Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2023 yılı, 20 Ocak 2023 tarihi itibariyle yayınlanan bir kararname ile “Mevlâna Yılı” ilân edilmişti. Yıl boyunca yurt genelinde ve yurt dışında sosyal ve kültürel etkinlikler düzenlenecekti.

Mevlanâ Celâleddîn Rûmî’nin Vefatının 750. Yılı olması münasebetiyle Konya’dan dünyaya Mevlâna’nın mesajları ulaştırılacaktı.

2023’ün Dünya ve Türkiye gündeminde Hz. Mevlâna ne kadar yer aldı bilmiyorum. Acaba bugüne kadar ne tür etkinlikler yapıldı? Meselâ, “Mesnevî/Mevlevî kültürüne yöneltilen haksız/tutarsız tenkitlere makul ve tutarlı cevaplar vermek için ehliyetli insanlara eserler” ısmarlanabildi mi?

Genişletilmiş ikinci baskısının hazırlıklarının yapıldığı Hayri Kaplan’ın “Tahrif ve Tashih” isimli eserinin tesirleri üzerinde durulabildi mi?.

“XII. yüzyılda Moğolların tahribatını önleyen Mesnevî/Mevlevî kültürü, çağdaş zararlı akımların beyinlerimizde meydana getirdiği tahribatları önlemek için hangi imkânlara sahip olduğu farklı platformlarda” tartışılabildi mi? 2023’ün bitmesine ve Mevlâna Haftası’na şunun şurasında kaç gün kaldı ki. Mustafa Kara’nın deyimiyle: “Ayağa düşen Mevleviliğin, yerlerde sürünen semazenliğin elinden tutarak kaldırmanın yolları aranmalı, bir oyun, eğlence, bir turistik obje olma durumundan kurtarılmalıdır.

Bütün İnsanlığa “bişnev” diyebilecek saf gönülleri, “gel” çağrısı yapabilecek kâmil insanları yetiştirmenin yolları üzerinde ciddi kafa yorulmalıdır.”

SEVGİ TOHUMU YERİNE KİN EKİLİYOR

“Şu toprağa sevgiden başka tohum ekmeyiz biz” diyen Hz. Mevlâna’ya inat, Batı değerlerinin yerle yeksan olduğu Gazze’deki soykırımla birlikte 2023’ün tarlasına; Yahudi zihniyeti tarafından o kadar kin tohumları ekildi ki... Gazze’de çoluk çocuk-kadın demeden sırf “Müslüman” oldukları için üzerlerine atılan her türlü bomba ve füzeyle birlikte o tohumların nasıl yeşerdiği görülmüyor mu?..

Hz. Mevlâna, “Hiç kimse buğday ekip arpa biçemez. Neyi ekmişsen onu biçersin” diyor. Bir başka beyitinde ise şu ifadelere yer veriyor: “Kötülükte bulundun mu kork, emin olma; çünkü yaptığın kötülük bir tohumdur. Allah, onu mutlaka bitirir.” Lânetlenmiş bir kavim olan Yahudi, şu dünyaya, kinden ve kötülükten başka bir tohum ekmedi. İnsanlara ve insanlığa her türlü fitne fücur ve kötülükte bulundu. Kenan diyârı Filistin (bu ismi de sildiler. Kelimeleri yok eden de onlar)’de Müslümanlara yaptıkları zulüm, çıkardıkları fitne ve yaptıkları bozgunculuk ayyuka çıktı. Dünya tarlasına attıkları kin ve kötülük tohumları yeşererek dal budak sardı!

Mevlânâ Clâleddin Rûmî diyor ki: “Kötü tabiatlı kişilerin elinde bilgi, zenginlik, makam, yüksek görev ve servet; bir felâkettir.”

