde sıklıkla karşılaştığımız bu olaylar, toplum olarak daha fazla farkındalık oluşturma ve harekete geçme zamanının geldiğini bize en açık şekilde gösteriyor...

Birçok alanda, siyasi gerilimlerden ekonomik sıkıntılara, çevresel sorunlardan sosyal huzursuzluklara kadar geniş bir yelpazede karşılaştığımız bu sorunlar, ülkemizin kırılganlığını gözler önüne seriyor... Dışarıdan bakıldığında, suç cenneti haline dönüşen veya dönüştürülen KKTC ile, ülkeye kontrolsüz girişlerin artmasıyla birlikte daha da artan, genişleyen ve derinleşen polisiye olaylar, uyuşturucu ile organize suçlar, sosyal ve ekonomik yapıyı etkiliyor, toplumsal dengeyi tehdit altına alıyor, ülkesel sorunları büyütüyor...

Korkular, endişeler ve kaygılar ülkesel salgın haline dönüşüyor...

Ancak, bu olumsuzluklarla dolu günlerde bile, umut vardır... Bu zor zamanlar bize, dayanışma, adalet arayışı ve sorunlara çözüm odaklılığının ne kadar önemli olduğunu da hatırlatıyor... Toplum olarak, bu sorunların üstesinden gelmek için birlikte hareket etmenin ve çözüm yollarının hep birlikte, halk olarak aramanın, ülkeye sahip çıkmanın zamanının geldiğini, yaşanılanlar bize anlatmaya çalışıyor...

Öncelikle, Kıbrıs Türk halkı olarak, bilinçli bir şekilde toplumsal sorunların farkında olmalı ve duyarlılık göstermeliyiz... Ardından, sadece bireysel değil, toplumsal düzeyde çözümler üretmeliyiz... Eğitimden sağlık hizmetlerine, adalet sisteminden çevre korumaya kadar her alanda adil ve sürdürülebilir çözümler aramalıyız... Bu süreçte, toplumsal diyalog ve dayanışma çok önemlidir... Farklı görüşlerden insanların bir araya gelerek, sorunların konuşulması ve çözüm yollarının üretilmesi, şimdi daha da önemli hale geliyor...

Unutmamalıyız ki, her olumsuzluk aynı zamanda bir fırsat barındırıyor... Yaşanılan zor zamanlar, birlikte daha güçlü olabileceğimizi, sorunların üstesinden gelebileceğimizi de bize gösteriyor. Yeter ki, sorunları görmezden gelmek yerine, üzerine cesaretle gitmeyi ve değişimi başlatmayı hedefleyelim...

Belki de en önemlisi, umudu kaybetmemek... Her sorunun bir çözümü vardır ve bu sorunlarla başa çıkmak için çaba gösteren her bir bireyin, toplum için bir umut kaynağı olduğunu da bilmeliyiz...

Birlikte hareket ederek, bilinçlenerek ve çözüm odaklı olmayı seçerek, ülke gündemimizdeki olumsuzluklara karşı mücadeleyi hep birlikte sürdürmeliyiz... Gelecek için daha iyi bir toplum inşa etmek için elimizden geleni yapmalı ve umut dolu yarınlar için hep birlikte var gücümüzle çalışarak, ülkeyi sayıları artan kan emicilerden korumalıyız...

Profesyonel mesleğimim yanında, 4 yıla yakındır kesintisiz her cuma günleri kaleme aldığım, "Biraz Aydınlık" köşemdeki bireysel ve toplumsal farkındalık köşe yazılarımı, yurt içi ve yurt dışında geniş bir okuyucu kitlesi tarafından takip edildiğini, dünyanın dört bir yanında yaşayan Kıbrıslı Türklerden tarafıma gelen mesajlardan da görüyorum... Kişiler üzerinden suçlayıcı veya dedikodu yazıları yazmak yerine, bütünsellik kapsamında ülkesel farkındalığı artırarak, olumsuzluklar karşısında hep birlikte çözüm arayışlarına yönelmenin bilincini ve pozitif etkilerini birleştirmeye çalışıyorum...

Bireysel ve toplumsal farkındalık köşe yazılarımın temel amaçlarından biri, tam da budur...

Bu ülke hepimizin...

