Yıllardan beri Siyonistler, günümüzde de Netanyahu meydanı boş bulmanın rahatlığı ile hareket ediyorlar. Öylesine bir tavır sergileniyor ki, Lahey’in kendilerini yargılayamayacağını söylüyor. Kısacası Netanyahu başta olmak üzere İsrail’deki sorumlular dünyanın umurlarında olmadığını, kendilerini dünyanın bile yargılayamayacağını, yargılansalar da cezalandıramayacağını dile getiriyorlar. Bu cesareti nereden alıyorlar? Sanıyorum bu sorunun cevabı gün geçtikçe daha fazla önem kazanıyor. Özellikle Netanyahu’nun son açıklamasında “Lahey’deki soykırım davasının sonucu ne olursa olsun Gazze’deki saldırılarına devam edeceklerini söyleyerek adeta dünyaya meydan okudu. Bu cesareti nereden aldıkları, üzerinde durulması gereken bir husus olmakla birlikte birinin ortaya çıkarak dünyaya meydan okumaların zeminini hazırlayanların dünyayı bu noktaya sürüklediğini söylemesi yanlış olmayacaktır.

Bu noktada ister istemez akla gelen soru, ”Madem ki Lahey’de çıkacak karar ne olursa olsun saldırılarınızı durduramayacak ise bu tür ulusları örgütlerin oluşturulmasının anlamı ne? Diye sormadan geçmek mümkün değil. Çünkü böyle bir açıklamanın yapılabilmiş olması, dünyanın haydutlara teslim edildiğini göstermez mi? Bu soruya evet cevabı verilmesi ise ipin ucunun çoktan kaçtığı anlamına gelir. Eğer uluslararası ceza mahkemesi kurulmuş ve burada yargılama yapılabiliyorsa bundan bir sonuç alınamayacağının söylenmesi, bir başka ifadeyle mahkemeye meydan okunuyor olması işin vahametini daha da artırıyor.

Bu noktada İsrail’in Filistin’de aylardan beri sürdürdüğü soykırım karşısında dünyadan ciddi bir karşılık çıkmıyor olması, adeta ABD, İngiltere ve İsrail ekibinin tüm dünyayı kontrolleri altına aldıklarını gösteriyor. Böyle bir dünyada yaşıyor olmak insanlığın kendisini eşkıyaların keyfine havale etmiş olduğu anlamına gelir. Böyle bir dünyada adaletin tecelli etmesini beklemek olsa olsa insanlığın kendisini kandırması anlamına gelir. Ortaya çıkan görüntüyü bir fıkra ile anlatmak daha anlaşılır olacaktır. Olayı bu köşede daha önce de ifade etmiştim. Bir kez daha hatırlatmakta yarar olduğunu düşünüyorum. Yıllar önce Ankara’nın bir gecekondu mahallesinde geçiyor. Kabadayılığı ile tanınan birisi zil zurna sarhoş mahalle kahvesine girerek, avazı çıktığı kadar, ”Bana yan bakan var mı?” diye bağırır. O sırada arkadaşları ile oyun oynayan bir müşteri ayağa kalkarak, ”Var lan. Ne yapacaksın” diye sorar. Buna karşılık kabadayı geçinen zat, kabadayının yanına gelip, koluna girerek “İkimize yan bakan var mı?” diye sorar. Olay da böylece kapanır. Bu bakımdan her kabadayı geçinenin korkusuz olduğunu düşünmek yanlış olur. Yaptıkları her serserilik de karşılarına çıkan bir yiğit görmedikleri için sahte kabadayılar türüyor. İsrail’in tek başına tüm dünyaya meydan okuyor olması sanıyorum meydanı boş bulduklarından olsa gerek.

Kısacası dünyanın sahte kabadayılardan kurtarılması gerekiyor. Aksi halde dünyanın en korkak tiplerinin arada bir kabadayılıkları tutuyor. Buna karşılık meydan okuyuşlara sessiz kalmak sahte kabadayıların ortaya çıkmasına zemin hazırlıyor. Ortaya sadece sahte kahramanlar çıkmıyor, ”Haydut devletler”! oluşuyor. İsrail tüm dünyaya meydan okuma cesaretini kendinde buluyorsa bilinmelidir ki, yiğitliklerinden değil, meydanın boş bırakılmasındandır.

QOSHE - Netanyahu Meydanı Boş Bulmanın Rahatlığını Sergiliyor - Abdülkadir Özkan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Netanyahu Meydanı Boş Bulmanın Rahatlığını Sergiliyor

7 0
16.01.2024

Yıllardan beri Siyonistler, günümüzde de Netanyahu meydanı boş bulmanın rahatlığı ile hareket ediyorlar. Öylesine bir tavır sergileniyor ki, Lahey’in kendilerini yargılayamayacağını söylüyor. Kısacası Netanyahu başta olmak üzere İsrail’deki sorumlular dünyanın umurlarında olmadığını, kendilerini dünyanın bile yargılayamayacağını, yargılansalar da cezalandıramayacağını dile getiriyorlar. Bu cesareti nereden alıyorlar? Sanıyorum bu sorunun cevabı gün geçtikçe daha fazla önem kazanıyor. Özellikle Netanyahu’nun son açıklamasında “Lahey’deki soykırım davasının sonucu ne olursa olsun Gazze’deki saldırılarına devam edeceklerini söyleyerek adeta dünyaya meydan okudu. Bu cesareti nereden aldıkları, üzerinde durulması gereken bir husus olmakla birlikte birinin ortaya çıkarak dünyaya meydan okumaların zeminini hazırlayanların dünyayı bu noktaya sürüklediğini söylemesi yanlış olmayacaktır.

Bu noktada ister istemez akla gelen soru, ”Madem ki Lahey’de çıkacak karar ne olursa olsun saldırılarınızı durduramayacak ise bu tür ulusları örgütlerin oluşturulmasının anlamı ne? Diye sormadan........

© Milli Gazete


Get it on Google Play