Kültür, sanat, fikir, edebiyat dergileri, Gazze’de ve Filistin topraklarında İsrail’in işlediği soykırıma dikkat çekmeye devam ediyor.

Gözlerimiz yoruldu. İdrakimiz durdu, havsalamız artık alamaz oldu ama İsrail terör örgütü, 21. Yüzyılın soykırımını işlemeye küstahça devam ediyor. Yazıklar olsun ki koca dünya, bu vahşi canavarı durduramıyor. Gerçi dünyadaki ‘Vahşi Batı’ bırakınız durdurmayı, canileri katliamda âdeta teşvik ediyor, arkasında duruyor. Ve İslam dünyası, ne yazık ki emperyalist ülkelerden çözüm umuyor. Onların müdahale etmesini ve hunharca akıtılan kanın durmasını bekliyor. Korkunç bir çaresizlik! Gözlerimizin önünde çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve bütünüyle sivil halk acımasızca katlediliyor. Şüphesiz bu feci hâl, hepimiz için bir imtihan. Hem İslam âlemi hem de bütün insanlık için. Bakalım bu kâbus ne zaman sona erecek?

Kitaplarla birlikte edebiyatın, sanatın ve düşüncenin atar damarları olan dergiler, özelde Gazze genelde ise Filistin ve bütün mazlum coğrafyalardaki acıları sayfalarına taşımaya devam ediyor. Vicdanlı yüreklerin sahipleri, idare ettikleri dergilerde bu insani ve İslami meseleye lakayt kalmıyor. Zaten ilgisiz duranların insanlıktan çıktığı aşikâr! Dergilerin son sayılarına göz atarken ‘Gazze hassasiyeti’nin devam ettiğini görüyoruz. Bu da bizi umutlandırıyor. En azından edebiyat dünyası, insanlık nöbetini ihmal etmiyor, dünyayı uyarmayı ve uyandırmayı sürdürüyor. Şimdi dergilere bakalım:

FİLİSTİN VE BOYKOT

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği tarafından iki ayda bir yayımlanan Olağan Hikâye, yeni sayısında Filistin’in işgaline destek veren ürünlere yönelik boykotu tematik bir çizimle kapağına taşıyor. “Filistin ve Boykot” dosyasını ihtiva eden bu sayıda Yunus Emre Özsaray’ın “Boykot Bilinci” başlıklı yazısını okuyoruz. Filistin halkına uygulanan soykırımı destekleyen marka ve ürünler konusunda toplumu şuurlandırmanın önemini vurgulayan Özsaray, “Bu ay boykotu hatırlamaya çalıştık. Elimizden gelen ısrarla boykota devam etmek. Biz yazılarımızda boykotun sosyal ve psikolojilerini tartışmıyoruz. Amacımız boykotu bir çağrı olarak elimizden geldiğince duyurmak.” diyor.

Geçen sayısında “Sesinizi Yükseltin Yaşasın Küresel İntifada” başlığını kapağına taşıyan Genç dergisi, Filistinlilere Batı’nın uyguladığı ırkçılığa tepki gösteriyor “Önce İnsanız. Irkçılık Vebadır Uzak Dur!” başlığıyla konuya dikkat çekiyor. Dergi, bu konuda önemli yazı, haber, değerlendirme ve röportajların bulunduğu doyurucu bir muhteva ile okuyucuların önüne çıkıyor.

GAZZELİ HADİCE

Şehir ve Kültür dergisinin değerli şairi Kâmil Uğurlu “Gazzeli Hadice” isimli hüzünlü şiiriyle hepimizin hislerine tercüman oluyor. Usta şairimizin şiirine Gazzeli bir kız çocuğunun resmi eşlik ediyor. Okuyalım: “Anne, bebeğimi ver bana/Uyuyamadığım ondan/Az önce beraberdik/Kim aldı onu kolumdan?/Benim kolum bebeğimle/Gezmeye gitmişler yangın yerine/Dönecekler/Sevdiğimi bildiklerinden/Bana felâfel getirecekler/Kırmızı ediklerim nerede anne?/Ve kızlar çorapsız gezebilmezler/Bilemezler cemaratın veledleri/Mescid-i Aksa aşılı benim ayaklarım/Tanklar bile ezebilmezler/Ölüm nedir anne,/Saklambaç oynamak mı?/Ayaklarım yok ki, koşam, saklanam/Ben oynamıyorum çocuklar/Başucumda ağlarken anam../Uçuyorum ve göklerdeyim/Bütün çocuklar burada/Hepsi buradalar anne/Ben burada gireceğim yedi yaşıma/Elindeki son taşı da benim için at anne/Âlem-i beşerin aymaz başına..”

