Bu ibretli hatırayı duyduğumda hayran kalmıştım. Yıl 1992. Ahmet Maraşlı, Cağaloğlu’nda bir kitapçıya girer. Çocukları üzerinde evde uygulamaya çalıştığı formülleri birkaç cümlede özetledikten sonra “Çocuk yetiştirmek üzerine, şu şu özelliklere sahip bir kitap var mı?” diye sorar. Kitapçı biraz düşündükten sonra “Maalesef yok beyefendi, siz bu anlattıklarınızı kitap hâlinde yazsanız da bassak!” der. Maraşlı, aldığı cevap karşısında önce şaşkınlık yaşar, ardından durumdan vazife çıkarır ve “Bismillah” diyerek ilk kitabı olan Evde Okul Okulda Kalite’yi yazmaya başlar. Peşinden diğer kıymetli eserleri gelir.

Pek çok eğitimci tanıdım. Aralarında yakın dostlarım oldu. Bir kısmı kalem erbabı, eğitimci yazardı. Hepsi idealistti ama Ahmet Hoca gibi ömrünü çocuklarımıza, gençlerimize adamış olanlar nadirdir, keşke artsa! O, “Hoca” vasfını hak eden muallimdir. Vefalıdır, dostlarına sadıktır. Muhabbet ehlidir, dostlarını bırakmaz.

Çok eskiden tanışırdık ama asıl dostluğumuz, Mihrabad Yayınları’nda idareci olduğum sırada başladı. Nasip oldu, hocamızın Evde Okul Okulda Kalite, Okumayı Sevdirme Projesi, Bu Çağda Çocuk Yetiştirmek, Zekâdan Dehaya ve Dünyadan Geçerken isimli eserlerini neşrettik. Hepsi de bin bir emek mahsulü. Göz nuruyla ve titizlikle kaleme alınmış müstesna eserler. Bugünlerde yeniden yayımlanan imzalı eseri elime ulaştı. Nasılettin Hoca isimli “Zekâ geliştirici interaktif uygulama kitabı” da yayımlandı. Çocuklarla birlikte büyükler için hazırladığı eserin 11. baskısı gün ışığına çıktı. Kitap, “Ahmet Maraşlı Eğitim Modeli Özgün Cevaplar/Hazırcevaplar Tekniği” uygulamasının bir ürünü. Eserini “başta çocuklar olmak üzere iyi niyetli herkese” ithaf eden Hocamız, hayalini “Hayali iyiliklerle tutuşan, dünyayı kuşatacak çocuklar ve gençler yetiştirmek!” olarak tarif ediyor. Ön söz’de muhtevasını öğreniyoruz: “Nasreddin Hoca fıkraları, potansiyeli çok yönlü ve hızlı geliştiren değişik oyunlar olarak -günümüze ve geleceğe- yeniden doğuyor! Bu kitap, özellikle çocuklarımız ve kısmet gençlerimizle yaptığımız çok sayıda uygulama ve yetişkinlerin cevaplarıyla ortaya çıktı. Yani bu eserle Nasreddin Hoca ve günümüzdeki torunlarının âdeta zaman üstü buluşma ve konuşmalarında sahneler sunuluyor. Hemen hemen her yaş grubu, özellikle ilkokul-ortaokul-lise öğrencilerinin her yerde uygulayabileceği şekilde hazırlandı. Okuyucu, Nasreddin Hoca’nın yerine geçerek ya da ‘Nasreddin Hoca yine 12’den vurdu!’ denirken o cevaba karşı cevap üretmeye çalışacak. Seviyeyi düşürmemeye çalışarak karşılıklı üretimlerle fıkrayı devam ettirmeye gayret edecek.” Yazar, hayırlı bir iş yapıyor. Hepimizin hayran olduğu Nasreddin Hoca’mızın kıvrak zekâsına çocuklarımızın sahip olmasını sağlamaya çalışıyor. “Nasreddin Hoca böyle söylüyor” denilen yerde “Acaba Hoca bu çağda yaşasaydı neler söylerdi veya onun manevi mirasçıları olan torunları neler söyleyebilir?” gibi önemli eşiğe geçiliyor. Maraşlı Nasreddin Hoca geçmişte birçok meseleyi zekâsı ve dehasıyla nasıl hâl etmişse bugün torunlarının da, aynı şekilde yaşadıkları problemleri rahatlıkla çözebileceklerine dair ümit, inanç, güven duygusu veriyor.

Hayırlı ömrünü yeni nesillere adayan Ahmet Maraşlı, “teşekkür” faslında önce çocuklarına ve öğretmenliğini yaptığı vatan evlatlarına teşekkür ediyor. 41 yıllık muhterem hayat arkadaşı Zehra Hanım’a teşekkürü unutmuyor. En büyük şükranı ise Cenab-ı Allah’adır.