Bu söz, her kötü tiynetli kişiye, kişilere yönelik olmasına rağmen en yakışanı “Yahudi” olsa gerek! Buna göre tam da Zionist Yahudi’yi tarif ediyor! Çünkü bu isim “Güvenli bölge” diyerek sürdükleri sivillerin üzerine bomba yağdıran kavmin adıdır. Süleyman Nazif merhum, asırlardan beri aziz vatanımızı parçalamak, ele geçirmek için uğraşan düşmanlara karşı duyduğu nefreti; “Benim dinim, kinimdir!” diye ifade etmişti.

Mevlâna, Mesnevî’sinde “Zalimleri affetmek, mazlumlara zulmetmektir!” diyor:

Hırsızlara ve her türlü kötü insanlara acımak; zayıf insanları dövmek, onlara merhamet etmemektir!

Aklını başına al; merhamete kapılıp da, kötü bir kişiden intikam almaktan, canını yakmaktan çekinme! Onun uğrayacağı zahmete, eziyete pek bakma; suçsuz halkın, başkalarının düşeceği zahmeti, eziyeti düşün!

Bütün vücudun zehirlenmesini önlemek için yılanın ısırdığı parmağı kes, at! Sen; kesilen tek parmağı değil, bütün bedenin helâk olacağını gör, düşün!.”

Biz, şahsımıza yapılan kötülüğü affederiz, amma genele, kardeşlerimize yapılan kötülüğü asla affetmeyiz. Hz. Ali (r.a.) aynı hakikati şöyle ifade etmiştir: “Şahsınıza kötülük eden bir düşmanı affediniz; vatanınıza, milletimize kötülük eden bir kimseyi asla affetmeyiniz!”

Ne demiş atalarımız: “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste!”

Şüphesiz her şeyin bir zamanı var. İsrail’in de tarihten silineceği bir zaman var. Yaptığı bu zulümle zâlim İsrail, kendi feci akıbetini hazırlıyor. Onun da vakti saati gelecek. İsrail o zamana doğru koşuyor!

Doğrusunu Allah (c.c.) bilir. Allah bize yeter! O vekil, ne güzel vekildir.

QOSHE - Mevlâna ve Yahudi - Mustafa Balkan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Mevlâna ve Yahudi

3 0
03.11.2023

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2023 yılı, 20 Ocak 2023 tarihi itibariyle yayınlanan bir kararname ile “Mevlâna Yılı” ilân edilmişti. Yıl boyunca yurt genelinde ve yurt dışında sosyal ve kültürel etkinlikler düzenlenecekti.

Mevlanâ Celâleddîn Rûmî’nin Vefatının 750. Yılı olması münasebetiyle Konya’dan dünyaya Mevlâna’nın mesajları ulaştırılacaktı.

2023’ün Dünya ve Türkiye gündeminde Hz. Mevlâna ne kadar yer aldı bilmiyorum. Acaba bugüne kadar ne tür etkinlikler yapıldı? Meselâ, “Mesnevî/Mevlevî kültürüne yöneltilen haksız/tutarsız tenkitlere makul ve tutarlı cevaplar vermek için ehliyetli insanlara eserler” ısmarlanabildi mi?

Genişletilmiş ikinci baskısının hazırlıklarının yapıldığı Hayri Kaplan’ın “Tahrif ve Tashih” isimli eserinin tesirleri üzerinde durulabildi mi?.

“XII. yüzyılda Moğolların tahribatını önleyen Mesnevî/Mevlevî kültürü, çağdaş zararlı akımların beyinlerimizde meydana getirdiği tahribatları önlemek için hangi imkânlara sahip olduğu farklı platformlarda” tartışılabildi mi? 2023’ün bitmesine ve Mevlâna Haftası’na şunun şurasında kaç gün kaldı ki. Mustafa Kara’nın deyimiyle: “Ayağa düşen Mevleviliğin, yerlerde sürünen semazenliğin elinden tutarak kaldırmanın yolları aranmalı, bir oyun, eğlence, bir turistik obje olma durumundan kurtarılmalıdır.

Bütün İnsanlığa “bişnev” diyebilecek saf gönülleri, “gel” çağrısı yapabilecek kâmil insanları yetiştirmenin yolları........

© Merhaba Haber


Get it on Google Play