Nurettin Durman’ın Yedi İklim’deki şiiri, mısralardan örülen bir feryattır: “Bu zor zamanın soy kırımın acıların ölümlerin/Meçhule gitmesin gözyaşlarının ahı çocukların/Çılgınlıkların daha bir sürü olumsuz imgelerin/Kayıtlı kayıtsız olanın da hesabı sorulacak elbet/Birçok kimlikleri çalınmış cesetlerin üzerinden.” Dergide Alper Gencer’in “Filistin’de Açan Çocuk” şiiri de okunmalı. Yalçın Ülker, Ay Vakti’nde “Kadim Bir Acı” şiirine şu yürek yanığı mısralarla başlıyor: “Ne çok/Çocuk öldü/Bu yüzden hep çiçekbozuğudur/Bombalanmış kentler/Ortadoğu’da” Ve şiirini şöyle tamamlıyor: “Beş yaşındakini/Yetişkinler gibi konuşturan/Bir acı/Ortadoğu’da” Ay Vakti’nde Semra Saraç’ın “Gazze” şiiri de var.

GECELER SİYAH BİZE

Edebiyat Ortamı’nda Yaşar Akgül, “Sarıklılar” şiirinde günümüzden insanlık tarihine uzanıyor ve Gazze penceresinden bize yaşadığımız faciayı anlatıyor. Son kıtasına bakalım: “Ey bu mavi gökyüzünün yeşil beyaz orduları, ilk hedefiniz Gazze!/Allah Azze ve Celle! Ah bize, ahlar bize,, yetmez mi bu günah bize/Bu vekâlet savaşıdır, bizim vekilimiz Gazze, Gazze’nin vekili Allah/Cennet mi? Cenneti Filistinli çocuklar doldurmuş, yer kalmamış bize/Bundan böyle ey insanlık, bütün günler kırmızıdır, geceler siyah bize” Devam eden sayfalardaki şu yazarlar da Gazze, Kudüs ve Filistin üzerine yazılar kaleme aldılar: Ali K. Metin, Faizulla Toltay, İrfan Çevik, Alper Tan, Sinan Tavukçu, Mehmet Maksudoğlu, Fatma Tutak, Nuray Alper, Süheyla Karaca Hanönü, Oğuzhan Öztürk, Şaban Kumcu ve Tevfik Erdem.

Aydos’un “Ön Söz”ü sayfa boyunca tek kelimeden ibaret: “Filistin”. Baştan sona aynı mazlum ülkenin adı bize kederle bakıyor. Sinan Davulcu “Gazze Gazeli”ni şu kurşun mısralarla bitiriyor: “İnsandır bu, sağnaklarla görülmüştür/Bütün aşina yağmurlar Gazze’de upuzun vurulmuştur.” Münir Çakmak, şiiriyle çığlık atıyor ve herkesi ikaz ediyor: “Hangi baharda dirileceksin/Ne vakittir artık kıyam/Ey Müslüman/Çürüyor göğsünde iman/Artık uyan artık uyan uyan” Ömer Faruk Yelkenci’nin “Fotoğraf”ına çocuk cesetlerinin utancı yansıyor: “Nefes alamayan/Bir çocuk fotoğrafından/Utanmalıydı deklanşör”

Nihayet dergisi “Gazze Dersinde Entelektüelin Karnesi”ni sorguluyor. Enes Özel, Sernur Yassıkaya, Ali Erken, Nurdan Albamya İnce aydınların Gazze’de sınıfta kalıp kalmadıklarını soruşturuyorlar. Bağcılar Adres dergisinde Ekrem Kızıltaş, Murat Gencer, Mustafa Özcan, Cemal Aydın, Ömer Lekesiz ve Ali Saydam, meseleye farklı açılardan bakıyor ve geniş ufuklu, derinlikli tahlillerde bulunuyorlar.

