Terör, bölgemizde zaman zaman kendini unuttursa da ana sorunun terör olduğu, bu sorunun çözüme kavuşturulması için öncelikli olarak teşhisin doğru belirlenmesi ve bu beladan kurtulmak için doğru bir tedavi, daha doğrusu terörün destekçilerinin doğru tespit edilmesi gerekiyor. Hemen belirteyim ki teşhisi doğru koymakta yeterli olmuyor, bu tespit doğrultusunda bölgemizin terör örgütlerinden ve teröristlerden temizlenmesi şart. Aslında teşhisin doğru konulduğunu söylemek mümkün. Ancak, teşhis doğru olmakla birlikte söz konusu hastalığın 40 yılı aşkın bir süreden beri devam ediyor olması verilen mücadele teşhis doğrultusunda yürütülmüyor olacak ki, terör örgütleri bir süre kendilerini meydandan çekiliyor görüntüsü verseler de, bu köklerinin kazındığı anlamına gelmiyor. Söz gelimi hemen her gün terör eylemlerinin ardından mücadelenin devam edeceği, mutlaka terörün kökünün kazınacağı açıklaması geliyor. Hemen belirteyim ki açıklamaya bir diyeceğim yok ama mücadele eksik ve yetersiz yürütülüyor. Çünkü artık ülkemiz bölgede sadece terör örgütleri ve onların militanları ile mücadele vermiyor. Bu örgütlerin destekçisi başta ABD olmak üzere destekçilere karşı verilen mücadele bu destekçilerin ortadan çekilmesine yetmiyor.

Tüm toplumumuzu derinden üzen olayların ardından teröre destek veren ülkeler gündeme getiriliyorsa da sadece o noktada kalıyor. Bu terör devletlerinin elinin kırılmasını sağlayacak bir adım atılmıyor, belki de atılıyor da yetersiz kalıyor. Çünkü ABD bölgede kendi ülkesinde gibi hareket ediyor. Bölgede üsler oluşturmuş, teröristlere eğitim verdiği gibi, ortak tatbikatlar yaptırıyor. Kısacası, kendi askerlerini oluşturdukları üslerde koruma altına alırlarken çatışma alanlarına adeta kendi kara gücü gibi teröristleri sürüyorlar. Bu bakımdan bölgemizden ABD uzaklaştırılmadan, terörün son bulması mümkün olmuyor.

Bölgemizde özellikle de PKK ile ABD ortak hareket yürüttükleri gerçeğini görmeden ve buna göre bir strateji belirlemeden, her gün teröristlerin etkisiz hale getiriliyor olmasına rağmen ABD ve yandaşlarının oluşturduğu üslerde yedek güç olarak yetiştirilen militanlar meydana sürülüyor. Elbette ABD’nin böylesi bir pozisyonu ayakta tutmak için gayret göstermesinin çeşitli sebepleri olabilir. Söz gelimi bölgemizin yer altı ve yer üstü zenginliklerine el koyma düşüncesi olabileceği gibi bölgemizin stratejik önemi sebebiyle kontrolleri altında tutabilmek için terör örgütlerinden istifade ettiklerini söylemek mümkün. Aslında sebep ne olursa olsun, ABD ve yandaşları için ana sebebin bölge ülkelerinin sürekli terör ile meşgul edilmesi, geleceğe dönük bir takım hamlelerini aksatmak olabilir. Çünkü emperyalistler son yıllarda planlarını hayata geçirmek için terörden yararlandıkları biliniyor. Çünkü gelişmekte olan ülkeler bir yandan terör ile köşeye sıkıştırılarak söz konusu ülkeleri sürekli olarak kendilerine muhtaç konumda tutmak planlarının sürekliliğini sağlıyor.

Sömürgeciler bölgemizdeki petrol yataklarını bile terör örgütlerine verdikleri bir miktar rüşvet ile bölgemiz petrollerinden bölge ülkelerinden çok sömürgeciler yararlanıyorlar. Böylece bölgedeki çatışmalardan hem kendi askerlerini korumuş oluyorlar, hem de bölge ülkelerini kendi zenginlikleri ile vuruyorlar. Bu bakımdan bölgemizde terörün kökünün kazınması terör örgütlerine hangi ülkelerin destek verdiğini görmek kadar bölgenin bunlardan temizlenmesi gerektiği gerçeğinin anlaşılmış olması gerekiyor, Böyle olunca da öncelikli olarak bölgemizdeki ABD ve İsrail’in geleceğine dönük planlarının bilinmesi kadar bu doğrultuda harekete geçilmesi, özellikle uluslararası ilişkilerde ülkemize düşen net bir şekilde bilinirken bu düşmanlarla bir takım ittifaklar oluşturulması sadece onların işini kolaylaştırıyor. Kaybeden hep biz oluyoruz.

QOSHE - Önce Teşhis, Sonra Tedavi - Abdülkadir Özkan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Önce Teşhis, Sonra Tedavi

8 0
26.12.2023

Terör, bölgemizde zaman zaman kendini unuttursa da ana sorunun terör olduğu, bu sorunun çözüme kavuşturulması için öncelikli olarak teşhisin doğru belirlenmesi ve bu beladan kurtulmak için doğru bir tedavi, daha doğrusu terörün destekçilerinin doğru tespit edilmesi gerekiyor. Hemen belirteyim ki teşhisi doğru koymakta yeterli olmuyor, bu tespit doğrultusunda bölgemizin terör örgütlerinden ve teröristlerden temizlenmesi şart. Aslında teşhisin doğru konulduğunu söylemek mümkün. Ancak, teşhis doğru olmakla birlikte söz konusu hastalığın 40 yılı aşkın bir süreden beri devam ediyor olması verilen mücadele teşhis doğrultusunda yürütülmüyor olacak ki, terör örgütleri bir süre kendilerini meydandan çekiliyor görüntüsü verseler de, bu köklerinin kazındığı anlamına gelmiyor. Söz gelimi hemen her gün terör eylemlerinin ardından mücadelenin devam edeceği, mutlaka terörün kökünün kazınacağı açıklaması geliyor. Hemen belirteyim ki açıklamaya bir diyeceğim yok ama mücadele eksik ve yetersiz yürütülüyor. Çünkü artık ülkemiz bölgede sadece terör örgütleri ve onların militanları ile mücadele vermiyor. Bu örgütlerin destekçisi başta ABD olmak üzere destekçilere karşı verilen mücadele bu destekçilerin ortadan çekilmesine yetmiyor.

Tüm toplumumuzu........

© Milli Gazete


Get it on Google Play