Türkiye, 2023’ün son akşamı AGD ve MGV’nin organize ettiği Filistinli kardeşlerimize destek toplantı ve yürüyüşleriyle 2024’ün ilk günü sabah erken saatlerden itibaren insanlarımız İstanbul’da meydanları doldurdu. İşlenen cinayetlerin sorumlularına tepki yağdırdılar. Bu yürüyüş ve toplantılar sırasında atılan sloganlar bir öfke patlamasıydı. Atılan sloganlarda hedefteki ilk ülke İsrail ve onun destekçisi ABD idi. Ancak katillerin sözden anlamadıklarını biliyoruz. Çünkü onları lafla hizaya getirmek mümkün olsaydı, bırakın Filistin’de cinayetlerini sürdürmelerini, evlerinden dışarı çıkacak gücü kendilerinde bulamamaları gerekirdi. Çünkü çocuk, kadın, sivil demeden 20 bini aşkın Filistinliyi katledenlerin hâlâ bildiklerini okumaları mümkün olmazdı. Bu bakımdan elbette meydan mitingleri, salon toplantıları devam edecek, katillere söylenmesi gerekenler söylenecek ama yüz binleri meydanlarda toplasak bile katillerin bunlardan utanması, geri adam atmalarını beklemenin gerçekçi olmadığını görmek durumundayız.

Hemen belirteyim ki, “Adil bir dünya mümkün ama ABD ile olmaz” sloganı Filistin’e destek toplantılarında sıkça dile getiriliyor olmasına rağmen ABD ve İsrail, bildiğini okuyor, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ABD vetosu sebebiyle ateşkes kararı alamıyor olması sanıyorum yukarıda izaha çalıştığım durumu net bir şekilde gösteriyor. Yani dünya beşten büyük ama beş ülke masaya oturtulmadan BM’nin üyelerinin sayısı bir anlam ifade etmiyor. Çünkü BM, kuruluşunda 5 ülkenin emrine teslim edilmiş. Bir bakıma BMGK’nin 5 üyesi dışındaki tüm üyeleri birlikte bir karar almış bile olsalar Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesi evet demediği sürece karar uygulamaya konulamıyor. Böyle olunca dünyanın 5’ten büyük olması fazla bir anlam ifade etmiyor. Çünkü dünya birlik oluştursa bile 5 üye evet demediği sürece 5 ülke değil bir ABD hayır dediği takdirde katillerden hesap sorulması mümkün olmuyor. BMGK’nin bir üyesinin sözü geçerli diğerleri ise geçersiz oluyor. Kısacası katillerden hesap sorulamıyor. Hesap sorulmadığı sürece de yeryüzünde adaletin temin edilmesini beklemek hayalden öte geçmiyor. Zaten mevcut dünya düzenini kuranlar da yeryüzünde adaleti tesis etmek değil, her durumda dünyayı rahat sömürülerini sürdürebilmek üzerine oluşturulmuş.

Böyle olduğu için de katillerin anlayacağı tek dil söz konusu; o da anladıkları dil güç olduğu için yeryüzünde adaleti esas alan yeni bir güç dengesi ve dünya düzeninin oluşturulmasına ihtiyaç var. Artık net bir şekilde görülüyor ve biliniyor ki, İslam ülkelerinin birlik oluşturması dışında söylenecek sözler ve yapılacak eylemler bir işe yaramıyor. Daha doğrusu sonuç vermiyor. Bunları söylerken toplantılar ve yürüyüşler yapılmasına karşı çıkıyor değilim. Ancak tek başına yürüyüş ve toplantılar cinayetleri durdurmaya yetmiyor. Bu bakımdan protesto toplantılarına devam edilmeli ama yıllardan beri İslam Birliği’nin kurulması söylemlerinin artırılması gerekiyor. Bu arada meselenin sadece söylemden ibaret bırakılmasının ötesine geçilmesi ve İslam Birliği konusunda harekete geçilmesi şart. Buna karşı birileri Müslümanların bir araya getirilmesi mümkün değil diyerek karşı çıkabilirler. Ancak hemen belirteyim ki, rahmetli Erbakan Hocam İslam Birliği’ne giden yolu bir yıllık iktidarında hayata geçirmişti. Ne var ki Hocamın açtığı bu yolda yürüyecekler nedense bir türlü harekete geçmediler ve Hocamın bu hareketini unutulmaya terk ettiler. Kısacası Filistin’de katliam yapan, soykırım uygulayanlar bildikleri yolda devam edecekler, katliamlar sürecek demektir. Sanıyorum bu durumdan, gelişmeleri kenardan sessizce izleyenlerin payına da bir sorumluluk düşecektir.

QOSHE - Katillerden Hesap Sorulamıyor - Abdülkadir Özkan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Katillerden Hesap Sorulamıyor

7 1
02.01.2024

Türkiye, 2023’ün son akşamı AGD ve MGV’nin organize ettiği Filistinli kardeşlerimize destek toplantı ve yürüyüşleriyle 2024’ün ilk günü sabah erken saatlerden itibaren insanlarımız İstanbul’da meydanları doldurdu. İşlenen cinayetlerin sorumlularına tepki yağdırdılar. Bu yürüyüş ve toplantılar sırasında atılan sloganlar bir öfke patlamasıydı. Atılan sloganlarda hedefteki ilk ülke İsrail ve onun destekçisi ABD idi. Ancak katillerin sözden anlamadıklarını biliyoruz. Çünkü onları lafla hizaya getirmek mümkün olsaydı, bırakın Filistin’de cinayetlerini sürdürmelerini, evlerinden dışarı çıkacak gücü kendilerinde bulamamaları gerekirdi. Çünkü çocuk, kadın, sivil demeden 20 bini aşkın Filistinliyi katledenlerin hâlâ bildiklerini okumaları mümkün olmazdı. Bu bakımdan elbette meydan mitingleri, salon toplantıları devam edecek, katillere söylenmesi gerekenler söylenecek ama yüz binleri meydanlarda toplasak bile katillerin bunlardan utanması, geri adam atmalarını beklemenin gerçekçi olmadığını görmek durumundayız.

Hemen belirteyim ki, “Adil bir dünya mümkün ama ABD ile olmaz” sloganı Filistin’e destek toplantılarında sıkça dile getiriliyor olmasına rağmen ABD ve İsrail, bildiğini........

© Milli Gazete


Get it on Google Play