EDEBİYAT ORTAMI

Edebiyat Ortamı gelenekten beslenen, geleceğe uzanan bir çizgiye sahip. Sadık Yalsızuçanlar’ın yönetimindeki derginin son sayılarında önemli yazı, değerlendirme ve konuşmalar var. Hüseyin Su, Yunus Nadir Eraslan’ın sorularına cevap verirken, “Sanat ve edebiyat, hayata ve insana dokunmuyorsa işlevsizdir.” diyor. Ersin Özarslan “Alaeddin Özdenören’in “Güneş Donanması” isimli şiiri üzerinde duruyor. Fahri Tuna ise bestekâr, mevlidhan Âmir Ateş’e 40 soru yöneltiyor ve cevaplarını alıyor. Yahya Düzenli’nin yazısının başlığı: “Mehmed Kısakürek’ten ‘Rüya Gibi’ Bir Hâtırat…” Derginin son sayısında Mehmet Şeker’in “İlk Tren” hikâyesini okumak gerek. Bir çocuğun trenle ilk tanışmasının güzel bir anlatımı. İlerleyen sayfalarda merhum Recep Seyhan, İbrahim Selamet ve Furkan Çalışkan ile yapılmış konuşmalar mevcut. Edebiyat Ortamı her sayısında okuyuculara kitap da armağan ediyor. Son üç kitap ve yazarları: Yaman Dede (Sadık Yalsızuçanlar), Ersin Nazif Gürdoğan (Hıdır Yıldırım), Küçürek Öykülerin Büyük Dünyası (Tufan Erbarıştıran) Teferrüç dergisinde Nazif Gürdoğan, Recep Garip ve Recep Duymaz’ın makaleleri okuyucunun önüne çıkıyor. Türk Edebiyatı’nda Ahmet Duran Arslan’ın makalesi: “Selahattin Hilav’ın Eserlerinde Kemal Tahir ve Tanpınar.” Cumhuriyet Dönemi Şiirimiz ve Türk dünyasından edebiyatçılar da geniş biçimde işleniyor. Muhit’te “Günümüz dünyasında arkadaşlık ahlâkı” dosya olarak sunuluyor. Kemal Sayar’ın sorusu: “Edebiyat bize ne söyler?”

ŞANLIURFA’DAN

Gazetemiz yazarı Eyyüp Azlal’ın Genel Yayın Yönetmeni olduğu Şanlıurfa’dan dergisinin ilk sayısı geldi. Usta ve genç yazarların çalışmalarıyla günışığına çıkan dergiye uzun ömür diliyorum. “Editörden” yazısında derginin çıkarılış maksadı anlatılıyor. İlk paragrafı şöyle: Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hazırlanan Urfa’dan dergisinin ilk sayısıyla sizlere merhaba demenin mutluluğunu ve heyecanını yaşıyoruz. Dünyada ve ülkemizde eğitim ve öğretime dair faaliyetleri takip edip ilimizde de bunların iyi örneklerini yaşamak ve yaşatmak istiyoruz. Bunun yanında Urfa’da da ilim ve irfana dair faaliyetlerimizi merkeze, evrensele taşıma niyetindeyiz. Bir dergi çıkarma fikri işte böyle doğdu.” Azlal’ı “Çıkar mı Dersin?” şirinin son kıtasıyla selamlayalım: “Çerçinin sesidir gelir uzaktan/Bahçeci hoyratı okur ufaktan/Gelinlik kızlara söyler uşşaktan/Yanık bir türküyü yakar mı dersin?”

ÇELEBİ VE TÜRK DİLİ

Çelebi dergisinin yeni sayısında dosya konusu: “Türk Dili” Derginin imtiyaz sahibi Ali Gezginci ‘Sunuş’ta dergiyi şöyle takdim ediyor: “Nihad Sâmi Banarlı, ‘Çünkü diller, milletlerin en azîz, en tılsımlı, en kıymetli servetleridir. Çünkü dillerin bir ses güzelliği ile dalgalanıp bir duyurma, anlatma ve inandırma gücüne ulaşmaları, kısa zamanda olmamıştır.’ tespitiyle Türk milletinin hayatiyeti açısından Türkçenin öneminin altını kalın bir şekilde çiziyor. Banarlı’nın da işaret ettiği üzere Türkçenin estetiği Türk’ün tarihinde paralel olarak gelişme göstermiş, medeniyet tasavvurunun derinleşmesiyle dilde de incelik artmıştır. Dünyanın en köklü dillerinden olmasının yanı sıra Türkçenin harita üzerinde adım atmadığı nokta, uğramadığı toprak kalmamıştır. Türk milleti bunun bilincinde olarak bugün Türkçeye daha sıkı bir şekilde sarılmalıdır.” Dosyaya katkıda bulunanlar: Ali Akar, Mustafa Argunşah, Vahit Türk, Fatih Numan Küçükballı, Hüseyin Yıldız, Tayfun Haykır, İbrahim Yılmaz, Sena Baykal, Alp Paksoy, Aykut Tükoğlu, Burçin Çalışkan, Halil İbrahim Burçluoğlu, İbrahim Daş, Mehmet Nuri Yardım, Muhammet Erdevir, Merve Karaduman, Rümeysa Bedirhanoğlu ve Zafer Saraç. Dergiyle birlikte okuyuculara “Türk Lehçeleri Haritası” da hediye ediliyor.

