Belediyeler, yerel yönetimler siyasi partilerin halka dönük yüzüdür. Hizmetlerin daha belirgin olarak vatandaşa dokunduğu makamlardır.

Ankara’da siyaset yapmak kolaydır lakin belediyelerde politika yaparak hizmet üretmek çok daha meşakkatlidir.

Peki kasada para yok ise yerelde hizmet nasıl olacak? Hadi vatandaşın çöpünü toplarsınız, asfaltını bir şekilde atarsınız. Ya hizmet? Onun içinde para lazım.

Kasada para kalmadı, bitti. İktidarın hiçbir mazereti yok, enkaz devraldım açıklaması yapamaz, 22 yıldır tek başına hükümetteler.

Vatandaş 22 yıldır iktidarı sırtında taşıyor, almış olduğu siyasi ve ekonomik kararların yanında durdu.

Hiçbir siyasi partiye sağlamadığı referansı AK Partiye verdi.

Milletin önüne ne sunulduysa kabul gördü. Gelinen nokta? Kim suçlu vatandaş mı iktidar mı? Göreceli bir kavram, kimi iktidarı suçlar kimi ise vatandaşı.

Anladığım ve gördüğüm kadarıyla iktidar kaybettiği belediyeleri geri almak istemiyor. Bunu son bir yıldır seslendiriyorum.

AK Parti, kasanın tam takır olduğunun farkında. Geri kazandığı belediyelerde hizmet üretmesi, yatırımlar yapması gerekecek! Ama yapamaz.

Sevgili okuyucularım geçen gün çok üzüldüm, kahroldum, youtubede gezerken önüme Meksika sınırından ABD geçen Türk vatandaşlarıyla ilgili videoları izledim.

İnanın yüreğim kalktı. Vatandaşlarımızla röportaj yapan Youtuber soruyor sınırda ne kadar Türk vardı, aldığı cevap, “30 kişiden 20’si Türk vatandaşıydı”

Hele bir röportajı izledim ki sonunu getiremedim. Bir baba oğul, bin bir güçlükle Meksika sınırından ABD geçiş hikayelerini anlattılar ki seyretmeliydiniz.

İzlediğim videolarda ki Türk vatandaşlarının profillerine baktım, senin benim gibi insanlar, senin komşun bir başkasının akrabası.

Öyle çıtayı yukarı çekerek çıta yükselmiyor. Eğer senin vatandaşın çetelerin içerisinden, timsahlı göletlerden geçerek ölümü göze alıp sınır ihlali yaparak göçmen olarak ABD girmeye çalışıyorsa bunun adına Türkiye Yüzyılı diyemezsiniz.

Bu insanlar keyfi mi gidiyor ABD? Yurtlarını, vatan toprağını terk ederek neden kaçıyorlar?

İktidar darbe girişimi sonrası bir hikâye yazdı Türkiye için. Sonuç?

Vatandaşın alım gücü bitti, esnaf kepenk kapatmaya başladı, emekli perişan.

Siz ne kadar fazla insan uzaya gönderirseniz gönderin ülkenizde tencere kaynatamıyorsanız, vatandaşınız ölümü göze alıp göçmen olmak için ülkesini terk ediyorsa yazılan hikâyeyi, uzay bilimini topluma anlatamazsınız.

Bakın işte son yapılan açıklamalara! Emekliye verilen sadaka emekli yılı olarak lanse edilmeye çalışıldı.

Görülen köy kılavuz istemiyor, Hükümet almış olduğu ekonomik kararların bedelini yerel seçimde sandıkta öder.

İstediği de zaten muhtemelen mevcudiyeti muhafaza etmek. Bir kazanım istemiyor kanısındayım.

Bir kazanım arzulasa vatandaşa ekonomik darbe yapmaz.

Türkiye 1980 darbesi sonrası hiç bu kadar çaresiz kalmamıştı. Vatandaşın önünde, sandıkta hep bir alternatifi vardı.

Millet beğenmediği siyasi partiye ceza verebiliyordu.

Bugün gelinen noktada vatandaş kaderine tek edilmiş bir vaziyettedir. Ne iktidardan umudu vardır ne de muhalefetten.

Çaresizlik zordur, vatandaş çaresizdir. Türkiye de siyaset tıkanmıştır, alternatifsizlik milleti buhrana sürüklemektedir. Türk gençleri ümitsizdir.

Umarım Türkiye tekrar ayağa kalkar, vatandaşımız Meksika ABD sınırlarında göçmen yolcusu olmaz.

QOSHE - İktidar yerel seçimleri kazanmak istemiyor - Gökhan Karabulut
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İktidar yerel seçimleri kazanmak istemiyor

3 5
17.01.2024

Belediyeler, yerel yönetimler siyasi partilerin halka dönük yüzüdür. Hizmetlerin daha belirgin olarak vatandaşa dokunduğu makamlardır.

Ankara’da siyaset yapmak kolaydır lakin belediyelerde politika yaparak hizmet üretmek çok daha meşakkatlidir.

Peki kasada para yok ise yerelde hizmet nasıl olacak? Hadi vatandaşın çöpünü toplarsınız, asfaltını bir şekilde atarsınız. Ya hizmet? Onun içinde para lazım.

Kasada para kalmadı, bitti. İktidarın hiçbir mazereti yok, enkaz devraldım açıklaması yapamaz, 22 yıldır tek başına hükümetteler.

Vatandaş 22 yıldır iktidarı sırtında taşıyor, almış olduğu siyasi ve ekonomik kararların yanında durdu.

Hiçbir siyasi partiye sağlamadığı referansı AK Partiye verdi.

Milletin önüne ne sunulduysa kabul gördü. Gelinen nokta? Kim suçlu vatandaş mı iktidar mı? Göreceli bir kavram, kimi iktidarı suçlar kimi ise vatandaşı.

Anladığım ve gördüğüm kadarıyla iktidar kaybettiği belediyeleri geri almak istemiyor. Bunu son bir yıldır seslendiriyorum.

AK Parti, kasanın tam takır olduğunun farkında. Geri kazandığı belediyelerde hizmet üretmesi, yatırımlar yapması........

© Kocaeli Koz


Get it on Google Play