Tüm çabamız, daha modern zihniyetlerde, daha yaşanabilir adil, çağdaş bir ülke hayali...

Ülke dediğimiz, üzerinde yaşanılan toprakları olan sadece bir coğrafya değil; kültürlerin, tarihin ve insanlığın izlerini taşıyan kıymetli bir mirastır. Ancak bu mirası korumak, geliştirmek ve gelecek nesillere aktarmak, sadece birkaç kişinin ya da grubun sorumluluğunda değil, hepimizin üzerindedir. Eğer birlikte hareket etmezsek, yaşanılabilir bir ülke, elimizden kayıp gidecektir...

Her birimiz, bu ülkenin parçası olarak sorumluluk taşımaktayız... Toplumun her kesimi, bu mirasa sahip çıkmak için birlikte çalışmalıdır... Birlik ve dayanışma olmadan, ülkenin öz değerleri asla ileriye taşınamayacaktır...

Birlikte hareket etmek, sadece zor zamanlarda değil, her zaman önemlidir... Eğer birimiz bir diğerimize destek olmaz, farklılıklarımızı zenginlik olarak görmez, ortak değerlerimiz için el ele vermezse, yaşadığımız ülke hızla kaybolacaktır...

Eğitimden sağlığa, çevre korumasından adalet sistemine kadar pek çok alanda yaşanılan sorunlarda, ülkenin geleceği için hep birlikte çalışma zihniyetini geliştirmeliyiz... Bunlar sadece bireysel çabalarla değil, toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla mümkün olacaktır...

Yoksa, bugün ihmal ettiğimiz her sorun, yarın çok daha büyük devasa krizlere dönüşecektir... Bu yüzden, sorunları görmezden gelmek ya da başkasının sorumluluğunda görmek yerine, hepimizin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekiyor...

Unutmayalım ki, el ele verirsek güçleniriz... Küçük adımlar, büyük değişimlerin temelini oluşturur... Birlikte hareket edersek, yaşanılabilir bir ülkeyi koruyabilir ve daha da geliştirerek, ileriye ve gelecek nesillere taşıyabiliriz...

Yaşanılabilir bir ülke, her birimizin elinden tutup, birlikte yürüdüğü bir yoldur... Bu yolu korumak ve daha ileriye taşımak için hepimizin katkısı önemlidir...

Şimdi, birlikte hareket etme zamanı... Toplumun her kesiminden insanlar olarak birbirimize destek olma, farklılıklarımızı bir zenginlik olarak görme ve ortak geleceğimiz için hep birlikte çalışma zamanı...

Artık ülke olarak bu, son şansımız...

Halk olarak hareket etmezsek, asla ülkesel başarıyı elde edemeyeceğiz...

Unutmayınız, küçük adımlarla atılan her adım, büyük değişimlerin başlangıcıdır...

Karşılaştığımız toplumsal sorunları birbirimizin düşmanı olarak görmek yerine, onları birlikte çözme fırsatı olarak da değerlendirebilmeliyiz...

Toplumun her kesimi bir araya gelmeden, gerçek bir ilerleme asla mümkün olmayacaktır...

Herkesin birbirine karşı anlayışlı, hoşgörülü ve destekleyici olması, toplumsal dönüşümün en temel anahtarıdır...

Farklılıklarımızın zenginliğini kucaklayarak, ortak amaçlar etrafında birleşebilmeliyiz...

Bir araya gelmek her zaman başlangıçtır, birlikte çalışmak ilerlemedir ve birlikte kalabilmek de her zaman başarıdır...

Birbirimizi dinlemek, anlamak ve desteklemek, toplum olarak güçlenmemizin yegâne yoludur...

Değişim istiyorsak, önce o değişimi kendimizde başlatmalıyız...

Sorunları çözmek için parmakla göstermek yerine, birlikte el ele çalışma zihniyetini artık geliştirmeyi öğrenmeliyiz...

Birbirimizi anlamak, birlikte çözüm bulmak için ilk adımdır... Toplumsal farkındalık, anlayışla başlar ve gelişir...

Olumsuzluklar karşısında birlikte durabilmek, toplumun gücünü de ortaya çıkaracaktır... Dayanışma, çözümün ta kendisidir...

