Doğum ile ölüm arasındaki çizgi aslında… İncecik bir çizgi… Çizginin ne zaman biteceği bilinmese de biz hiç bitmeyecekmiş gibi yaşıyoruz. Doğal yollarla… Biz doğarken bir tantana bir sevinç… Biz ölürken yine bir tantana hüzün ve keder… İnsan… Peki arada yaşananlar… Hep telaş hep tantana… Hani… Hiç ölmeyecekmiş gibi ya da yarın ölecekmiş gibi... Yaşamak. Noktalı yerleri her birey farklı doldurur. Hiç ölmeyecekmiş gibi çalışıp da… Yarın ölecekmiş gibi yaşayan da çok az insan vardır. Ama gerçek de budur ki dünya hiçbirimizin etrafında da dönmüyor… İster kabul edelim istersek etmeyelim. Gözümüzü bir açıyoruz bir de kapatıyoruz hepsi bu…

O kısacık arada yaptıklarımız…Çok değerli… Bir doktor sayısız hastayı iyileştirir…ne büyük mutluluktur… Bir mimar, mühendis kaç projeye imza atar… bir öğretmen kaç gencin, çocuğun hayatına dokunur… Öğretir…Çizgiyi ne güzel yürürler… Yürütürler…

Kaç kitap yazdık… kaç makale tamamladık… mesela… Kaç kere başardım dedik… Kaç kez kalp atışlarımızın ritmi değişti… Kaç kez güneşin doğumuna şahit olduk…kaç dolunayda kendimizi bulduk… Sevinçlerimiz… mutluluklarımız bir göz kırpışı kadar kısa…

Bu çizgide özel yürüyenler de vardır…Liderler vardır… Liderlik edenler…onlar hepsinden farklıdır… ne zor günlerden geçmişlerdir. Bazı insanlar özel oluyor… yaşamla ölüm arasında öyle işlere imza atıyorlar ki… Ölümsüz oluyorlar… Fikirleri ile ideolojileri ile bir toplumun tüm geleceğine ışık tutuyorlar… yol gösteriyorlar… Bu kısacık çizgide uzun bir yol kat ediyorlar… Başarıyorlar.

Liderlik tanımını yaparken… puslu bir havada, karanlık bir ormanda ağaçlara çarpmadan yolunu bulabilen ve gitmek istediği hedefe ulaşabilen…tanımı oldukça yaygındır. Hava puslu ve karanlıktır… yolda ağaçlar, engeller vardır… ama lider için amaç statükonun devamı veya sistemi iyileştirmek değildir… yeni bir yol açar ve o yolu yürür… engeller ona engel olamaz… dahası ona inanmış, onunun hedeflerine inanmış insanlar da onun arkasından yürür… Ne muhteşem bir birlikteliktir… Yıllar, yüz yıllarca bu yeni yoldan yürünür. Bir milletin, bir toplumun kaderi yeniden çizilir… Yaşamla ölüm arasında bir insan bir lider ne kadar değerli bir şey başarır… Ne zorluklar çıkar yollarına…inanırlar, çalışırlar… onların karizmaları vardır…öngörüleri… vizyonları… uğruna ölünecek inançları, yürünecek yolları... vardır.

Yaşamla ölüm arasında neler başarabiliriz neler… Yeter ki insan istesin…Küçük veya büyük… toplumumuz için… insanlık için… bilim için… çocuklar için… gelecek için… bugünkü kuşaklar, yarınki kuşaklar hiç yokmuşçasına da yaşayabilir… kaynakları sürdürülebilirlik ilkesi ile uyumlu bir şekilde de kullanabilir…

Durabilmeyi başaramıyoruz…bu kesin... iyi ama kötü bu çizgiyi bitene kadar yürüyoruz... Zaman da durmuyor biz de…

QOSHE - Yaşamla ölüm arasındaki çizgide - Prof. Dr. Deniz İşçioğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yaşamla ölüm arasındaki çizgide

3 21
21.11.2023

Doğum ile ölüm arasındaki çizgi aslında… İncecik bir çizgi… Çizginin ne zaman biteceği bilinmese de biz hiç bitmeyecekmiş gibi yaşıyoruz. Doğal yollarla… Biz doğarken bir tantana bir sevinç… Biz ölürken yine bir tantana hüzün ve keder… İnsan… Peki arada yaşananlar… Hep telaş hep tantana… Hani… Hiç ölmeyecekmiş gibi ya da yarın ölecekmiş gibi... Yaşamak. Noktalı yerleri her birey farklı doldurur. Hiç ölmeyecekmiş gibi çalışıp da… Yarın ölecekmiş gibi yaşayan da çok az insan vardır. Ama gerçek de budur ki dünya hiçbirimizin etrafında da dönmüyor… İster kabul edelim istersek etmeyelim. Gözümüzü bir açıyoruz bir de kapatıyoruz hepsi bu…

O kısacık arada yaptıklarımız…Çok değerli… Bir doktor sayısız hastayı iyileştirir…ne büyük mutluluktur… Bir mimar, mühendis kaç projeye imza atar… bir öğretmen kaç gencin, çocuğun hayatına dokunur… Öğretir…Çizgiyi ne güzel yürürler… Yürütürler…

Kaç kitap yazdık… kaç........

© Kıbrıs Postası


Get it on Google Play