Her gün lanetlenen bir güruh ile karşı karşıyayız. Kan içici, soykırımcı bir habis topluluktur İsrail terör örgütü… Bütün dünyayı düşman bilen, birkaç milyonluk nüfusunun dışında hiç kimseyi insan saymayan bir sapık topluluk! Arkasında dünyanın kıyıcı gücü ABD. Milyonlarca Kızılderili’yi acımasızca katletmiş bir emperyalist devlet! Suç ortakları Vahşi Batı’nın “tek dişi kalmış canavar”ları… Bebekleri ve çocukları katletmekten haz duyan vampirler… Öldüremediklerini sakat bırakan, kurtulanları açlığa ve salgına mahkûm eden sefiller! Şehit ettikleri Filistinlilerin mezarlarını bile parçalayan leş yaratıklar!

Bugün dünyanın durduramadığı bu alçakları şairler yok edebilir. Şiirleriyle, mısralarıyla onları cehennem çukuruna atabilir. Geçmişte Mehmed Âkif “İstiklal Marşı”yla yapmıştı bunu. Bugün de en değerli şairimiz İsmet Özel şiir mızrağını emperyalizmin kalbi olan Tel Aviv’in kalbine saplayabilir. Bizim şairlerimiz vicdanın temsilcisidir. Âkif, Yahya Kemal, Necip Fazıl, Sezai Karakoç, İsmet Özel. Her biri azgın küfür ordusunu tek başlarına durdurabilen dev sanatkârlar!

Şehirler bana göre soylu evlatlarıyla, asil şairleriyle, yüksek düşünürleriyle, üstün sanatkârlarıyla öne çıkarlar. Biraz da mimari eserleriyle, kültür muhitleriyle, mektep dergileriyle, okula dönüşmüş yayınevleriyle yücelirler. Ankara benim gözümde ve gönlümde biraz da Hece Dergisi’dir. 46 adede ulaşan özel sayılarıyla kütüphanelerin müstesna köşelerine yerleşen Hece’nin yeni sayısı “İsmet Özel Özel Sayısı”, bahtiyar okuyucularının eline ulaştı. 640 sayfalık birinci cilt, İsmet Özel’in “şiir”ine ayrılmış, 752 sayfadan oluşan ikinci cilt ise sanatkârımızın “düşünce” dünyasına tahsis edilmiş bulunuyor.

İlk sayfada, kıymetli çizerimiz Hasan Aycın’ın eseri bizi karşılıyor. İsmet Özel’e ithaf edilmiş çizgide, kalbin içinden yükseklere ulaşmış bir güçlü yumruk görüyoruz. Özel sayı editörleri Faruk Uysal, Prof. Dr. İbrahim Tüzer ve Osman Özbahçe’nin imzasıyla yayımlanan sunuş yazısında İsmet Özel’in şiir ve fikir hayatımızdaki yeri şu cümlelerle tarif ediliyor: “İsmet Özel, Türk şiirinin, düşünce hayatının en önemli isimlerinden biridir. Şiiri düşünceyle, eylemle buluşturma fikri onu Evet İsyan’a taşımış, şiirleri hapishane duvarlarından gazete manşetlerine kadar her ortamda yer bulmuş, geniş bir kesim tarafından kabul görmüş, tartışılmış, yorumlanmıştır. Şiiri ölçüsünde düşünce yazılarıyla da öne çıkan Özel, bu yazılarda şiirindeki hakikate atılım doğrultuşundu korumuş, berraklaştırmış, tavizsiz bir biçimde savunmuştur. Fakat şiirindeki genel kabul yazılarından esirgenmiştir. Şiirleri, Özel’in insana, İslâm’a, Türkiye’ye ilişkin fikirlerinden kaçınmak isteyenlere sanatsal gıda teminine devam etmiştir.”

İlk yazı, İbrahim Tüzer’in kaleminden okunuyor. Başlığı metnin muhtevasını ortaya koyuyor: “Bir İstikamet Yolcusu; Şair, Yazar, Mütefekkir… İsmet Özel” Muhtasar ama kuşatıcı biyografi… Hayatı ve sanatı birbiriyle kenetlenmiş şairin, doğup büyüdüğü muhiti, yetiştiği çevreyi, okuduğu okulları, şiirle ilk münasebetlerini, öğretmeninden aldığı ilk teşviki, okuyup etkilendiği yazarları, fikir âlemindeki arayışlarını, eski yol arkadaşlarını, sosyalist çevresini, İslami hassasiyet iddialı yeni dostlarını, yazdığı gazete ve dergileri, olağanüstü yalnızlığını, başkasına hiç benzemeyen farklılıklarını, bağlandığı özgürlüğünü, topluluklara şiir okuyuşunu, sahip olduğu özgünlüğünü, kısacası bütün hâlleriyle, davranışlarıyla, duruşu ve kararlılığıyla yaşayış biçimini özlü biçimde okuyoruz.