Değişim, bireylerin bir araya gelerek harekete geçmeleriyle başlar. Toplumsal farkındalık, bu değişimin izdüşümüdür...

Birlikte mücadele ettiğimizde, olumsuzluklar karşısında güçlüyüz... Toplumun gücü, birlikte hareket ettiğimizde ortaya çıkar...

Empati kurmak, toplumsal sorunların çözümü için ilk adımdır... Birbirimizi anladıkça hep birlikte çözümler bulabiliriz...

Toplumsal sorunlar karşısında susmak, sorumluluktan kaçmaktır... Birlikte konuşarak, birlikte çözümler bulmaya yönelmeliyiz...

Ülkedeki her bir bireyin katkısı, toplumsal dönüşümü başlatır... Küçük adımlar, büyük değişimlere yol açmaya hep devam eder...

Birlikte hareket etmek, başarıya giden yolda gücü artıracaktır...

Geleceğimiz, Kıbrıs Türk halkı olarak hep birlikte hareket etme yeteneğimize bağlı olacaktır...

Büyük işler, hep birlikte çalışılarak başarılır...

Geleceği birlikte şekillendirmek için bugün, hep birlikte çalışmaya başlamalıyız...

Ortak sorumluluklar üstlenmek, toplumun geleceğini güçlendirecektir...

Hatırlanmalıdır ki yeni bir yılın başlangıcı, umut dolu bir dönemdir... Hem bireysel hem de toplumsal düzeyde bu zaman dilimi, geçmişin bir değerlendirmesiyle birlikte geleceğe yönelik umutlarımızı, hedeflerimizi ve iyileştirmelerimizi gözden geçirmemiz için bir fırsat sunar...

Bireysel anlamda, yeni bir yıl genellikle kişisel ve mesleki ilerleme, hedeflerimize odaklanma ile içsel dönüşüm için bir başlangıç noktası olabilir... Geçmiş yılın deneyimlerini gözden geçirirken, başarılarımızı kutlamak ve karşılaştığımız zorluklardan öğrendiğimiz dersleri anlamak önemlidir... Yeni yıl, yeni hedefler koymak, tutkularımızı takip etmek ve kendimizi geliştirmek için bir motivasyon kaynağıdır... Kendimize daha iyi bakmak, sağlığımıza dikkat etmek, yeni beceriler öğrenmek, hayatımıza denge ve mutluluk getirecek adımlar atmak için yeni bir yıl, harika bir zaman dilimi olacaktır...

Toplumsal açıdan ise yeni yıl, birlikte daha iyi bir ülke inşa etme fırsatını beraberinde getirir... Toplum olarak, birbirimize daha fazla destek olabilir, toplumsal sorunlara karşı duyarlılık ve farkındalık geliştirebiliriz... Empati, anlayış ve hoşgörü üzerine odaklanmak, daha iyi bir toplum için adımlar atmak, önemli bir yaklaşım tarzı olacaktır... Sürdürülebilirlik, eşitlik, adalet ve barış gibi değerlere odaklanarak, kolektif olarak daha iyi bir gelecek için, hep birlikte çalışabilmeliyiz...

Yeni yılın getirdiği enerji ve umutla, hem bireysel olarak hem de toplumsal düzeyde yapabileceğimiz değişikliklere odaklanmak, daha güçlü, daha bilinçli ve daha mutlu bir yaşam için önemli bir adımdır. Geçmiş deneyimlerimizi bir ders olarak alıp, geleceğe umutla bakmak, yeni bir yılın getirdiği fırsatları en iyi şekilde değerlendirmemize olanak tanıyacaktır...

Hatırlanmalı ve hatırlatılmalıdır ki yeni yıllar, bireysel umutların ve toplumsal dayanışmanın bir araya geldiği en önemli başlangıçlardır...

Yenilenme, büyüme ve sevgi dolu bir yıl diliyorum!

Hepinize mutlu, sağlıklı ve huzurlu yıllar!

QOSHE - Yeni bir yıl, yeni umutlar, yeni başlangıçlar... - Mert Mapolar
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yeni bir yıl, yeni umutlar, yeni başlangıçlar...

