Son aylarda birdenbire uyuşturucu kaçakçılarının sıkça yakalanıyor olması sevindirici bir gelişme olmakla birlikte ister istemez yakalanan uyuşturucu miktarlarının yüzlerce hatta binlerce kilo ile ifade ediliyor olması insanı tedirgin ediyor. Böylesine binlerce kilo uyuşturucunun sokağa ulaşmadan ele geçiriliyor olması elbette memnuniyet verici bir gelişme. Ancak, böylesine sık ve çok miktarlarda uyuşturucunun ele geçiriliyor olması ister istemez ülkemiz uyuşturucu baronlarının serbest bölgesi haline mi geldi sorusunu akla getiriyor. Tekrar belerteyim ki, uyuşturucu ile mücadele eden emniyet teşkilatımızın başarılı operasyonlarından dolayı tebrik edilmesi gerekir. Ancak, olayın bütün yönleri ile ele alınması ve değerlendirilmesi gerekiyor. Çünkü olayın bir yönünün ele alınması topluma sunulması bir başka yönünün gözden kaçmasına vesile oluyorsa verilen mücadele eksik kalıyor demektir. Olayın bir başka boyutu da torbacı olarak nitelendirilen satıcıların eskiden olduğu gibi okul önlerinde sıkça görülmüyor olması da iyi bir gelişme. Ancak, bir hafta içinde yapılan birkaç operasyon sonucunda ele geçirilen uyuşturucu miktarının tonlarla ifada ediliyor olması tekrar belirteyim ki, insanı tedirgin ediyor.
Bu arada yurt dışında faaliyet göstermekte olan uyuşturucu baronlarına yapılan operasyonlarda haftada bir ya da ikisinin yakalanıyor olması elbette güzel bir gelişme. Ancak, ülkemiz böylesine uyuşturucu kaçakçılarının açık alanı haline gelene kadar işin boyutu bilinmiyordu da birdenbire mi ortaya çıktılar? Sadece uyuşturucu kaçakçıları açısından olaya bakmıyorum. Aynı zamanda ülkemiz yasa dışı yollardan ülkemize gelenler için bir serbest bölge durumuna gelmiş görünüyor. Hemen her gün yasa dışı yollardan ülkemize girenler ya da girmek için harekete geçenlerden geçilmez hale gelmiş durumda. Gelinen noktada ülkemizde sığınmacı diye nitelendirdiğimiz yabancılardan geçilmiyor. Özellikle bazı büyük şehirlerimiz adeta sığınmacılar için merkezler haline gelmiş durumda. Son zamanlarda yapılan operasyonlarda hemen her gün yüzlerce sığınmacının yakalanıp sınır dışı ediliyor olmasına karşılık, bir yandan kaçak sığınmacılar ülkelerine gönderilirken, öbür yandan girişler de devam ediyor.
Tüm bunları eleştiri için sıralıyor değilim. Çünkü olumsuzluklara bir an evvel son verilmesi gerekiyor. Çünkü yasal olmayan yollardan ülkemize gelenler ve yerleşenler beraberinde yeni olumsuzlukları da getiriyor. Ülkemizde elbette eskiden beri bazı uyuşturucu bağımlıları bulunduğu gibi bunun ticaretini yapanlar da bulunmuştur. Ancak, son aylarda olduğu gibi hemen her gün uyuşturucu ele geçirilmiyor, sanki ülkemizde 10 yaşındaki çocuklara kadar uyuşturucu kullanımının düştüğü haberleri birden kesilmiş, ancak çok geçmeden olay vahim bir şekilde yeniden gündeme gelmiş bulunuyor. Böyle olunca ülkemiz bir anda mı uyuşturucu serbest bölgesi haline geldi sorusunu akla getiriyor. Ülkemizde yanlışlar ve eksiklikler biliniyor olmasına rağmen nedense yara kangren olmadan harekete geçilmiyor, geçildiğinde ise iyice yaygınlaşmış oluyor. Bunu söylemekte maksadım, uyuşturucu ile mücadelede bir zamanlar böylesine yoğun hareket edilmemiş, sonra ipin ucu kaçmaya başlayınca mı hareket geçilmiştir. Eğer bir süre olayın gerektiği kadar üzerine gidilmemiş de son aylarda sorumlular olayın üzerine gitmeye başlamış ise geçmişte bir ihmalin olduğunu söylemek yanlış olmaz. İhmali olanlar var ise onlardan hesap sorulması gerekmez mi?
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Nikkei Editorial
Rami G Khouri
Ali Fathollah-Nejad
visit website