HECE’DEN 2023 ŞİİRİ

Hece dergisinin dosya konusu: “2023 Şiiri” Mehmet Solak’ın editörlüğündeki dosyada şu imzalar yer alıyor: Arif Ay, Ali Sali, İbrahim Eryiğit, Ali K. Metin, Mustafa Kurt, Nuray Alper, Yunus Emre Altuntaş, Ethem Erdoğan, Mehmet Yılmaz, Ümit Çiçekli, Bayram Zıvalı. Mehmet Narlı ve Tarık Tufan’la yapılan söyleşilerle birlikte muhtelif şiir ve yazılar da dergide yer buluyor. Hece Öykü’nün kapağındaki yazılar: Öykünün Estetiği (Ali Necip Erdoğan), Duygu Okumaları (Hâle Sert). Yazarkafa’da Ayfer Tunç ile yapılan bir konuşma bulunuyor.

Söğüt’ün son sayısında “editörlük” meselesi masaya yatırılıyor: “Metinlerin Perde Arkası Kahramanları; Yazar Kılavuzları Editörler”. Tekin Şener’in yazısının başlığı: “Anıların ve İsimlerin Ötesinde Bir Tecrübe Olarak Editörlük”. “Yazının Kılavuzları ile Editörlük Soruşturması”na cevap verenler arasında M. Sabri Koz, Tanıl Bora, Ali Ayçil, Göktürk Ömer Çakır’ın görüşlerini öğreniyoruz. Şiraze “Kitabın Giriş Kapısı: Ön Söz” başlığını kapağa taşımış. Bu ilginç konu hakkında farklı yazarların ve editörlerin değerlendirme yazılarını okuyoruz. Bizim Külliye “Edebiyatımızda Fütüvvet ve Ahilik” konusunu geniş biçimde işliyor. Dergide yazıları yer alanlar arasında Ahmet Güner Sayar, Belkıs Altuniş Gürsoy, Fatma Pekşen, M. Halistin Kukul, Mehmet Kurtoğlu, Muhsinİlyas Subaşı, Namık Açıkgöz, Nazım Payam, Osman Suroğlu, Şaban Sağlık, Yahya Akengin, Yaşar Bedri, Yusuf Turan Günaydın da bulunuyor. Eğitimin Fatihi’nde “Dil ve Kimlik İnşası”na dikkat çekiliyor. Bu konuda yazanlar: Murat Mücahit Yentür, D. Mehmet Doğan, Musa Duman, Hayati Develi, Dursun Ali Tökel, Mustafa Alıcı, Mahmut Bıyıklı, Mehmet Nuri Yardım, Yılmaz Albayrak, Ali Bal, İbrahim Savaş, Mustafa Özçelik, Mustafa Uçurum. Mustafa Gülali ve Hediye Sarılı ise İstanbul Valisi Davut Gül ile İstanbul merkezli bir mülakatı gerçekleştirmişler. Bursa Günlüğü’nün son sayısı, Cumhuriyet’in 100. Yılına adanmış. Dergide, edebiyata ve sanata dair, şair ve yazarlar hakkında emek ürünü yazıları okuyoruz.

QOSHE - ​Dergilerin Gazze nöbeti devam… - Mehmet Nuri Yardım
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

​Dergilerin Gazze nöbeti devam…

17 0
03.03.2024

Kültür, sanat, fikir, edebiyat dergileri, Gazze’de ve Filistin topraklarında İsrail’in işlediği soykırıma dikkat çekmeye devam ediyor.

Gözlerimiz yoruldu. İdrakimiz durdu, havsalamız artık alamaz oldu ama İsrail terör örgütü, 21. Yüzyılın soykırımını işlemeye küstahça devam ediyor. Yazıklar olsun ki koca dünya, bu vahşi canavarı durduramıyor. Gerçi dünyadaki ‘Vahşi Batı’ bırakınız durdurmayı, canileri katliamda âdeta teşvik ediyor, arkasında duruyor. Ve İslam dünyası, ne yazık ki emperyalist ülkelerden çözüm umuyor. Onların müdahale etmesini ve hunharca akıtılan kanın durmasını bekliyor. Korkunç bir çaresizlik! Gözlerimizin önünde çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve bütünüyle sivil halk acımasızca katlediliyor. Şüphesiz bu feci hâl, hepimiz için bir imtihan. Hem İslam âlemi hem de bütün insanlık için. Bakalım bu kâbus ne zaman sona erecek?

