ABD’nin Siyonizm’in emrinde olduğunun bilinmeyen bir yanı yoktu. Ancak son iki aydır Filistin’de yaşananlar, ABD’nin çirkin yüzünü tüm çıplaklığı ile ortaya döktü. Hem de öyle bir döktü ki, surattaki tüm boyalar gerçeği gizlemeye yetmedi. Aslında ABD de suratının bu gerçek halini gizlemek için bir çabanın içine girmedi, buna gerek duymadı. Sanıyorum yaptıklarının çirkinliğini, bu ısrarcılığı daha da ortaya çıkartıyor. Çünkü Filistin’de yaşanan bir savaş falan yoktu. Ancak ne oldu ise ABD tüm hırçınlığı ve kovboyluğu ile bekli de geçmişten gelen kan içiciliğinin tekrarlanması ile olsa gerek adeta İsrail’i kan dökmeye itiyor. Ortada fazlaca görünmüyor ama meydana iteklediği İsrail’i gaddarlıkta geçmiş görünüyor. Sanki tüm dünya, akan kan karşısında ayağa kalkarsa İsrail’i döktüğü kanda boğabilirler düşüncesiyle olsa gerek, meydana sürdüğü caniyi koruma ve kollamayı da ihmal etmiyor. Sonuç olarak diyebilirim ki, Filistin’de yaşananlar bu defa tam bir vahşet halini almış durumda. Çünkü iki aydır, arada verilen bir haftalık mola hariç her gün İsrail bombardımanı devam ediyor. Binlerce insan katlediliyor. Tüm bu gelişmeler karşısında İsrail’e destek veren tek ülkenin ABD olmadığını, Haçlılar topyekûn adeta ilan edilmemiş bir Haçlı-Siyonist ittifakının emrine girmiş görünüyorlar.

ABD’nin sadece İsrail’e destek vermekle kalmadığı, İsrail’i ateşkese uyması yönünde zorlaması gerekirken, BM Güvenlik Konseyi’nin aldığı ateşkes kararını ABD veto ederek uygulanmasını engellemesi işin iyice raydan çıktığını, adeta ABD desteğindeki İsrail’in bu desteğe duyduğu güven sebebiyle olsa gerek, giderek zıvanadan çıkıyor, artık her gün yüzlerce Filistinli katlediliyor. Tüm bu gelişmeler karşısında devletler, daldıkları derin uykuyu sürdürüyorlar: Böyle olunca da İsrail’in suç ortaklığını gönüllü olarak sürdürmüş oluyorlar. Bu arada ABD, İsrail’e verdiği destek sebebiyle tepkilerin odağına geçiyor olsa da sanıyorum ABD, bu sebeple bir endişe duymuyor. Duyuyor olsa en azından İsrail’e, “Yeter artık” demesi gerekmez mi?

Sonuç olarak aslında İsrail, karakterinin gereğini uygularken, ABD de farklı bir tavır sergilemiş olmuyor. O da bir kıtanın gerçek sahiplerini katledip ya da sürerek kovan ABD şimdilerde kendinin yıllar önce yaptıklarını şimdi de İsrail’in yapmasına destek veriyor. Sonuç olarak, olaylara biraz olsun geçmişini de düşünerek baktığımızda aslında tüm Batılı ülkelerin geçmişte ABD ile birlikte bugün İsrail’in yaptıklarını söylemek yanlış olmayacaktır.

Bu bakımdan bugün yaptıklarına bakarak öfkelenmemiz ne kadar tabii ise olanlar karşısında gelişmelerin son noktasına bakarak dünya üzerindeki adaletsizliğin tek sorumlusunun ABD olduğunu söylemek sanıyorum gerçeği tam olarak yansıtmıyor. Çünkü ABD, İsrail ve diğer AB ülkeleri gibi soykırım ve işgallerini sürdürüyor. Bu bakımdan İsrail’in tek destekçisinin ABD olduğunu söylemek diğer medeniyet, insan hakları diye diye dünyayı sömürenlerin aklanması gizlenmeye çalışılıyor. Bu bakımdan dünya üzerinde adaletin hâkim olması isteniyorsa, bunun tek yapıcıları geçmişte olduğu gibi Müslümanlardır. Bu gerçeği gizlemek için yeryüzünde İslam düşmanlığının yayılmaya çalışılması da gerçek çehrelerini gizlemeye çalışmaktan öte bir anlam ifade etmiyor.

Bu bakımdan yeni bir dünya ve adil bir düzen kurulması samimi olarak isteniyorsa öncelikli olarak Müslümanların birleşmesi ve ayağa kalkması gerekiyor. Bu gerçek biliniyor olmasına rağmen maddeyi esas alanlardan adil bir düzen kurulmasını beklemek en hafif ifadesiyle kendimizi kandırmaktır, sömürü düzenlerinin devamına farkına varmadan hizmet edilmiş olacaktır. Adil bir dünya düzeni kurulması için adaleti, hak ve hukuku esas alan bir anlayışın güç merkezi olması gerekiyor. Bu bakımdan yeryüzünde adaletin hâkim olması ABD ile sağlanamayacağı gibi, diğerleri ile de mümkün olmayacaktır.

QOSHE - ABD’yle Olmaz da Diğerleri ile Olur Mu? - Abdülkadir Özkan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

ABD’yle Olmaz da Diğerleri ile Olur Mu?

9 8
11.12.2023

ABD’nin Siyonizm’in emrinde olduğunun bilinmeyen bir yanı yoktu. Ancak son iki aydır Filistin’de yaşananlar, ABD’nin çirkin yüzünü tüm çıplaklığı ile ortaya döktü. Hem de öyle bir döktü ki, surattaki tüm boyalar gerçeği gizlemeye yetmedi. Aslında ABD de suratının bu gerçek halini gizlemek için bir çabanın içine girmedi, buna gerek duymadı. Sanıyorum yaptıklarının çirkinliğini, bu ısrarcılığı daha da ortaya çıkartıyor. Çünkü Filistin’de yaşanan bir savaş falan yoktu. Ancak ne oldu ise ABD tüm hırçınlığı ve kovboyluğu ile bekli de geçmişten gelen kan içiciliğinin tekrarlanması ile olsa gerek adeta İsrail’i kan dökmeye itiyor. Ortada fazlaca görünmüyor ama meydana iteklediği İsrail’i gaddarlıkta geçmiş görünüyor. Sanki tüm dünya, akan kan karşısında ayağa kalkarsa İsrail’i döktüğü kanda boğabilirler düşüncesiyle olsa gerek, meydana sürdüğü caniyi koruma ve kollamayı da ihmal etmiyor. Sonuç olarak diyebilirim ki, Filistin’de yaşananlar bu defa tam bir vahşet halini almış durumda. Çünkü iki aydır, arada verilen bir haftalık mola hariç her gün İsrail bombardımanı devam ediyor. Binlerce insan katlediliyor. Tüm bu gelişmeler karşısında İsrail’e destek veren tek ülkenin ABD olmadığını, Haçlılar topyekûn adeta ilan edilmemiş bir Haçlı-Siyonist........

© Milli Gazete


Get it on Google Play