Şairin fotoğraflarıyla süslenen hususi sayıya emek verenlerin sayısı çok. Özel’in hayatı, fikriyatı, eserleri ve dünya görüşünü ele alan pek çok yazı var. “Eve, şarkıya ve kalbine dönen” şairin içindeki kanamayı ve zihin dünyasındaki hareketliliği her kalem sahibi kendi bakış açısıyla yorumluyor, farklı zaviyelerden değerlendiriyor. Türkiye’nin en zor zamanlarında “İstiklal Marşı”nı yazmış olan Mehmed Âkif ile ülkemizin dünyada yerini almaya çalışırken İstiklal Marşı Derneği’ni kuran ve yaşatan İsmet Özel arasında sıkı bir münasebet görüyorum. Dün “Yedi Düvel”e haddini bildiren milletin torunları, bugün de kanlı emperyalizme tek başına kafa tutmaktadır. Toplum, aynı ruh, kan, heyecan ve imanla küllerinden yeniden doğmakta, dirilmekte, direnmektedir. Hece’nin büyük emek, göz nuru ve alın teri ile vücut bulan bu özel sayısı, kütüphanelerden eksik olmamalı, ellerden düşmemelidir. Edebiyat ve düşünce dünyamıza bu seçkin eseri kazandıranlar arasında Osman Hasbahçe, Mehmet Solak, Ali Ayçil, Hüseyin Akın, Ali Ural, İbrahim Demirci, Selçuk Küpçük, Turgay Anar, Mustafa Kurt, Mehmet Aycı, Şaban Sağlık, Necip Tosun, Mustafa Çiftçi, Faysal Soysal, Vural Kaya, Nurettin Durman, Asım Öz, Halit Yıldırım, Muhammed Hüküm, Nadir Aşçı, Muhammet Sani Adıgüzel, Kâmil Yeşil, Mustafa Uçurum, Yusuf Turan Günaydın da bulunuyor. Hepsinin kalemine, yüreğine sağlık. Aziz şairimiz, mümtaz mütefekkirimiz İsmet Özel’e, sağlıklı, bereketli, huzurlu ve hayırlı bir ömür diliyorum.

QOSHE - ​İsmet Özel - Mehmet Nuri Yardım
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

​İsmet Özel

60 3
24.01.2024

Her gün lanetlenen bir güruh ile karşı karşıyayız. Kan içici, soykırımcı bir habis topluluktur İsrail terör örgütü… Bütün dünyayı düşman bilen, birkaç milyonluk nüfusunun dışında hiç kimseyi insan saymayan bir sapık topluluk! Arkasında dünyanın kıyıcı gücü ABD. Milyonlarca Kızılderili’yi acımasızca katletmiş bir emperyalist devlet! Suç ortakları Vahşi Batı’nın “tek dişi kalmış canavar”ları… Bebekleri ve çocukları katletmekten haz duyan vampirler… Öldüremediklerini sakat bırakan, kurtulanları açlığa ve salgına mahkûm eden sefiller! Şehit ettikleri Filistinlilerin mezarlarını bile parçalayan leş yaratıklar!

Bugün dünyanın durduramadığı bu alçakları şairler yok edebilir. Şiirleriyle, mısralarıyla onları cehennem çukuruna atabilir. Geçmişte Mehmed Âkif “İstiklal Marşı”yla yapmıştı bunu. Bugün de en değerli şairimiz İsmet Özel şiir mızrağını emperyalizmin kalbi olan Tel Aviv’in kalbine saplayabilir. Bizim şairlerimiz vicdanın temsilcisidir. Âkif, Yahya Kemal, Necip Fazıl, Sezai Karakoç, İsmet Özel. Her biri azgın küfür ordusunu tek başlarına durdurabilen dev sanatkârlar!

Şehirler bana göre soylu evlatlarıyla, asil şairleriyle, yüksek düşünürleriyle, üstün sanatkârlarıyla öne çıkarlar. Biraz da mimari eserleriyle, kültür muhitleriyle, mektep dergileriyle, okula dönüşmüş yayınevleriyle yücelirler. Ankara benim gözümde ve gönlümde biraz da Hece Dergisi’dir. 46 adede ulaşan özel sayılarıyla kütüphanelerin müstesna köşelerine yerleşen Hece’nin yeni sayısı “İsmet Özel Özel Sayısı”, bahtiyar okuyucularının eline ulaştı. 640 sayfalık birinci cilt, İsmet Özel’in “şiir”ine ayrılmış, 752 sayfadan oluşan ikinci cilt ise sanatkârımızın........

© Milat


Get it on Google Play