Kitaplarla birlikte edebiyatın, sanatın ve düşüncenin atar damarları olan dergiler, özelde Gazze genelde ise Filistin ve bütün mazlum coğrafyalardaki acıları sayfalarına taşımaya devam ediyor. Vicdanlı yüreklerin sahipleri, idare ettikleri dergilerde bu insani ve İslami meseleye lakayt kalmıyor. Zaten ilgisiz duranların insanlıktan çıktığı aşikâr! Dergilerin son sayılarına göz atarken ‘Gazze hassasiyeti’nin devam ettiğini görüyoruz. Bu da bizi umutlandırıyor. En azından edebiyat dünyası, insanlık nöbetini ihmal etmiyor, dünyayı uyarmayı ve uyandırmayı sürdürüyor. Şimdi dergilere bakalım:

FİLİSTİN VE BOYKOT

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği tarafından iki ayda bir yayımlanan Olağan Hikâye, yeni sayısında Filistin’in işgaline destek veren ürünlere yönelik boykotu tematik bir çizimle kapağına taşıyor. “Filistin ve Boykot” dosyasını ihtiva eden bu sayıda Yunus Emre Özsaray’ın “Boykot Bilinci” başlıklı yazısını okuyoruz. Filistin halkına uygulanan soykırımı destekleyen marka ve ürünler konusunda toplumu şuurlandırmanın önemini vurgulayan Özsaray, “Bu ay boykotu hatırlamaya çalıştık. Elimizden gelen ısrarla boykota devam etmek. Biz yazılarımızda boykotun sosyal ve psikolojilerini tartışmıyoruz. Amacımız boykotu bir çağrı olarak elimizden geldiğince duyurmak.” diyor.

Geçen sayısında “Sesinizi Yükseltin Yaşasın Küresel İntifada” başlığını kapağına taşıyan Genç dergisi, Filistinlilere Batı’nın uyguladığı ırkçılığa tepki gösteriyor “Önce İnsanız. Irkçılık Vebadır Uzak Dur!” başlığıyla konuya dikkat çekiyor. Dergi, bu konuda önemli yazı, haber, değerlendirme ve röportajların bulunduğu doyurucu bir muhteva ile okuyucuların önüne çıkıyor.

GAZZELİ HADİCE

Şehir ve Kültür dergisinin değerli şairi Kâmil Uğurlu “Gazzeli Hadice” isimli hüzünlü şiiriyle hepimizin hislerine tercüman oluyor. Usta şairimizin şiirine Gazzeli bir kız çocuğunun resmi eşlik ediyor. Okuyalım: “Anne, bebeğimi ver bana/Uyuyamadığım ondan/Az önce beraberdik/Kim aldı onu kolumdan?/Benim kolum bebeğimle/Gezmeye gitmişler yangın yerine/Dönecekler/Sevdiğimi bildiklerinden/Bana felâfel getirecekler/Kırmızı ediklerim nerede anne?/Ve kızlar çorapsız gezebilmezler/Bilemezler cemaratın veledleri/Mescid-i Aksa aşılı benim ayaklarım/Tanklar bile ezebilmezler/Ölüm nedir anne,/Saklambaç oynamak mı?/Ayaklarım yok ki, koşam, saklanam/Ben oynamıyorum çocuklar/Başucumda ağlarken anam../Uçuyorum ve göklerdeyim/Bütün çocuklar burada/Hepsi buradalar anne/Ben burada gireceğim yedi yaşıma/Elindeki son taşı da benim için at anne/Âlem-i beşerin aymaz başına..”

Nurettin Durman’ın Yedi İklim’deki şiiri, mısralardan örülen bir feryattır: “Bu zor zamanın soy kırımın acıların ölümlerin/Meçhule gitmesin gözyaşlarının ahı çocukların/Çılgınlıkların daha bir sürü olumsuz imgelerin/Kayıtlı kayıtsız olanın da hesabı sorulacak elbet/Birçok kimlikleri çalınmış cesetlerin üzerinden.” Dergide Alper Gencer’in “Filistin’de Açan Çocuk” şiiri de okunmalı. Yalçın Ülker, Ay Vakti’nde “Kadim Bir Acı” şiirine şu yürek yanığı mısralarla başlıyor: “Ne çok/Çocuk........

© Milat


Get it on Google Play