İsrail’in Filistin’e saldırılarının ve katliamının cesaretini ABD’den aldığının bilinmeyen bir yanı yok. Şimdilerde medyaya yansıyan İsrail’e ABD desteğinin süresinin yıl sonunda dolacağı haberi malumun ilanı anlamına geliyor. Ancak, yıl sonu geldiğinde bu sürenin uzatılıp uzatılmayacağı, İsrail’in ABD’yi dinleyip dinlemeyeceği önemli. Çünkü İsrail’in Filistin katliamı için ABD’nin açtığı krediyi istediği gibi kullanıyor olması söz konusu, bir diğer tabirle kredi açmış olması ABD’yi dünya üzerinde hızlı bir şekilde dünya üzerinde itibarsızlaştırıyor. Çünkü cinayetleri İsrail’in işliyor olması ABD’nin aklanmasını getirmiyor. Bilakis dünya üzerinde çok ciddi bir tepki oluşmuş durumda. Hem de bu tepki artarak sürüyor.

İsrail’in sergilediği tavır öyle bir noktaya ulaşmış durumda ki, bir yandan her gün atılan yüzlerce bomba ile Filistin’de yıkılmadık bina bırakmıyorlar. Eğer atacak bombaları kalmamış ise Filistinlilerin oturdukları mahalleleri abluka altına alıyor, içeriye kesinlikle yiyecek, ilaç ve su girmesini engelliyorlar. Yani Filistinlilerin İsrail ölmelerini istiyor. Bu ölümün nasıl ve ne şekilde olacağını da İsrail belirliyor. Öyle görünüyor ki, asıl ölüme mahkûm edilmesi gerekenler tüm Filistinlileri ya ölüme ya da yerlerini terk edip gitmeye mahkûm etmişler. Filistin’den gitmek için harekete geçen Filistinlilere bu yönde de izin yok. Çünkü bir yandan İsrail yaptığı açıklamalarla Filistinlilere belli bölgelere gitmelerini, oraların güvenli bölgeler olduğu söyleniyor ama gitmek için harekete geçenler ya yolda, ya da toplandıkları yerlerde İsrail’in yoğun bombardımanına maruz kalıyor. Bir günde yüzlerce, hatta binlerce insan hayatını kaybediyor. Kısacası, İsrail’in verdiği sözlerin de bir manası olmadığı biliniyor. İsrail’in temel düşüncesi kısa zamanda en fazla Filistinli nasıl öldürülür tüm hesapları bunun üzerine kurulu.

Bu arada İsrail’in katliamlarını durdurmaya Birlemiş Milletler örgütünün de gücü yetmiyor. Bu durum her ne kadar uluslararası sistemin zafiyet içinde şeklinde değerlendiriliyor olsa da, bu bir zafiyetin ifadesinden çok, kurulmuş sistemin imtiyazlılara işletilmesinden ileri geliyor. Bu bakımdan ısrarla bu köşede mevcut dünya düzenin sadece zalimlere çalıştığını, bir diğer ifadeyle imtiyazlıları koruduğuna dikkat çekiyor, yeryüzünde yeni bir dünya düzenine ihtiyaç olduğunu dile getirmeye çalışıyoruz. Elbette, yeni kurulacak düzen geçmişte olduğu gibi imtiyazlıları koruyacak şekilde oluşturulacaksa değişen bir şey olmayacak demektir. Çünkü görüyoruz ki, imtiyazlılarda merhamet, vicdan gibi duygular dumura uğramış. Onlar yine bildiklerini okuyacaklar, belki yeni örgütlerin isimleri değişecek ama işleyişleri değişmeyecektir. Mesela Avrupa Birliği’nin (AB) işleyişinde de imtiyazlıların korunduğu görülüyor. Bu arada son Filistin’de yaşananlar da hiçbir insani değerin dikkate alınmıyor olması işin vahametini biraz daha artırıyor.

Çünkü şimdiye kadar insanların öldürülmesinde açlık silah olarak kullanılmamıştı, şimdi bu da yaşanır oldu. Kısacası giderek medeniyet gelişiyor dedikçe gelişme imtiyazlıların vahşileşmesini artırıyor. Böyle olunca da kendilerini demokrat, medeni, adaletten yana ilan edenler öyle görünüyor ki, bu sıfatı çoktan hayatlarından atmışlar. Onlar için tek ölçü çıkardan ibaret. Böyle bir anlayışın sahiplerinin kurulacak olan düzenin kuruluşunda kenarında bile yer almamaları gerekiyor. Aksi halde şimdi yaşananlar başka şekilde yaşanmaya devam edecek demektir. Çünkü iki aydır Filistin’de yaşanalar yapılan bir incelemede, “Yeryüzünde yaşananların en vahşisi” olarak tespit edilmiş. Bunu bir örnek ile neticelendirmek istiyorum.

Birkaç gün önce Gazze’de genellikle gençlerden oluşan kalabalık bir Filistinli üstlerinde sadece kilotları bırakılarak soyulup bir çukurun kenarında toplanmışlardı. Bunu yapanlar İsrailliler. Yani insanları soyup onları rencide etmekten bile zevk aldıklarını söylemek yanlış olmayacaktır. Kısacası Siyonistlere Müslümanların ölüsü de dirisi de malzeme oluyor.

QOSHE - Kredi ABD’den, Soykırım Uygulaması İsrail’den - Abdülkadir Özkan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kredi ABD’den, Soykırım Uygulaması İsrail’den

10 9
12.12.2023

İsrail’in Filistin’e saldırılarının ve katliamının cesaretini ABD’den aldığının bilinmeyen bir yanı yok. Şimdilerde medyaya yansıyan İsrail’e ABD desteğinin süresinin yıl sonunda dolacağı haberi malumun ilanı anlamına geliyor. Ancak, yıl sonu geldiğinde bu sürenin uzatılıp uzatılmayacağı, İsrail’in ABD’yi dinleyip dinlemeyeceği önemli. Çünkü İsrail’in Filistin katliamı için ABD’nin açtığı krediyi istediği gibi kullanıyor olması söz konusu, bir diğer tabirle kredi açmış olması ABD’yi dünya üzerinde hızlı bir şekilde dünya üzerinde itibarsızlaştırıyor. Çünkü cinayetleri İsrail’in işliyor olması ABD’nin aklanmasını getirmiyor. Bilakis dünya üzerinde çok ciddi bir tepki oluşmuş durumda. Hem de bu tepki artarak sürüyor.

İsrail’in sergilediği tavır öyle bir noktaya ulaşmış durumda ki, bir yandan her gün atılan yüzlerce bomba ile Filistin’de yıkılmadık bina bırakmıyorlar. Eğer atacak bombaları kalmamış ise Filistinlilerin oturdukları mahalleleri abluka altına alıyor, içeriye kesinlikle yiyecek, ilaç ve su girmesini engelliyorlar. Yani Filistinlilerin İsrail ölmelerini istiyor. Bu ölümün nasıl ve ne şekilde olacağını da İsrail belirliyor. Öyle görünüyor ki, asıl ölüme mahkûm edilmesi gerekenler tüm Filistinlileri ya ölüme ya da yerlerini terk edip gitmeye mahkûm etmişler. Filistin’den gitmek için........

© Milli Gazete


Get it on Google Play