İnsanlığın kendisini bulması ve özlenen seviyelere erişebilmesi için en hassas ve dönüştürücü alanın, “insanın ihtiyacı olan çok yönlü gerçek bir eğitim” olduğu ve “yarınların daha çok bugünden yazılacağı” inancı içinde “çocuk büyütme” değil “çocuk yetiştirme” alanına yoğunlaşan Maraşlı’nın, kendine has özgün bir eğitim modeli vardır. Kendi çocuklarını yetiştirme gayesiyle başladığı çok yönlü eğitim çalışmalarını, kırk yıldır sabır ve sebatla devam ettiriyor. İnsani, ahlaki ve manevi değerler öncülüğünde, zekâ ve kabiliyetleri keşfedip gençlere üstün hususiyet ve kabiliyetler kazandırıyor. Eğitimde verilen derslerin daha vasıflı olmasını ve kolay aktarılabilmesini sağlıyor.

Toplantılarda birlikte olduk, kitap fuarlarına beraber katıldık. Çocukları ve gençleri en iyi tanıyan, anlayan, seven eğitimci yazarlarımızdan olduğunu söyleyebilirim. Standın önüne gelen gençlerle yaptığı güzel sohbetlere şahit oldum. Ahmet Hoca. Bildiğini anlatmaktan ve başkalarına aktarmaktan zevk alan, kıskançlık hissinin semtine yaklaşmadığı bir irfan adamı ve gönül insanıdır. Eğitimin bazı meselelerinden yakınıyoruz. O zaman tecrübeli ve birikimli maarifçilerden yararlanmalıyız. Yazarımızın eserlerini önce öğretmenlerimiz okumalı, sonra da öğrencilerine tavsiye etmelidir.

Mükemmel bir insan, inançlı bir mümin ve ideal bir eğitimci olan Ahmet Maraşlı’nın eserlerine toplumun ihtiyacı çok. Bu kitaplar büyüklerimizin veciz sözleriyle, unutulmaz hatıralarıyla doludur. Hepsi de istifade edilerek okunuyor. Şairliği az bilinir. Bazı beyitleri mısra-i berceste gücündedir: “Birkaç güzellik kalır ve birkaç söz, insandan, /Ne çıkacak, dikkat et, ahvâlinden, lisandan.” Vatanseverdir. “Onbeş Temmuz Destanı”nda, günümüz ile “Asr-ı Saadet” arasında bağ kurar: “Okçular Tepesi’ni tuttuk yâ Resûlallah! /Korkuyu, uykuyu unuttuk yâ Resûlallah!” Sevdiklerine, “Seni Allah için çok seviyorum.” der. Biz de Ahmet Maraşlı Hocamızı Allah için çok seviyoruz. Kendisine sağlıklı, bereketli, huzurlu ve hayırlı ömür diliyorum. Biricik duası, niyazımızdır: “Allah bizi iyilerden eylesin, iyilerle birlikte eylesin.”

QOSHE - ​Ahmet Maraşlı - Mehmet Nuri Yardım
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

​Ahmet Maraşlı

18 5
10.01.2024

Bu ibretli hatırayı duyduğumda hayran kalmıştım. Yıl 1992. Ahmet Maraşlı, Cağaloğlu’nda bir kitapçıya girer. Çocukları üzerinde evde uygulamaya çalıştığı formülleri birkaç cümlede özetledikten sonra “Çocuk yetiştirmek üzerine, şu şu özelliklere sahip bir kitap var mı?” diye sorar. Kitapçı biraz düşündükten sonra “Maalesef yok beyefendi, siz bu anlattıklarınızı kitap hâlinde yazsanız da bassak!” der. Maraşlı, aldığı cevap karşısında önce şaşkınlık yaşar, ardından durumdan vazife çıkarır ve “Bismillah” diyerek ilk kitabı olan Evde Okul Okulda Kalite’yi yazmaya başlar. Peşinden diğer kıymetli eserleri gelir.

Pek çok eğitimci tanıdım. Aralarında yakın dostlarım oldu. Bir kısmı kalem erbabı, eğitimci yazardı. Hepsi idealistti ama Ahmet Hoca gibi ömrünü çocuklarımıza, gençlerimize adamış olanlar nadirdir, keşke artsa! O, “Hoca” vasfını hak eden muallimdir. Vefalıdır, dostlarına sadıktır. Muhabbet ehlidir, dostlarını bırakmaz.

Çok eskiden tanışırdık ama asıl dostluğumuz, Mihrabad Yayınları’nda idareci olduğum sırada başladı. Nasip oldu, hocamızın Evde Okul Okulda Kalite, Okumayı Sevdirme Projesi, Bu Çağda Çocuk Yetiştirmek, Zekâdan Dehaya ve Dünyadan Geçerken isimli eserlerini neşrettik. Hepsi de bin bir emek mahsulü. Göz nuruyla ve titizlikle kaleme alınmış müstesna eserler. Bugünlerde yeniden yayımlanan imzalı eseri elime ulaştı. Nasılettin Hoca isimli “Zekâ geliştirici interaktif uygulama kitabı” da yayımlandı. Çocuklarla birlikte büyükler için hazırladığı eserin 11. baskısı gün ışığına çıktı. Kitap, “Ahmet Maraşlı Eğitim Modeli Özgün Cevaplar/Hazırcevaplar Tekniği” uygulamasının bir ürünü. Eserini “başta çocuklar olmak üzere iyi niyetli herkese” ithaf eden Hocamız, hayalini “Hayali iyiliklerle tutuşan, dünyayı kuşatacak çocuklar ve gençler yetiştirmek!” olarak tarif........

© Milat


Get it on Google Play