Adaletin olmadığı bir dünyada haksızlıkların önlenmesi mümkün olabilir mi? Bunun ötesinde yeryüzünde canilerden nasıl hesap sorulabilir? Bu soruların cevabı bilinmekle birlikte mevcut uluslararası düzen öyle bir anlayış üzerine oluşturulmuş ki, hep zalimler haklı, sonuç olarak zalimlerden hesap sorulması engelleniyor. Böylece dünyada bir avuç İsrailli karşısında fazla bir şey yapılamıyor, hesap sorulamıyor. Gerçekten yeryüzünde adaletin hâkim olması isteniyor ve uluslararası düzenlemeler bunu sağlamak için gerçekleştirilmiş olsaydı sanıyorum Birleşmiş Milletler teşkilatında 5 ülke imtiyazlı konuma getirilmez, tüm üyelerin oy çokluğu ile aldığı bir karar BMGK’nın 5 üyesinden birinin vetosu ile geçersiz hale gelmezdi. Bunun da ötesinde bu çarpıklığı göze sokmak için yapılan, “Dünya beşten büyüktür” açıklamaları ciddiye alınır ve bozuk yapı düzeltilir ya da düzeltmek için bir hareket başlatılırdı. Ne var ki, BM’nin bozuk yapısı biliniyor olmakla birlikte hiçbir adım atılmıyor. Bunun hesabının sorulmasını BM yerine getiremiyor. Çünkü İsrail imtiyazlı ülkelere sırtını dayamış. Bunun için ya BM’nin yapısı değiştirilecek ya da BM devre dışı bırakılarak İsrail cezalandırılacak. Ancak görünen o ki, BM’nin bu yapısı devam ettiği sürece böyle bir yolun takip edilmesi de yeni bazı sorunları gündeme getirecektir.

Bu arada yeryüzünde barışın temini için kurulduğu ileri sürülen uluslararası örgütler işe yaramadığı gibi, daha doğrusu yeryüzünde barışın ve adaletin sağlanması için kurulduğu ileri sürülen örgütlerin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Ne var ki; bu da söylendiği kadar kolay görülmüyor. Çünkü dünya üzerindeki imtiyazlı devletler, dediğimiz dedik çaldığımız düdük anlayışından vazgeçecek görünmüyorlar. Bunun ötesinde bir konudaki çarpıklığın düzeltilmesi için dünya halklarının sokağa inmesi de yeterli gelmiyor. Öyle olmasa dünya üzerinde pek çok ülkede insanlar sokaklar ve meydanlara inmiş olmasına rağmen İsrail’e hesap sorulamıyor, bırakın hesap sormayı bir avuç İsrail dünyaya meydan okuyor. ‘Siz ne karar verirseniz verin ben Filistin’e saldırılarımı; sürdüreceğim’ açıklaması yapıyor. Kısacası küstahın aklının başına getirilmesi için insanlığın ayağa kalkması yeterli değil.

Bu noktada dünya düzeninin bugünkü hali ile güçlüler ve imtiyazlılardan hesap sorulması mümkün görülmüyor. Yapılacak iş yeryüzünde yeni bir dengenin oluşturulmasıdır. Bu yapılmadığı, yapılamadığı sürece konuşmaktan öte gidilemeyeceği açıkça görülüyor. Çünkü gelinen noktada ABD’yi durdurmadan İsrail terörünün durdurulamayacağı yüksek sesle dile getirildiğine göre ya işlenen cinayetleri kanıksamak ya da katillerden hesap sormak için ayağa kalkmak gerekiyor. Çünkü tüm dünya halkları ayağa kalkmış, sokağa dökülmüş olsa bile düzen değişmediği sürece zalimlerin dediği olacak. Görünen bu. Kısacası dünya halklarının ayağa kalkması zalimleri oturtmaya yetmediğine göre yeryüzünde yeni bir güç dengesi oluşturmak, ondan sonra zalimlere sopanın gösterilmesi gerekiyor. Çünkü zalimler sadece güçten anlarlar. Bu yapılmadığı sürece meydanlara dökülen milyonlar da sadece bazı zalimlerin dünyayı oyalamasına malzeme yetiştirmesine katkıda bulunulmuş olacaktır.

QOSHE - BM’ye, Zalimlere Müdahale için Gerek Var!.. - Abdülkadir Özkan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

BM’ye, Zalimlere Müdahale için Gerek Var!..

7 0
17.01.2024

Adaletin olmadığı bir dünyada haksızlıkların önlenmesi mümkün olabilir mi? Bunun ötesinde yeryüzünde canilerden nasıl hesap sorulabilir? Bu soruların cevabı bilinmekle birlikte mevcut uluslararası düzen öyle bir anlayış üzerine oluşturulmuş ki, hep zalimler haklı, sonuç olarak zalimlerden hesap sorulması engelleniyor. Böylece dünyada bir avuç İsrailli karşısında fazla bir şey yapılamıyor, hesap sorulamıyor. Gerçekten yeryüzünde adaletin hâkim olması isteniyor ve uluslararası düzenlemeler bunu sağlamak için gerçekleştirilmiş olsaydı sanıyorum Birleşmiş Milletler teşkilatında 5 ülke imtiyazlı konuma getirilmez, tüm üyelerin oy çokluğu ile aldığı bir karar BMGK’nın 5 üyesinden birinin vetosu ile geçersiz hale gelmezdi. Bunun da ötesinde bu çarpıklığı göze sokmak için yapılan, “Dünya beşten büyüktür” açıklamaları ciddiye alınır ve bozuk yapı düzeltilir ya da düzeltmek için bir hareket başlatılırdı. Ne var ki, BM’nin bozuk yapısı biliniyor olmakla birlikte hiçbir adım atılmıyor. Bunun hesabının sorulmasını BM yerine getiremiyor. Çünkü İsrail imtiyazlı........

© Milli Gazete


Get it on Google Play