Meslek yaşantım boyunca onlarca ölü gördüm. Parçalanmış cesetleri tabuta yerleştirmişliğim epey fazladır. Bundan 25 yıl önce mesleğe ilk başladığımda ölü gördüğüm zaman etkilenirdim ama zamanla alıştım. Haberde karşılaştığım cesetleri iş olarak gördüm.

İşte doktorluk gibi bizim meslekte size bazı hususlarda bağışıklık kazandırıyor.

Amma velakin hala çocuk ölümlerine ve şehit cenazelerine alışamam. Gözümden yaş gelir, haberi zor yapar, bilgileri bin bir zahmet ve acı ile toparlarım.

Yazıyı çok uzun tutmak istemiyorum, biliyorum ağzımdan sinkaflı küfür çıkacak, kendimi tutamayacağım.

Kaç gündü yüreğimiz yanıyor ne yazsak boş ne söylesek havada. Yalnız size şunu ifade edeyim, bunu size siyaset diye yutturuyorlar, demokrasi diye yedirmeye çalışıyorlar, inanmayın. TBMM’de sözde politika yapan siyasi partiler sizi kandırıyorlar.

Dünyanın hiçbir ülkesinin parlamentosunda terör örgütü anılmaz, anamazsın, emdiğin sütü burnundan getirirler. Sabahı göremezsin, ağzını açamazsın.

Fakat Türkiye’de alıştırılmış, bağışıklığı arttırılmış bireyler yaratıldı.

TBMM’de politika yapan siyasi partiler açıkça suç işliyor, Anayasal düzene karşı eylem içerisindeler. İnanın abartmıyorum, açın Anayasayı bakın…

Hangi ülke, halkına silah doğrultan oluşumlara maddi kaynak sağlar ve şehidine hakaret ettirir?

Sevgili okuyucularım, siyaset neden vardır, çözüm üretmek için değil mi? Peki siyaset sorunun ana kaynağı oluyorsa? Sorun siyasetten besleniyorsa? Ne demeliyiz biz buna?

Değerli okuyucularım, kanmayın, bunların yaptığı siyaset falan değil, düşünce ve fikir hürriyeti hiç değil.

Şöyle başınızı kaldırın gelişmemiş bir ülke hayal edin, evet evet hiç gelişmemiş bir ülke düşleyin;

O ülke, düşmanına fikir hürriyeti verir mi? Kendisine silah doğrultması için maddi destek sağlanır mı? Şehidine hakaret ettirir mi?

Sordunuz mu kendinize?

İşte size yıllardır buna alkış tutturuyorlar. Demokrasi yalanı ile uyutuyorlar. Düşünce ve fikir hürriyeti safsatası ile size hakaret ediyorlar.

Eskiden güçlü sivil toplum kuruluşları vardı, bu ülkenin milli ve manevi değerlerine karşı sesini yükseltirdi. Yok ettiler Sivil toplumu her şeyi siyasete bağımlı hale getirdiler.

Politikacı otur diyor oturuyorlar, kalk diyor kalkıyorlar.

Türkiye Cumhuriyeti’nin bekası, toprak bütünlüğünün korunması siyaset üstüdür, HİÇBİR POLİTİKACIYA EMANET EDİLEMEYECEK KADAR DA ÖNEMLİDİR…

Lütfen kendinize gelin, siyasetçilerin borazanı olmayın, uzaktan kumandalı birey hiç olmayın.

Size yedirilmek istenen zehiri kusun.

Türkiye Cumhuriyeti için kanını döken şehitlerimize Allahtan rahmet Türk milletine sabırlar diliyorum.

QOSHE - Yere batsın siyasetiniz… - Gökhan Karabulut
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yere batsın siyasetiniz…

8 1
25.12.2023

Meslek yaşantım boyunca onlarca ölü gördüm. Parçalanmış cesetleri tabuta yerleştirmişliğim epey fazladır. Bundan 25 yıl önce mesleğe ilk başladığımda ölü gördüğüm zaman etkilenirdim ama zamanla alıştım. Haberde karşılaştığım cesetleri iş olarak gördüm.

İşte doktorluk gibi bizim meslekte size bazı hususlarda bağışıklık kazandırıyor.

Amma velakin hala çocuk ölümlerine ve şehit cenazelerine alışamam. Gözümden yaş gelir, haberi zor yapar, bilgileri bin bir zahmet ve acı ile toparlarım.

Yazıyı çok uzun tutmak istemiyorum, biliyorum ağzımdan sinkaflı küfür çıkacak, kendimi tutamayacağım.

Kaç gündü yüreğimiz yanıyor ne yazsak boş ne söylesek havada. Yalnız size şunu ifade edeyim, bunu size siyaset diye yutturuyorlar, demokrasi diye yedirmeye çalışıyorlar, inanmayın. TBMM’de sözde politika yapan siyasi partiler sizi kandırıyorlar.

Dünyanın hiçbir ülkesinin........

© Kocaeli Koz


Get it on Google Play