Elbette dünyayı görünürde kimlerin yönettiğinin bilinmeyen bir yanı yok. Ancak, iki ayı aşkın bir süreden beri İsrail’in Filistin’de işlediği cinayetler karşısında dünya devletleri adeta dillerini yutmuşçasına tepki vermemeleri karşısında ister istemez başlığa koyduğum değerlendirme geçerli hale geldi. Çünkü özellikle halkın yönetimi, demokrasi, insan hakları gibi kavramları dillerinden düşürmeyen Batılı ülkeler birden bire sözünü ettiğimiz kavramları birden bire unutmuş görünüyorlar. İki ayda açıklanan rakamlara göre İsrail Filistin’de 20 bin insanı katlettiği halde dünyanın işlenen cinayetleri serinkanlılıkla izlemeyi sürdürmesi de başlığa aldığım soru cümlesini ister istemez düşündürüyor. Söylenenlere göre dünya üzerinde en ideal rejim demokrasidir. Çünkü bu yönetimlerde halkın iradesi, karar verme özgürlüğü vardır. Sözde böyle söyleniyor ama iş uygulamaya gelince birden bire işler değişiyor. Halklar hemen her gün meydanları doldurup, işlenen cinayetlerin hesabının sorulmasını isterken, ülkelerin yöneticileri gelişmeleri görmezden ve duymazdan geliyorlar.

Sanki dünya bir katliam ve soykırım ile karşı karşıya değilmişçesine ülkelerin yönetimleri üç maymunu oynuyorlar. Halbuki, lafa geldiğinde İsrail bir vahşet sergiliyor, bebekleri hastanelerdeki hastaları katlediyor ama, sanki ortada ciddi bir olay yokmuşçasına bir hava estiriliyor. En azından medyada ve ülke yönetimlerinde olayların boyutuna paralel bir hamle söz konusu değil. Sanki yöneticiler bir gizli el tarafından susturuluyor, oturun oturduğunuz yerde deniyor. Bırakın suçluların cezalandırılmasını suçlulardan hesap sormaya bile gidilemiyor. Suçlulardan hesap sormayı da bırakın İsrail’in tepesine bir yumruk patlatarak ateşkes ilan edilmesi bile sağlanamıyor. Böyle olunca da ister istemez, “Bizim bilmediğimiz bir gizli el mi dünyayı yönetiyor? diye sormaktan insan kendisini alamıyor. Eğer, belirleyici olan söz konusu gizli el ise o zaman dünyayı canavarlarla paylaştığımızı düşünmek yanlış olmayacaktır. Hiç olmazsa bundan sonra olsun insanlık bir takım kavramlarla uyutulmaktan kurtulmak durumunda. Çünkü bu sağlanamadığı sürece insanlıktan, insanın yaşama hakkından söz etmenin bir anlamı kalmıyor. Çünkü yönetimler toplumlarını kandırmaya devam ederken, halkların da iradeleri tam olarak yönetimlere yansımıyor. Böyle olunca da dünya üzerindeki gizli eller tek tek kontrol altına alındığında insanlığın da teslim alındığı gerçeği ile karılaşıyoruz. O zaman ikide bir ne diye seçim sandığını önümüze koyuyorlar? Eğer toplumların tepkileri ve iradeleri dikkate alınmayacaksa ikide bir demokrasiden söz ederek insanlığın uyutulmasının engellenmesi gerekiyor. Çünkü demokrasi, ülkelerin çoğunluğun iradesi ile yönetilmesi deniyor ama halkların nedense istekleri ve tepkileri dikkate alınmadığına göre öncelikli olarak insanlığın gizli ellerin güdümünden kurtulması gerekiyor. Bu yapılamadığı sürece bir takım nutuklar atmanın anlamı kalmıyor. Kimse kusura bakmasın ama kim iletişim yollarına hakimse kimler toplumları belli yönlere yönlendirebiliyorsa onların dediği olacaksa bunun adı demokrasi olmaz. İnsanların kendilerini kimlerin yönettiğini bilme hakkı vardır. Bu bilinmeden insanlık gizli ellerin kontrolüne giriyorsa, meydan canilere kalmış demektir. Sonuç olarak işlenen cinayetler ve soykırımlar karşısında katillerden hesap sorulamayacak demektir. Çünkü İsrail’in işlediği cinayetler karşısında şimdiye kadar çoktan tüm insanlık ayağa kalkmış, katillerden hesap sormaya başlamış olması gerekirdi. Eğer, suçlulardan hesap sorulamayacaksa, ne devletlere ne de bir takım uluslararası örgütlere ihtiyaç vardır. Zaten var olanlar da insanlığı oyalamaya ve kandırmaya yönelik oluşumlardır.

QOSHE - Dünyayı Kimler Yönetiyor? - Abdülkadir Özkan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Dünyayı Kimler Yönetiyor?

11 0
22.12.2023

Elbette dünyayı görünürde kimlerin yönettiğinin bilinmeyen bir yanı yok. Ancak, iki ayı aşkın bir süreden beri İsrail’in Filistin’de işlediği cinayetler karşısında dünya devletleri adeta dillerini yutmuşçasına tepki vermemeleri karşısında ister istemez başlığa koyduğum değerlendirme geçerli hale geldi. Çünkü özellikle halkın yönetimi, demokrasi, insan hakları gibi kavramları dillerinden düşürmeyen Batılı ülkeler birden bire sözünü ettiğimiz kavramları birden bire unutmuş görünüyorlar. İki ayda açıklanan rakamlara göre İsrail Filistin’de 20 bin insanı katlettiği halde dünyanın işlenen cinayetleri serinkanlılıkla izlemeyi sürdürmesi de başlığa aldığım soru cümlesini ister istemez düşündürüyor. Söylenenlere göre dünya üzerinde en ideal rejim demokrasidir. Çünkü bu yönetimlerde halkın iradesi, karar verme özgürlüğü vardır. Sözde böyle söyleniyor ama iş uygulamaya gelince birden bire işler değişiyor. Halklar hemen her gün meydanları doldurup, işlenen cinayetlerin hesabının sorulmasını isterken, ülkelerin yöneticileri gelişmeleri görmezden ve duymazdan geliyorlar.

Sanki dünya bir katliam ve soykırım ile karşı karşıya değilmişçesine ülkelerin yönetimleri üç maymunu oynuyorlar. Halbuki, lafa........

© Milli Gazete


Get it on Google Play