12 0
29.12.2023

MERT MAPOLAR’IN KÖŞE YAZISINI SESLİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Son zamanlarda ülke gündemimizdeki olumsuz olayların artışı, hepimizi endişelendiriyor ve düşündürüyor... Her gün, haberlerde sıklıkla karşılaştığımız bu olaylar, toplum olarak daha fazla farkındalık oluşturma ve harekete geçme zamanının geldiğini bize en açık şekilde gösteriyor...

Birçok alanda, siyasi gerilimlerden ekonomik sıkıntılara, çevresel sorunlardan sosyal huzursuzluklara kadar geniş bir yelpazede karşılaştığımız bu sorunlar, ülkemizin kırılganlığını gözler önüne seriyor... Dışarıdan bakıldığında, suç cenneti haline dönüşen veya dönüştürülen KKTC ile, ülkeye kontrolsüz girişlerin artmasıyla birlikte daha da artan, genişleyen ve derinleşen polisiye olaylar, uyuşturucu ile organize suçlar, sosyal ve ekonomik yapıyı etkiliyor, toplumsal dengeyi tehdit altına alıyor, ülkesel sorunları büyütüyor...

Korkular, endişeler ve kaygılar ülkesel salgın haline dönüşüyor...

Ancak, bu olumsuzluklarla dolu günlerde bile, umut vardır... Bu zor zamanlar bize, dayanışma, adalet arayışı ve sorunlara çözüm odaklılığının ne kadar önemli olduğunu da hatırlatıyor... Toplum olarak, bu sorunların üstesinden gelmek için birlikte hareket etmenin ve çözüm yollarının hep birlikte, halk olarak aramanın, ülkeye sahip çıkmanın zamanının geldiğini, yaşanılanlar bize anlatmaya çalışıyor...

Öncelikle, Kıbrıs Türk halkı olarak, bilinçli bir şekilde toplumsal sorunların farkında olmalı ve duyarlılık göstermeliyiz... Ardından, sadece bireysel değil, toplumsal düzeyde çözümler üretmeliyiz... Eğitimden sağlık hizmetlerine, adalet sisteminden çevre korumaya kadar her alanda adil ve sürdürülebilir çözümler aramalıyız... Bu süreçte, toplumsal diyalog ve dayanışma çok önemlidir... Farklı görüşlerden insanların bir araya gelerek, sorunların konuşulması ve çözüm yollarının üretilmesi, şimdi daha da önemli hale geliyor...

Unutmamalıyız ki, her olumsuzluk aynı zamanda bir fırsat barındırıyor... Yaşanılan zor zamanlar, birlikte daha güçlü olabileceğimizi, sorunların üstesinden gelebileceğimizi de bize gösteriyor. Yeter ki, sorunları görmezden gelmek yerine, üzerine cesaretle gitmeyi ve değişimi başlatmayı hedefleyelim...

Belki de en önemlisi, umudu kaybetmemek... Her sorunun bir çözümü vardır ve bu sorunlarla başa çıkmak için çaba gösteren her bir bireyin, toplum için bir umut kaynağı olduğunu da bilmeliyiz...

Birlikte hareket ederek, bilinçlenerek ve çözüm odaklı olmayı seçerek, ülke gündemimizdeki olumsuzluklara karşı mücadeleyi hep birlikte sürdürmeliyiz... Gelecek için daha iyi bir toplum inşa etmek için elimizden geleni yapmalı ve umut dolu yarınlar için hep birlikte var gücümüzle çalışarak, ülkeyi sayıları artan kan emicilerden korumalıyız...

Profesyonel mesleğimim yanında, 4 yıla yakındır kesintisiz her cuma günleri kaleme aldığım, "Biraz Aydınlık" köşemdeki bireysel ve toplumsal farkındalık köşe yazılarımı, yurt içi ve yurt dışında geniş bir okuyucu kitlesi tarafından takip edildiğini, dünyanın dört bir yanında yaşayan Kıbrıslı Türklerden tarafıma gelen mesajlardan da görüyorum... Kişiler üzerinden suçlayıcı veya dedikodu yazıları yazmak yerine, bütünsellik kapsamında ülkesel farkındalığı artırarak, olumsuzluklar karşısında hep birlikte çözüm arayışlarına yönelmenin bilincini ve pozitif........

© Kıbrıs Postası


Get it on Google Play